Trendyol 1. Lig'in 18. haftasında, kendi sahamızda alt sıralardan kurtulup üst sıralara yükselme adına son derece kritik olan Gençlerbirliği karşısındaki maça, iyi futbol ve üç puan parolasıyla çıktık. Ancak, maalesef 0-0'lık beraberlikle bir puanla yetinmek zorunda kaldık.

Diğer maçlara göre az sayıda olan seyircimizin, takımımıza coşkulu tezahüratları eşliğinde, ilk dakikalarda her iki takım da kontrollü bir oyun anlayışıyla maça başladı. Uzun toplarla rakip defansın arkasına top atma çabalarımız ise sonuçsuz kaldı.

İlk dakikalarda takımımızın istekli oyun anlayışı, rakip takımı hataya zorladı ama sonuca ulaşamadık. Gol pozisyonları açısından son derece kısır geçen ilk yarının en etkili pozisyonu, 35. dakikada Kahraman’ın kafa vuruşunda topun üstten auta çıkması oldu. Sonuca ulaşabilmek için yapılan uzun top denemeleri ve aceleci futbol anlayışı, rakip takımın kapalı defansını aşmamıza engel oldu. Pozisyon vermeden ve pozisyona giremeden, ilk yarı 0-0'lık eşitlikle sona erdi.

İkinci yarıya da istekli ve hızlı başlayan ekibimiz, orta alan üstünlüğünü eline aldıktan sonra oyun zaman zaman sertleşti. Hakem, oyuncuları kartlarla cezalandırarak oyunun tansiyonunun düşmesini sağladı.

Pozisyonlar açısından vasatın üzerine çıkmayan futbol ve kötü zeminin etkisiyle, oyun kalitesi ile oyuncuların performansları olumsuz yönde etkilendi ve sakatlıklar yaşandı. Belki de her iki takım adına maçın en önemli anı, 66. dakikada Bülent’in soldan ortasında Murat Cem’in şık hareketi sonrası topu auta atmasıydı. Bu pozisyon, takımımız adına belki de üç puandan olmamıza sebep oldu.

Oyunun son dakikalarına girerken, ağırlaşan saha koşullarında oyunun temposu düştü ve her iki takım da beraberliğe razı bir futbol sergiledi. Bu da maçın 0-0’lık sonuçla bitmesine neden oldu.

Artık telafisi olmayan maçlara çıkarken, kaydedilen puanlara mazeret üretmeye gerek yok. Sakat oyuncuların iyileşmesi, cezalı oyuncuların takıma katılmasıyla birlikte seri galibiyetler elde etmemiz gerekiyor. Teknik heyet, her konuda radikal kararlar almak zorunda. Oyuncu tercihlerinde, oyun anlayışında, iç saha ve deplasman takım kurgularında…

Rakiplerimizin maçlarını oynamış olmaları bizim için avantaj olabilirdi, ama bunu yine değerlendiremedik. Bu maç, altı puanlık bir mücadeleydi ve alınacak bir galibiyet bizi üst sıralara taşıyarak rahat bir nefes aldırabilirdi. Yenemiyorsan, yenilmeyeceksin, ama zaman daralıyor… Kabustan bir an önce uyanmamız lazım. Mazeret üretmeye gerek yok, önemli olan sonuç. Çok klişe bir laf belki ama, önümüzdeki maçlara odaklanmalıyız.