Bazen yürürlükte olan yasaların da önüne geçen vicdani uygulamalar olduğu bilinir…

“Önce insanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışından kaynaklanan, böyle olduğunu gösterir çok sayıda örnek vardır...

Günümüzde yetkili-etkili olup da sıkışık durumlarda vicdanının sesiyle hareket edip, yasaların esnekliğini vatandaş lehine kullanacak gani gönüllü ve cesaret sahibi kalmadı neredeyse!

Devleti asık suratlı, baskıcı ve zorlayıcı kurum haline getiren uygulamalara rastlamak, günümüzde sıradan bir olay haline geldi…
“Zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız” sözü sanki kalktı gündemden!

Bilinir ki “İnsanın (devletin) en hayırlısı, insanına insanca muamele edip yardımcı olandır.”
Hal böyle iken, bir de devleti tüm iyi niyetine ve kucaklayıcı tavrına rağmen, toplum indinde sevimsiz kılacak ve toplumda ses getirecek bazı olayları, olmamışken “olmuş gibi” gündeme taşımak, “Çamur at, izi kalsın” anlayışından kaynaklanan ve insanı vebal altına sokan, sevimsiz, yersiz ve dahi vicdansız uygulamalar vardır…
Tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu’nun incelemeden ülkenin gündemine taşıdığı Sakaryalı bir hastanın durumunda olduğu gibi….

Böylesi vakalara karşı gösterilen toplumsal tepkilerden yola çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sanırım siyasi popülizm adına, işin aslını öğrenmeden, araştırmadan, hükümeti topa tutmak amacıyla parti meclisinde esip gürlemiş…

Çünkü gündeme taşıdığı olay, toplumun sağlık açısından ilgi alanına giren, hassas bir konu…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yatalak hasta Cemal Derbeder'e 3 bin TL sigorta prim borcu olduğu için Sakarya'da hastanelerin bakmadığını iddia etti.
Hani derler ya yalancının mumu yatsıya kadar diye…

Sakarya İl Sağlık Müdürlüğü çok geçmeden olayın iddia edildiği gibi olmadığını açıklayınca, meselenin iç yüzü anlaşıldı…

Şöyle ki;
“İddialar üzerine yapılan incelemede, hastanın 2015 Aralık ayından itibaren Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Evde Sağlık Hizmetleri tarafından takip altında olduğu ve kesintisiz sağlık hizmeti aldığı; Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi sürecine dayalı acil ve poliklinik hizmeti alması sırasında herhangi bir sorun yaşamadığı tespit edilmiştir.
Sistem incelendiğinde hastamıza evde sağlık hizmetleri kapsamına alındığı tarihten bu yana 118 kez tıbbi destek işlemi yapıldığı görülmektedir.
İddia edildiği gibi hastanın Bağkur primi borcundan dolayı sağlık tesislerimizden sağlık hizmeti alamadığı bilgisi asılsızdır.
Hastanın evde sağlık ekibi tarafından ev ziyaretleri devam etmektedir, yara polikliniğinde takip ve tedavisi yapılmaktadır.
Ayrıca evde fizik tedavi hizmeti de almıştır.”

Ne diyecek şimdi Kemal Kılıçdaroğlu!
Yakıştı mı koca muhalefet partisine, böyle asılsız atıp tutmalar…

Hastaneler uygulaması, AK Parti’yi halkın gözünde ve gönlünde farklı bir yere oturturken, nasıl olur da böyle bir hasta vergi borcu nedeniyle sokağa atılır!
Niye işin ardı arkası düşünülmeden, insan mahcup olacağı bir konuyu böylesine biperva ortaya atar!
Sakarya’da böyle bir yanlışlığa imza atacak ne il sağlık müdürü ne de bir doktor var...

Kim uçurdu bu yanlış haberi genel başkanına…

Nasıl hesap verecek, doğrusu merak edilecek bir konu…

Yani fatura ağır, bakalım kim ödeyecek!
Bizim Bahçe’nin “iri dikenli kaktüsleri” gidiyor Kılıçdaroğlu ve ekibine…