Milletin hiç gündeminde olmayan bir ‘Yeni Anayasa’ yapılmasından bahsediliyor, gündem edilmeye çalışılıyor ama halkın hiç de gündemine girmiyor, giremiyor.

            Ve akıllara şu sorular geliyor:

             Yürürlükte olan anayasanın neresi eksik ve hangi sorunlarımızı çözmüyor?

            Adaletin tesisi, yargının bağımsızlığı, hızlı ve adil yargı tesisine mi engel oluyor?

             Terörü, cinayetleri ve bilumum asayiş sorunlarını çözmeye mi, caydırıcı tedbir ve cezalara mı engel oluyor ya da yetersiz kalıyor?

             Kısasa kısas uygulamasına, İDAMIN geri gelmesine, kasten can alma, zorla tecavüz ve vatana ihanet suçlarının idam ile cezalandırılmasına imkan tanımıyor mu?

             Başkanlık sisteminde birtakım aksamalara mı sebep oluyor? Hem parti başkanı hem de devlet başkanı sisteminin olumsuz yanlarını düzeltmeye engel mi? Partiler yasasında, seçim sistemindeki yanlışları, “HALKIN SEÇMEDİĞİ, GENEL MERKEZİN SEÇİP, SEÇTİĞİMİZİ SEÇİN” şeklinde cari olan sistemi düzeltmeye bu anayasa yetmiyor mu? Katılımcı ve çoğulcu bir sistem oluşturmaya engel mi? TEK VATAN, TEK ÇATI ALTINDAMİLLET, TEK RESMİ DİL, TEK DEVLET VE TEK BAYRAK KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZE SADIK KALMAK ÜZERE, HER TÜRLÜ İNSAN HAKLARI VE HUKUK SORUNLARINI, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ, BİRLİK VE BERABERLİĞİ, KARDEŞLİĞİ SAĞLAMAYA MEVCUT ANAYASA YETERLİ DEĞİL Mİ?

             Ahlaksızlığı, cinsel tacizi, tecavüzü, yatak kıyafeti ile sokakta çıplaklığı önlemede mi yetersiz? Aleni zinayı yasaklamaya, zinaya giden yolları kapatmaya ve aleni aşüfteliği engellemeye mi yetmiyor?

             İşsizliği, pahalılığı, fahiş fiyat artışlarını, düşük emekli maaşlarını, gelir dağılımındaki adaletsizliği mi çözmüyor, engelliyor?

             Lüks harcamaların, israfın, yolsuzluğun, hırsızlığın, adam kayırmanın önüne mi geçmiyor, bunları önlemeye yetmiyor mu?

             Zirai ve sınai kalkınmanın, hayvancılığın gelişmesine mi engel?

            Eğitimdeki sorunları çözmeye, kaliteli eğitime, üniversiteye yığılmaları önlemeye, mesleki eğitimin iyileştirilmesine, kabiliyete göre eğitimde yönlendirmeye, ilim ve teknolojik gelişmeyi sağlamaya engel mi?

            Çevre sorunlarımızı mı çözmüyor? Bitkilerin, hayvanların, toprağın, havanın, suyun, orman ve meraların, kıyılarımızın, dere, göl ve denizlerimizin, ziraat arazilerinin korunmasına mı engel? İmar yanlışlarımızı düzeltmeye yetmiyor, betonlaşmaya engel olmuyor mu?

            “Temizlik imanın yarısıdır” diyen bir inanç ve medeniyete sahip iken, hala sokağa, caddeye, park ve yeşil alanlara, dere, göl ve denizlere çöp atılmasını, temizliği kamilen sağlamamıza bu anayasa engel mi?

             Dış politikada önümüze engel mi çıkarıyor? D. Türkistan ve Gazze soykırımına, savaş açmayı bir yana bırakalım, her türlü askeri, siyasi, ticari, sosyal, kültürel ve diplomatik ambargo koymaya mı engel? Afganistan, Irak, Suriye, Yemen, Libya, Kıbrıs, Batı Tırakya, Balkanlar ve Kafkaslarla ilgilenmemizi, buralardaki tarihi ve insani sorumluluklarımızı yerine getirmeye imkan mı tanımıyor? D8’i aktif hale getirmeye, Türk ve Müslüman Birliğini sağlamaya bu anayasa engel mi?

                Dilimizin, inanç ve kültürümüzün yozlaşmasına karşı yetersiz mi kalıyor?

                Kısaca bu ve benzeri birçok sorunumuzun çözümünde mevcut anayasa yeterli olmuyor mu?

               Bir başka önemli soru da, Hamdi Yuluğ kardeşimizin Netgaste’ deki köşesinde sorduğu gibi;

             “Mevcut Anayasa'yı tam olarak uyguluyor musunuz?

            Spordan, yargıdan, meclisten elinizi çektiniz mi? Yargıçlar ‘bizim memurumuzdur’ kafasını bıraktınız mı?

            Anayasaya göre teminat altına altında olan erkler ayrılığını uyguluyor musunuz?”

             Yeni Anayasa ile ne vaat ediyorsunuz?

             Faizler mi düşecek? Enflasyon mu düşecek? Hayat pahalılığı mı düzelecek?

             Adamına değil, liyakate mi önem verilecek?

             Son 20 senede değişmeyen temel kanun kalmadı!..

             Ülkenin mevcut problemlerini düzeltmek için elinizde hangi yetki yok?

             Mevcut kanunlara göre, isteyip de yapamayacağınız ne var?”

             Bilebildiğimiz kadar, bu sorunların kahir ekseriyetine bu anayasa cevaz veriyor. Birçok şeyi bu anayasa ile ve yasa çıkararak düzeltmek mümkün.VE YİNE BİLİYORUZ Kİ, YENİ ANAYASA VE YASALARDAN ZİYADE, MEVCUT ANAYASA VE YASALARIN KAMİLEN UYGULANMAMA SORUNU ÇOK DAHA BÜYÜK!

              Cari anayasa bu sorunlara cevap vermiyorsa, elbette değişmesi lazım.

              O zaman çıkıp açıklanması lazım ve “şu şu sorunlarımıza cevap vermiyor” denmesi, milletin aydınlatılması lazım.

             Mevcut durum itibariyle anayasanın neden değişmesi gerektiği hakkında doğru dürüst bir izah yok ya da az çok okuyan ve yazan bir insan olarak ben bilmiyorum. Ben bilemiyorsam, milyonlarca ahali nereden bilecek?

             Dahilde ve hariçte bunca yakıcı sorun varken ve milletin gündemi başka iken, gündeme yeni anayasa talebini sokmak ne kadar inandırıcı olur?

              Kifayet etmediği zaman anayasa ve yasalarda değişir, değişmeli, değiştirilmeli de. ANAYASALAR TABU OLMAZ, OLMAMALI.  İHTİYACA CEVAP VERMİYORSA, SORUN OLUŞTURUYORSA, HER MADDESİ DEĞİŞTİRİLEBİLMELİ. Zaten değiştiriliyor. Mevcut anayasada bir yığın değişiklikler yapıldı.

             Mevcut anayasanın ne eksiği kaldı, bunun çok net bir şekilde anlatılması lazım. KİMSE BİR ŞEY BİLMİYOR, DEĞİŞMELİ DİYENLER BİLE BİLMİYOR YA DA ANLATILMIYOR.

               Mevcut anayasayı kamilen uyguladıktan ve buna milleti inandırıcı uygulamaları yaptıktan sonra, yürürlükteki anayasanın nerelerinin ve niçin değiştirileceği, vatan ve milletin yararına, bekasına ilave neler getireceği ortaya konduktan, net bir şekilde anlatıldıktan sonra, gerekiyorsa anayasa değiştirilebilir ve ihtiyaç varsa değiştirilmelidir.

               Yine bilinmelidir ki, milletin sorunları ve gündemi yukarıda sıralananlardır.

               En önemlisi ise “ÖNCE İÇİMİZDEKİ YASALARI, ANAYASAYI DEĞİŞTİRMEMİZ,” idarecilerin niyet, düşünce ve eylemlerinin değişmesi lazım. BİZ KENDİMİZİ DEĞİŞTİRMEDİKÇE, HANGİ YASA VE ANAYASA OLURSA OLSUN SONUÇ DEĞİŞMEYECEKTİR.

               Benim gündemim mi? Adalet, adil ve hızlı yargı, idam, doğruluk, dürüstlük, lüks ve israf, adil gelir dağılımı, Gazze, D. Türkistan, Kıbrıs, Kırım, Esir Türk toplulukları, hala bağımsız olamayan ve diktatörlükle yönetilen Türk Cumhuriyetleri, Bosna, Çeçenistan, Arakan, Keşmir, Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Yemen, Mısır, Afrika ve kapımıza dayanmış emperyalist ve ziyonist yangın. Özlemle beklediğimiz, içerde ve dışarıda “ADALET CUMHURİYETİ.”