Yeni Sakarya’nın mazisinde verdikleri önemli hizmet ile tanınan iki gazeteciden biri Zafer Tokuş, diğeri ise Hüseyin Cumalı’dır…
Yerel medya dünyamızın 70 yıla yaklaşan ömrü ile “hiçbir sonbaharın yapraklarını dökemediği ulu çınar” Yeni Sakarya’dan koptuktan sonra yolları farklı yönlere açılsa da, şu sıralarda Tokuş’un televizyon kanalında kader onları bir kez daha bir araya getirdi…
Her hafta sonu yaptıkları televizyon konuşmasında dilinden “baba dostum” diye düşürmediği Zeki Aydıntepe için meydan okuyan (!) Hüseyin Cumalı’nın sözleri durgun suya atılan taşın çıkardığı dalgalar gibi genişleyip bana ulaşır zaman zaman…
Baktım ki uzayıp gidiyor konuşmalar, istedim gidereyim merakını eski mesai arkadaşımın, “İşte çıktım karşına, hareket gelsin çarşına” diyerek…
O nedenle bu Cuma günü yapılacak programa katılacağımı bildirdim…
Ondan sonra da başladı telefonlar yağmaya…
Ne de önemliymiş buluşma meğerse…
Hoş, Cumalı kötü şeyler söylemiyor aslında ama hayli merak ettiği konular var…
Şöyle diyor, “Sen kimsin? Gazeteciler Birliği Başkanı olarak ne hizmetin oldu?”
Böyle ve benzer sorularla yol alırken hiç benden “Geliyorum cevaplamaya” şeklinde bir yanıt beklemiyordu anlaşılan…
Babası onu çocuk yaşta bana emanet etmişti…
Baktım…
İş zor…
Ben de Güngörzade Cevdet’in koluna taktım…
O da ısrarla bunu dile getirir her yazısında…
Şahsımı ve temsil ettiğim derneği hedef almasını hiç hoş bulmadım…
İstedim ki Cumalı’yı ve onu dinleyenleri ve dahi inananları merakta bırakmayayım…
Herkes bilsin istedim “Sakarya Gazeteciler Birliği” nasıl oluştu, gayesi ne, yapmak istedikleri neler…
Sanırım bu konuyu merak eden sadece Hüseyin Cumalı değildir…
O nedenle istedim programa katılayım ve gidereyim merak edilen her konuyu…
O sorsun ben cevaplayayım, ben anlatayım o dinlesin…
Ne zaman Cumalı elma şekerini alsa eline, işte o unutamadığım babasıyla Sakaryalı ünlü bestekar, toprağı bol olsun Udi Hrant’ın unutulmaz hicaz şarkısı gelir, birlikte meşk ettiğimiz akşamların esatir-i iklimi içerisinde yadıma…
Böylece buluşmada Mevlevi ruhuna sahip olduğuna inandığım o unutulmaz babası, gerçek Hüseyin Cumalı’yı da hayırla yad etmiş oluruz…
O nedenle programı yönetecek ve bizi Hüseyin Cumalı ile baş başa bırakacak olan Zafer Tokuş ile eski gazeteci, yeni internetçi küçük Hüseyin’e Bizim Bahçe’den daha önce gönderdiğim bitkinin aksine, bu defa şifa olsun diye “zeytin çiçekleri” göndereyim istedim…