İnternet in hayatımızı işgal ettiği bir gerçek.

Getirdiği ve götürdüğünün farkında olma mecburiyetimizin olduğu da bir gerçek. Bazı insanların götürdüğünün farkında olmaması aile hayatlarının, ticari hayatlarının veya kendi hayatlarının sonunu getirdiğini görüyoruz. Toplumda birilerini kendi istekleri ile köle yapmak için bütün ihtiyaçlarının karşılandığı ortada. Dikkat diyor ve konu başlığına dönüyorum. Bunlardan bir tanesi internette YANKI ODASI tabiri ile tanımlanan bir yöntemle toplumla nasıl oynadıklarını sizlere anlatmak istiyorum.       

Nedir bu yankı odası ve içinde barındırdığı yeni tehlikeler?

Bu konuda internetten topladığım verileri ve Ozan Zaloğlu nun yazdığı makaleden aldığım kesitleri sizinle paylaşmak istedim.

Yankı odası

Kapalı grupların sadece kendi aralarında konuştukları durum diye kısaca tarif edebiliriz. Biraz açalım isterseniz.

Etkisi

Kendi aralarında konuştuklarını genel norm zannettikleri için daha fazla konuşulması, konuşulduğunu duydukça kendi dediklerine daha da güvenmesi ve daha çok konuşulması,  sadece konuşmalardan oluşan, gerçekten uzak bir portrenin gerçek sanılması. Bu ahlaki gayri ahlaki ve politik bütün konuları içine almaktadır.

Anlık olarak arkadaş çevremizle iletişime geçiyor, herhangi bir olay hakkında fikrimizi "arkadaş"larımızla paylaşıyor veya hoşumuza giden iletileri-videoları beğeniyoruz, paylaşıyoruz. Gerçekteki sosyal yaşantımızın paraleli gibi görünse de aslında gerçek sosyalleşme durumundan oldukça uzakta. Pek çoğumuz, Facebook, Twitter ve Google`ın sahip olduğu kişiselleştirme algoritmaları tarafından oluşturulan bir süzgeç kabarcığına hapsolmuş hissediyor gibiyiz. Bu yankı odaları vasıtası ile yapılacak bir SAHTE BAYRAK operasyonları ile koca bir kitlenin nasıl harekete geçirildiği ve toplumla nasıl oynandığına bundan evvel çok şahit olmuştuk. Bedeli de çok ağır olmuştu.

 (Süzgeç kabarcığı: internet sitelerinin sizin internetteki faaliyetlerinize göre size öneride bulunması).

Boston Üniversitesi ile çeşitli İtalyan kurumlarında bulunan araştırmacılar, bu duruma "yankı odası" adını veriyorlar. Burası, aynı görüşteki insanların tartışmalı kuramları, peşin hükümlü görüşleri ve seçici haberleri paylaştığı bir ağ niteliği taşıyor. Daha sonra bu bilgiler bu kişilere sadece yeniden tekrarlanıyor ve bu kişilerce doğru olarak kabul ediliyor. Yankı odaları belirgin bir şekilde sorunlu insanların birbirleriyle ortak noktası az olan dar bir bilgi tabanına sahip olduğu zaman, sosyal müzakereler zarar görüyor.

İnternetin, bilgiyi demokratikleştirme ve küresel bir köy oluşturmayla bu sorunu çözmesi gerekiyordu. Aslında demokratikleştirme gerçekleşti. Facebook ve Twitter`daki sosyal haber kaynakları ve Google`daki algoritmalar, bundan önce haber editörleri tarafından gerçekleştirilen denetmen işlevini yerine getiriyor. Bazı tahminlere göre, y kuşağının yüzde 60'ı birinci haber kaynağı olarak Facebook'u kullanıyor. Bir de ayni düşünce inancındaki televizyon yayımlarını. Fakat son zamanlarda pek çok araştırmacı, bu gidişatın küresel bir köy oluşturmak yerine, bizi daha fazla böldüğünü ve demokrasiyi ortadan kaldırdığını söyleyerek endişelerini dile getiriyor.

Araştırmalara göre; kullanıcılar, dünyanın parmak uçlarında olmasına rağmen, kendi görüşleriyle ilgili topluluklar ile bir araya gelmeye yatkınlık gösteriyor ve bu durum onaylama önyargılarını, ayrımcılığı ve kutuplaşmayı besliyor, güçlendiriyor.

 (onaylama önyargısı = bir fikir hakkında olumlu bir görüş oluşturduktan sonra bu görüşle çelişecek bilgilere değer vermemek)

Araştırma ekibi, bu durumun, bilgi kalitesine mal olduğunu ve doğrulanmamış dedikodular, güvensizlik ile paranoya tarafından kışkırtılan ön yargılı hikayelerin çoğalmasına yol açtığını söylüyor.

Araştırma bulgularına göre, kullanıcılar çoğunlukla belirli bir hikayeyle ilgili olan konuları seçmeye ve paylaşmaya, geri kalanları ise görmezden gelmeye eğilimliler. Kanıtlanmış veya kanıtlanmamış olsun, bir haber nesnesinin bir kullanıcı tarafından doğru olarak kabul edilip edilmemesi, kullanıcının daha önce edindiği bilgiler ile ne ölçüde tutarlı olduğuna büyük oranda bağlı olabiliyor. Yani hali hazırda doğru olduğuna inandıkları şeyleri destekleyecek verileri daha çabuk kabul ediyorlar.

Çalışmada ayrıca, güvenilmez bilginin internet ortamında yayılması konusunun çok ciddi hale geldiği ve bu durumun Dünya Ekonomik Forumu tarafından en büyük sosyal tehditlerden biri olarak sınıflandırıldığı dile getiriliyor.

Bill Gates, 2017 yılında Quartz'a verdiği röportajda şöyle diyor: "Sosyal medya gibi teknolojiler, hemfikir insanlar ile tozutmanızı sağlıyor, bu yüzden diğer bakış açılarını karıştırmıyor, paylaşmıyor ve anlamıyorsunuz. Bu durumun, benim ve diğer pek çok kişinin tahmin edeceğinden daha fazla sorun teşkil ettiği ortaya çıktı.”

Açık bir şekilde, arkadaşlarınızın aynı görüşte olması, sizi bir yankı odasına hapsediyor.

Haber kaynağı algoritması, arkadaşlarınızın hangi haberlerinin size gösterildiğini daha fazla seçiyor. Bu durum  arkadaşlarınızla olan önceki etkileşiminize dayalı. Benzer görüşte olan arkadaşlarla ve ideolojik olarak benzer internet siteleriyle daha fazla meşgul olmaya yatkın olduğunuzdan, haber kaynağı algoritması farklı görüşteki haber miktarını daha fazla azaltıyor. Facebook ve diğerlerinin algoritması yankı odasını daha beter hale getiriyor.

Son olarak, hangi haberlere tıklanıldığı sorusuna geliyoruz. Açık bir şekilde, insanların mevcut görüşlerine meydan okumak yerine onları pekiştirmesi muhtemel olan haberlere tıklamayı tercih ediyor.

Asıl mesele, bizi bir yankı odasına götüren eylemleri kasıtlı olarak seçmemiz. İlk olarak, sadece aynı görüşte olan insanlarla bağlantı kurarak ve bakış açılarına katılmadığımız insanları "arkadaşlıktan çıkararak", dar görüşlü dünyalar oluşturuyoruz. İkincisi, haber kaynağı algoritması farklı içerik gösterdiğinde bile, ona tıklamıyoruz.

Bill Bishop, The Big Sort kitabında Amerikalıların son 30 yılda kendilerini nasıl aynı görüşlü muhitlere ayırdıklarını gösteriyor. Aynısı, internet üzerinde de oluyor gibi görünüyor. Günümüze kadarki bütün deney verileri, bu durumun sebebinin tek başına kişiselleştirme algoritmalarının kullanımı olmadığını öne sürüyor.

KAYNAK Ozan Zaloğlu

S. Demirel Üniversitesi - Çevirmen

https://bilimfili.com/facebook-yanki-odasi-insanlari-daha-dar-goruslu-yapiyor