Vatsap’ta paylaşılan ve alıntı olduğu belirtilen “Halimizin İzahı” başlığını taşıyan yazının başında:
“Bir yerde bir hata var. Kötü demirden iyi kılıç yapılmaz” diyerek, Müslümanların İslam ile tenakuzlu yaşamlarından aşağıdaki örnekleri veriyor:
*Namussuz koca, namuslu hanım istiyor.
*Yalancı insanlar, yalansız siyasetçi istiyor. Ya da, yalancı siyasetçi, yalansız halk istiyor.
*ÖLÜMLÜYÜZ AMA, ÖLÜMSÜZ GİBİ YAŞIYORUZ. MÜSLÜMANIZ AMA, TESLİM OLMUYORUZ. İMAN EDİYORUZ AMA, TEREDDÜT ETMEKTEN GERİ DURMUYORUZ.
*Tembel muallim, çalışkan talebe istiyor. Alim ile bileni karıştırıyoruz.
*Zina içindeki bir genç, bakire kız istiyor.
*”GELİN BİRLİK OLALIM” DERİZ AMA, GİDİP BİRLİK OLMAYA RAZI OLMAYIZ. BİRLİĞİ KENDİMİZDE, KENDİ DERNEK, VAKIF, PARTİ YA DA CEMAATİMİZDE İSTERİZ.
*Sahtekar amir, dürüst memur istiyor. Ya da kendi gibi memur istiyor.
*Cuma namazını kılarız ama, beş vakit namaz kılmayız.
*GÜNAH İŞLEMEMEK İÇİN DEĞİL, TEKRAR İŞLEMEK İÇİN TÖVBE EDERİZ.
*Domuz etini yemeyiz ama, faizi ve çeşit haramları yeriz.
*Çalışmak istemeyiz ama, çok zengin olalım isteriz.
*DÜNYADA YAŞIYORUZ AMA, CENNET RAHATLIĞI BEKLİYORUZ.
*İnsanlar tarafından sevilmek isteriz ama, kimseyi sevmeyiz.
*Arabanın çarptığı çocuğa acıyoruz ama, internetin çarptığı çocuğa acımıyoruz.
*EVLENİYORUZ AMA, BOŞANMAK İÇİN. OKUYORUZ AMA, DİPLOMA İÇİN.
*Bakıyoruz ama görmüyoruz. İşitiyoruz ama duymuyoruz. Dokunuyoruz ama hissetmiyoruz. Duymayacak kadar sağır, görmeyecek kadar körüz.
*CEHENNEM’İN VAR OLDUĞUNU SÖYLÜYORUZ AMA, YOKMUŞ GİBİ YAŞIYORUZ.
*Çok konuşuyoruz ama, az iş yapıyoruz. Seviyoruz ama, karşılık bekliyoruz.
*Çeyrek ekmek gibi, çeyrek Müslümanlık istiyoruz.
*Yenildiğimizde, kaybettiğimizi düşünüyoruz.
*DİRİLİŞİ, AYET VE HADİSLERDEN DEĞİL, DİZİLERDEN BEKLİYORUZ. Dizi ve filimlerle uyutuluyor, narkozlanıyoruz ki, dahilde ve hariçte olan bitenin farkına varmayalım! İdare makamında olanların acziyet, yalan ve kandırmalarını fark etmeyelim.
*NAMAZ KILIYORUZ AMA, KÖTÜLÜKTEN GERİ DURMUYORUZ. ORUÇ TUTUYORUZ AMA, SADECE MİDEMİZLE. HAC YAPIYORUZ AMA, TURİSTİK SEYAHAT GİBİ.
*Zekat veriyoruz ama, başa kakarak.
*Tarihin öznesi değil, nesnesi oluyoruz. KAHRAMAN BEKLİYOR, KAHRAMAN OLMUYORUZ.
*Kendimizden kaynaklanan hata ve yanlış iş ve eylemleri bile, emperyalizme ve ziyonizme atar, onlara fatura ederiz.
*BAŞIMIZI KAPATIYORUZ AMA, DİĞER YERLERİMİZİ AÇIYORUZ.
*Okumayız ama, milletin cahilliğinden bahsederiz. BİLGİMİZ YOK AMA, FİKRİMİZ ÇOK.
Artan hastanelerle birlikte, hastalıklarımız da arttı. Artan adalet saraylarımızla birlikte, adalet arayışımız da arttı. Artan iletişim cihazlarımıza rağmen, insanlarla iletişimimiz azaldı. ARTAN PARALARIMIMIZLA BERABER, İNFAKIMIZ AZALDI.
*İçkinin sarhoş ettiğinden daha fazla, dünyanın sarhoş ettiğinin farkına varamıyoruz.
*Kendimizden, evimizden önce dünyayı değiştirmeye çalışıyoruz.
*ÖRTÜNÜYORUZ AMA, CAZİBEYİ ARTIRARAK VE DAHA FAZLA GÖRÜNMEK İÇİN. GİYİNİYORUZ AMA, ÇIPLAK OLAN TARAFLARIMIZ DAHA FAZLA.
*Eşimize, kızımıza bakılmasını istemiyoruz ama, biz başkalarına bakıyoruz.
*KELİME-İ ŞEHADET GETİRİYORUZ AMA, SADECE DİLİMİZLE.
*Diziler fuhuş pazarlıyor. O dizilere reytingi biz kazandırıyor, ama kızlarımızın namuslu olmasını istiyoruz.
*HER ŞEYİ BİZ YAPIYORUZ AMA, SUÇU ŞEYTANA ATIYORUZ.
*Sistemle bozulan ümmeti, sistemle değil, kişisel çabalarla düzeltmeye çalışıyoruz.
*KONUŞMASI GEREKEN ALİMLER SUSUYOR, SUSMASI GEREKEN SİYASETÇİLER KONUŞUYOR.
Bunlarda benden:
*Şeriatta hırsızlığın cezası “ el kol kesmedir” diyoruz ama, “çalıyorlar ama, işte yapıyorlar” diyebiliyoruz.
*MUHALİF PARTİLERDEN BİRİ YAPTIĞINDA, DİNDEN İMANDAN ÇIKARACAĞIMIZ BİR SÖZ YA DA EYLEMİ, BİZİM PARTİMİZDEN BİRİ YAPTIĞINDA MAZUR GÖREBİLİYOR, HATTA SAVUNABİLİYORUZ.
*Başkaları emperyalist ve ziyonistlerle işbirliği yaptığında, en ağır ithamları yapıyoruz ama, bizimkiler yaptığında, “vardır bir hikmeti” diyebiliyoruz.
*Hz. Ömer’în adaletinden hep bahsediyoruz ama, en büyük adaletsizlikleri yapmaktan geri durmuyor, yapanlar bizden ise, göz yumabiliyoruz.
*”GÖREV İSTENMEZ, VERİLİR” İNANÇ VE İDEALİNİ HEP SÖYLERİZ AMA, MEVKİ ,MAKAM VE PARA İÇİN ÇALMADIK KAPI BIRAKMIYOR, İKTİDAR SAHİPLERİ ÖNÜNDE İKİ BÜKLÜM EĞİLİYOR, KIRK TAKLA ATIYORUZ.
ÖYLE ANLAŞILIYORKİ, DÜNYEVİLEŞTİK, SEKÜLERLEŞTİK, KAPİTALİZME EKLEMLENDİK. Kapitalizme abdest aldırdık. Ya da, kapitalizm bizi de içine alıp, kendi gibi yaptı!
Dini, soframızda sadece “sos” ya da “baharat” olarak istiyor, görüyoruz. Yemek olmasını istemiyoruz!