* Bu Hadis; olmayan "İNSAN HAKLARI GÜNÜ" ne, KATLEDİLEN "İNSAN HAKLARI" na İTHAF OLUNUR:
"Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki, Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arab'ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arab'a, beyazın siyaha, siyahın da beyaza üstünlüğü yoktur." (H.Ş.)
*BU HADİSİ; SİYASETÇİLERİMİZ VE TÜM ŞÖHRETLİ KONUŞMACILAR, HATİPLER İÇİN YORUMLAYINIZ!
"Sizden en çok sevdiğim ve kıyamet gününde meclisime en yakın olacak kişiler; ahlakı en güzel olanlarınızdır. Gösteriş için uzun uzun konuşan, avurdunu şişire şişire, ukalaca konuşan ve bilgiçlik taslayan kimseler ise, hiç sevmediğim kişilerdir ve onlar kıyamet gününde benden uzak olanlardır. H.Ş.
* "Erkeklere benzeyen kadınlara ve kadınlara benzeyen erkeklere Allah lanet etsin!" H.Ş.
* Siyaset DÜŞMAN üretmez. Var olan düşmanı büyütmez, düşman cepheyi genişletmez. Düşman üretme üzerinden siyaset yapmaz. Siyaset çare üretir, çare cephesini genişletir, çareler üzerinden siyaset yapar. Yapıcı siyaset budur. Yıkıcı siyaset düşman çoğaltır, düşmanlıklar üzerinden ayakta durur. Siyasetin; kendisi dışındakileri düşman görmesi veya göstermesi, topluma atılmış en büyük DİNAMİTTİR.
* Terörist ile teröristin ailesini, anne ve babasını birbirine karıştırmak , aynı görmek, çok büyük, vahim bir hata olur. Evladın suçunu babaya yıkmak ya da babanın suçunu evlada yıkmak gibi bir şey olur. HUKUKTA SUÇUN ŞAHSİLİĞİ PIRENSİBİ VARDIR. Sadece teröristin değil, her çeşit suç işleyen evlatların suçu, ailesine rücu ettirilemez. Dolayısıyla teröristin, kaçakçının, hırsızın, yolsuzun, tecavüzcünün veya herhangi bir katilin, cenazesine katılma ve ailesinin acısını paylaşma, onları teskin etme, cenaze ile onları aynı kefeye koymadığımızı ifade etme, en asgari insanlık vazifesidir. Tüm siyasi partiler, terörist veya başka suçtan ölen insanların cenazesine katılmalı, ailesinin acısını paylaşmalı, ailesini, teröristle baş başa bırakmak yerine, onları kazanmanın yolları aranmalı, maddi ve manevi yönden desteklenmelidir. DÜŞMANI ÇOĞALTMAK, düşman cepheyi genişletmek değil, AZALTMAK HERKESİN VAZİFESİDİR.
* Bütün suçluların sebebi anne baba olamaz. Öncelikle sistem suçludur ve sistem sorgulanmalıdır. Bataklığı ve sivrisineği üreten sebepler üzerinde durulmalıdır.
* Devlet teröre karşı demir yumruk, masumlara, suçsuzlara karşı pamuk yürektir.
* İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’da Biden'a mesaj vererek 'İran durdurulmadığı takdirde küresel bir haydut olacak' demişti. ZİYONİST YILAN-ÇİYAN VE HAMİSİ ABD yönetimleri "KÜRESEL EN BÜYÜK TERÖRİST İKEN" BAKINIZ KİME KÜRESEL TERÖRİST DİYOR! SUYUN BAŞINDA BULUNAN VE BULANDIRAN KURT, SUYUN DİBİNDEKİ KUZUYA "SEN BULANDIRDIN" DEMESİ GİBİ. KUZUYU YİYECEK YA! KÜRESEL EMPERYALİST VE ZİYONİST BU YÖNETİMLER YOK OLMADIKÇA DÜNYAYA HUZUR YOK.
*Kan kardeşime değil, din kardeşime yardımcı olurum diyorsan, din kardeşin D. Türkistan kan ağlıyor. Yok, ben din kardeşime değil, kan kardeşime yardımcı olurum diyorsan, kan kardeşin D. Türkistan kan ağlıyor!
* Önümüzdeki yıllarda ve çok uzak olmayan gelecekte, KURAKLIK ve SU SIKINTISI çekileceği biliniyor ve bilim insanlarınca ifade ediliyor.
Her alanda bugünden tedbir almanın yanında, şehirlerimizde, kırsal kesim ve ormanlarımızda, yerli/yöresel Ağaç dikimi yanında, KURAKLIĞA DAHA FAZLA DAYANABİLEN, AZ SU TÜKETEN BİTKİ, AĞAÇ, AĞAÇÇIK VE ÇALI TÜRLERİNE YÖNELMELİYİZ. Hususen belediyeler bu konuda uyanık olmalı, dikilen ağaçlarda bu durumu dikkate almalıdırlar.
* Emperyalist ve ziyonist yılan-çiyan İzrael ve hamisi ABD, Müslüman alemin kahir ekseriyetini yerle yeksan etmiş(bizi de yanlarına alarak!),sırada, azcıkta olsa ayakta durmaya çalışan iki ülkeden birini de suikast ve ambargolarla teslim almaya çalışırken, fındık kabuğunu doldurmayacak küçük meselelerle Türkiye ve İran çekişiyor, aralarındaki en ufak meseleye balıklama dalıyor, egemen eşkıya güçler karşısında hiçbir şey yapamazken, birbirlerine aslan kesiliyorlar.
Bundan en çok işgalci, tacizci ve tecavüzcü ABD ve tasmalı yılan-çiyanı İzrael yönetimleri istifade ediyor, bıyık altından kıs kıs gülüyor, yarın bir gün İran veya bir başka kardeş, dost ve komşu ülkeyi işgal edeceğinde, bizi yanına alacak zemini hazırlıyor, yönetimler yanında, ikna da zorlandığı milleti de ikna edecek atmosferi oluşturuyor. Ne zaman uyanacağız?!
* DİKKAT! Korona; bizi cemiyetsel/toplumsal hayattan, içtimai münasebetlerden/ilişkilerden, aile ve birlikte yaşamdan koparıyor, ferdiyetçiliğe/bireyselliğe, yalnızlığa itiyor. Batı’nın geldiği bireycilik, bize de korona ile geliyor. Birbirimizden koparıyor, uzaklaştırıyor, bireysel yaşama alıştırıyor.
Tedbir olarak; bir araya yakın mesafe gelemesek de, sosyal mesafe kuralları dahilinde birlikteliğe, birlikte harekete, dayanışmaya gayret edelim. Hiçbir şey yapamıyorsak, telefon ile gönülleri birleştirelim.
Bireysel yaşam; dahili ve harici egemenlerin işini kolaylaştırıyor. Bizi, güç odaklarına karşı zayıf ve savunmasız hale getiriyor. Aman dikkat!!!
*MEMURSEN tespitine göre; açlık sınırı 2523, yoksulluk sınırı 7353.-TL’dir.
