Son günlerde tartışmanın şiddeti bir parça artmışa benziyor, Düzce depremi yeni bir depremin yaklaştığını hatırlattığı için olsa gerek. Deprem gündemin asıl mevzusu oldu.
Gündemin sıcaklığında yerini alınca, asrın felaketinden sonra neler yapıldı diye tekrar bir sorgulama başladı, üzerinde ittifak ile varılan sonuç ise mücadelede yetersiz kalındığı.
AKP İl Başkanı Yunus Tever, Adapazarı Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Güven Hasbaş’a söylediği söz esasen bu husustaki durumumuzu ortaya koyuyor. Tever, Kentsel dönüşüm konusunda mesafe alınamadığını söyleyerek, “Biz bunu şehir olarak beceremedik” diye de net bir tespiti var.
Benzeri bir tutum sergiliyor Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, Kentsel dönüşüm daha öncede yapılabilirdi diye bir tespitte bulunarak, geç kalındığını işaret ediyor.
Her iki değerlendirmede son derece doğru, asrın felaketi üzerinden geçen onlu yıllara rağmen mesafe kat edilemedi. Bir iki örnek dışında maalesef kayda değer bir çalışma yapılamadı.
Sorunun çözümsüzlüğünün en önemli gerekçesinin 5 katlı hasarlı yapılar olduğu işaret edilmekte, yerinde kentsel dönüşüm ve 5 kat imarına izin verilmiyor olması ve hak sahiplerinin hisselerinin ödenememesi diye de bir tarif var ortada.
Yerinde kentsel dönüşümün önünde ki en büyük engel olarak durmakta, 5 kat imarın 3 kata indirilmesi ve kaybedilen 2 kata ait hisse sahiplerine hakların ödenememesi. Çözümsüzlük gibi sunulmakta bu durum.
Teknik olarak çözümsüzlük gibi görünüyor olsa da üstesinden gelinemeyecek bir durum asla değil. Yerinden kentsel dönüşümün uygulandığı iller incelenince hangi yöntemlerin kullanıldığı sonucuna varılır. “Amerika’yı yeniden keşfe” ihtiyaç yok.
Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, “Ada Hayat Projesi” ile yerinden kentsel dönüşüm adına önemli bir çalışmaya başlamış oldu, umarım hiçbir sorun yaşanmaz ve planlanan dönemde bitimi sağlanır. Başlanılan bu proje “domino etkisi” sağlayarak, şehirde benzeri durumda olan yapılar içinde uygulanır.
Işıksu, TV 264’te gazetecilerin katıldığı programda yenileme ihtiyacı olan, Katlı Pazar Yeri, Patates Hali, Kapalı Çarşı ve Cevatbey İşhanı’nın da olduğunu söyledi. Kentsel dönüşüm hususunda şehir merkezinde benzeri binaların sayısı bir hayli fazla. Özellikle çok katlı meskenler var ki ya mültecilere ya da öğrencilere kiraya verilmiş durumda.
Erenler Belediyesinin, Yeni Mahalle ve Küpçüler Mahallesi sınırları içerisinde gerçekleştirdiği Kentsel dönüşümün devamı gelmedi maalesef. Erenler Belediyesinin yeni imar düzenlemesi ile Kentsel Dönüşüm Riskli Alanı içerisinde yurttaşın parsel büyüklüğüne göre tek başına veya birleşerek kendi parseline kendisinin inşaat yapabilmesinin önü açıldı.
Özetle kentsel dönüşüm hususunda geç kalındı.
Çok ilginç gelişmelere tanıklıklarımız oldu, 21 Hasarlı Okul meselemiz var uzunca süre şehrin gündemini meşgul etti. Hatırlamakta fayda var; Milli Eğitim İl Müdürlüğü 21 Okulun hasarlı olduğunu Valilik Brifingde sunum yapıyor ve her ne oluyorsa hasarlı okullar raporu ortadan kayboluyor.
Zaman içerisinde gördük ki bu şehrin saklanmaya çalışılsa da hasarlı okulları varmış ve yıllar yılı bu binalarda eğitim verilmeye devam edildi. Bugün durumumuz nedir açıkçası bilemiyoruz, kaçı yıkıldı yenileme yapıldı. Atatürk İlkokulu’nun yıkılarak otopark yapılacak olması tekrar hatırlattı bizlere.
Bu vahim örnek gösteriyor ki kentsel dönüşüm sağlayacak gücü olmayanlar var olan hasar raporunu bile ortadan kaybedebiliyor.
Deprem ve buna bağlı Kentsel Dönüşüm ile kararlı mücadele verilemedi. Düzce depremi ile tekrar başa dönmüş olduk. Ya hasarlı binaları yıkamadık ya da yıktıklarımızın yerine yenisini yapamadık. AFA Kültür Sitesi örneğinde olduğu gibi.
Görüldüğü üzere kamu öncelikle kendi sorununu çözememiş, nerde kaldı ki özel mülkiyet sorununu çözsün. !!!