Bu gün İsrail ile Hamas arasındaki savaşın tarihi geçmişinden bir kesitle başlayalım istedim. Sadece bugüne bakmakla bazı şeylerin anlaşılmasının güç olduğu kanaatindeyim. Hazırlanan planların günlük olduğuna inanmanın biraz saflık olacağı ve bütünü görmemize mani olacağınına inananlardanım. Bunların yarınlar için bir ders olmasını dilerim.
Birleşik Arap Emirlikleri-İsrail Barış Anlaşması veya İbrahim Anlaşması, 13 Ağustos 2020'de Birleşik Arap Emirlikleri ile İsrail arasında yapılan anlaşmadır. Birleşik Arap Emirlikleri bu anlaşmayla birlikte İsrail'in Mısır'dan ve Ürdün'den sonra anlaşma yaptığı üçüncü Arap ülkesi olmuştur ve Körfez ülkeleri arasında İsrail'le anlaşan ilk ülke konumundadır. İbrahim Anlaşması'nın açıklanmasından saatler sonra Birleşik Arap Emirlikleri medyası İsrail'in anlaşma karşılığında Filistin'deki ilhak politikasını kalıcı şekilde durdurduğunu yazmıştır, buna karşın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, ilhak politikasının kalıcı şekilde durdurulmadığını, bir süre askıya alındığını belirtmiştir.
Arka plan
Birleşik Arap Emirlikleri'nin Kurucu Devlet Başkanı Zayid bin Sultan el-Nehyan, 1971 yılında İsrail'i "düşman devlet" olarak nitelendirdi ve iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulamadı. 21. yüzyılda İran'ın Orta Doğu'da gücünü arttırmasıyla birlikte İran ile sorun yaşayan Birleşik Arap Emirlikleri, yine İran ile sorun yaşayan İsrail ile birtakım görüşmeler gerçekleştirmeye başladı. 2015 yılının Aralık ayında da Birleşik Arap Emirlikleri'nde İsrail'i temsil eden bir ofis kurulmasına karar verildi. İsrailli yetkililer bu ofisin Abu Dabi'de açılacağını, büyükelçilik veya konsolosluk olmadığını ama İsrail'i temsil edeceğini belirtti. Donald Trump'ın seçilmesi sonrası Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail, Trump'a Suriye'de İran karşıtı bir yerde durması ve bu konuda Vladimir Putin ile görüşüp İran'ın yayılmacılığı konusunda Rusya ile uzlaşması için baskı yapmaya başladı. 2019 yılında Basra Körfezi'nde çıkan kriz sonrası İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ilk kez resmi şekilde aynı tarafta yer aldı.
2019 yılının sonunda Çin'de ortaya çıkan ve kısa sürede dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi süresince de İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında iş birliği yapıldı. İsrail istihbaratı, pandemiye karşı lazım olan sağlık ürünlerini körfez ülkelerinden tedarik etti. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, iki ülkenin virüse karşı birlikte savaştığını Mossad Direktörü Yossi Kohen'in sık sık Birleşik Arap Emirlikleri'ne gittiğini açıkladı. Birleşik Arap Emirlikleri yetkilileri bu açıklamalara olumlu bir yanıt vermezken İsrail ile anlaşmanın özel şirketler tarafından yapıldığını, iki ülke arasında olmadığını açıkladılar.
Günümüzde İran'ın nükleer programı sürmekte, İran'ın başta Suriye olmak üzere Irak, Yemen gibi ülkelerde vekil güçler ile bölgeye yayılması devam etmektedir. Hem İsrail hem de Birleşik Arap Emirlikleri, bu hamlelerde İran'ın karşısında yer almaktadır. İsrail Suriye'de ve Irak'ta İran hedeflerini vurmakta, İran'ın nükleer programını bitirmeye çalışmaktadır. Birleşik Arap Emirlikleri'yse Yemen'de İran ile vekil güçler üzerinden savaşını sürdürmektedir.
Bunlarla birlikte İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye'ye karşı da benzer politika uygulamaktadır. İkinci Libya İç Savaşı'nda her iki ülke de Libya Ulusal Ordusu'nu yani Halife Hafter'i desteklemiştir. Türkiye'yse Halife Hafter'in karşısında, Ulusal Mutabakat Hükümetinin yanında konumlanmıştır. 4 Nisan 2019'da İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de desteğiyle başlayan Batı Libya Taarruzu, Türkiye'nin bölgeye ağırlık koyması ile 4 Haziran 2020'de kırılmış, Halife Hafter'e bağlı birlikler geri çekilmek zorunda kalmıştır ve taarruz başarısız olmuştur. Her iki ülke Türkiye'nin başta Irak politikası olmak üzere Orta Doğu'da diğer ülkelere karşı uyguladığı politikalara da benzer tepkiler göstermektedir. Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye'nin 2018'den beri Kuzey Irak'a gerçekleştirmiş olduğu operasyonları kınamış, Türkiye tarafından Irak'ın egemenliğinin ihlâl edildiğini açıklamış ve Türkiye'nin Arap ülkelerinde yayılmacı davrandığını açıklamıştır. İsrailli yetkililer Türkiye'nin Gazze'de, Yemen'de, Irak'ta, Suriye'de yayılmacı politika izlediği gerekçesiyle Türkiye'yi tehdit olarak görmektedir. Yine her iki ülke Türkiye'nin terörist olarak tanıdığı ve PKK'nın Suriye uzantısı olduğunu açıkladığı YPG'yi desteklemektedir.
Anlaşma
ABD Başkanı Donald Trump'ın anlaşmayı duyurduğu an, 13 Ağustos 2020
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Enver Gargaş, 13 Ağustos 2020'de İsrail ile normalleşmeye yönelik anlaşma yaptıklarını duyurdu. Buna karşın Kudüs'te herhangi bir elçilik bulundurmayacaklarını, bulundurmaları için şartın Filistin probleminin çözümü olduğunu açıkladı ve İsrailli ve Filistinli yetkilileri masaya davet etti. Başkan Donald Trump iki ülke arasındaki ilişkilerin kısa süre sonra tamamen normalleşeceğini, bölgede "benzer anlaşmaların" yapılmasını ümit ettiğini açıkladı. Bununla birlikte anlaşmanın ardından Birleşik Arap Emirlikli ve İsrailli diplomatların önümüzdeki süreçte anlaşma detaylarını belirleyeceği; başta sağlık, güvenlik konuları olmak üzere uçuşların başlaması gibi konuların değerlendirileceği belirtildi.
Anlaşmayla birlikte Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır'dan (1979) ve Ürdün'den (1994) sonra İsrail ile barış anlaşması yapan üçüncü Arap devleti oldu. Körfez ülkeleri arasında İsrail ile anlaşan ilk ülke unvanını aldı. Birleşik Arap Emirlikli yetkililer, İsrailli yetkililer ve anlaşmayı destekleyen Amerikalı yetkililer anlaşmayı "tarihi" olarak nitelendirdiler ve Orta Doğu'da düzenin sağlanması için önemli olduğunu belirttiler. Donald Trump, Orta Doğu'da en çok ilişki kurdukları iki ülkenin anlaşma yapmasından memnun olduğunu, anlaşmanın Orta Doğu için önemli olduğunu vurguladı. Bazı analistler Trump'ın bu hamlesini "İran'a karşı blok oluşturma" olarak yorumlarken Filistin meselesinde de konuşan Trump, İsrail'in ilhak planlarını askıya aldığını söyledi. Buna karşın Netanyahu ilhak planlarının geçici süre durdurulduğunu açıkladı.
Tepkiler
Filistin hükûmeti anlaşmanın hemen ardından tepki olarak Birleşik Arap Emirlikleri büyükelçisini geri çağırdı ve İsrail'in ilhak planının askıya alınmadığını duyurdu. Hamas, anlaşmayı Filistinlilerin sırtına saplanan bıçak olarak nitelendirdi
Birleşik Arap Emirlikleri'nin ABD Büyükelçisi Yusuf el Uteybe, anlaşmayı övdü ve bölge için büyük bir gelişme olduğunu söyledi. Amerika Birleşik Devletleri'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Kelly Craft anlaşmayı övdü ve bölgede "terörü destekleyen İran'a karşı" ciddi bir cephe oluşturulduğunu söyledi. Körfez ülkeleri arasında anlaşmayla ilgili ilk açıklamayı yapan Bahreyn anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, anlaşmanın bölgeye barış getireceğini ve iyi karşıladıklarını söyledi. Birleşik Krallık'tan ve Fransa'dan da anlaşmayla ilgili tebrik ve destek açıklamaları geldi.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı o zamanki Sözcüsü İbrahim Kalın, anlaşmanın ardından "Filistin halkına ve davasına ihanet edenlerin hüsranını tarih elbette yazacaktır." şeklinde tweet atarak anlaşmaya tepki gösterdi. İran Devrim Muhafızlarına yakınlığı ile bilinen Tasnim Haber Ajansı, bu anlaşmayı "utanç verici" olarak nitelendirdi.
Kaynak: Wikipedi