Trendyol 1. Lig'in 21. haftasında, kendi sahamızda konuk ettiğimiz Manisa FK karşısında beklenmedik bir yenilgi aldık ve sahadan 2-1 mağlup ayrıldık. Son beş maçımızda mağlubiyet almadan, son deplasman maçımızda ise galip dönen takımımızın, kendi sahasında yenilmesi son derece üzücü. Maalesef evdeki hesap çarşıya uymadı.

Başlama vuruşu ile coşkulu seyirci desteğiyle başladığımız müsabakanın ilk dakikalarından itibaren oyunu rakip alana yıkarak üstünlük kurmaya çalıştık. Defans arkasına atılmak istenen toplarla tehlikeli olmaya çalışsak da pozisyon üretmekte zorlandık. Takım halinde, ön alanda yakalandığımızda hızlı atak yapan konuk ekipte Fernandez'in topuna araya giren Emre, mutlak golü önledi. Oyunda tempoyu yükseltmiş gözüksek de rakip defans ve kaleciyi bir türlü geçemedik. Pozisyonlarımız vardı fakat sonuç yoktu.

Oyunun kontrolü tamamen bizde olduğu dakikalarda, Manisa FK sağ kanattan hızlı gelişen bir atakta defansımızın geri dönmede zorlandığı anda golü buldu. Ceza sahasına yapılan ortaya iyi yükselen Muhammed Enes'in kafa vuruşunda top ağlarla buluştu ve Manisa FK takımını öne geçirdi.

Yediğimiz gole kadar canla başla mücadele eden ve maçı kazanma adına her türlü pozisyonu değerlendirmeye çalışan takımımızda, tamamen bir panik havası oluştu. Orta alanda üstünlük kuramazken, oyunun kontrolü rakip takımın eline geçti. Az ve öz pozisyonlara girmeye başladılar. Maçın bu şekilde bitmesinin ve üç puanın kaybedilmesinin, puan sıralamasında yerinde saymamızın "MAÇIN KIRILMA ANI", 40. dakikada sağ taraftan Fernando'nun topla ceza sahasına buluşturduğu, adeta "alda at" dediği Totre'nin topunun kalecinin üzerine vurmasıydı. Bu pozisyon, alınan mağlubiyetin de başmimarı oldu.

İkinci yarıya başlarken yeni transferlerin oyuna dahil edilmesi yerinde bir hamleydi. Tabii ki bu, hocanın tercihi, ancak genel görüntüleri ve oyuna katkılarından dolayı, bu oyuncular ilk 11'de başlayabilirlerdi. Burak ve bu ligin deneyimli oyuncularından Ozegovic, ilk maçında göz doldurdu. İlerisi için umut veriyor. Rakip üzerinde baskı kurmaya ve skoru eşitlemeye çalıştığımız anlarda, hızlı gelişen bir defans arkasına atılan uzun topla rakip ikinci golünü bularak farkı ikiye çıkarttı. Bu da oyunun dengelerinin bozulmasına neden oldu.

Gol sonrası takımımızda bloklar arası kopukluk, bitmeyen panik havasının devam etmesi, konsantrasyonumuzun dağılmasına yol açtı. Bir an golle buluşmak isterken, kalemizde de pozisyonlar yaşamaya başladık. İmdadımıza Ozegovic yetişerek skoru 2-1'e getirse de mağlup olmaktan kurtulamadık.

Maçı yöneten hakemin takdir haklarının çoğunu rakip takımdan yana kullanması, taraftarın tepkisini çekti. Verdiği kararlar sonrasında takım olarak itirazda bulunmamız düşündürücü bir durum oluşturdu. Ev sahibi olmanın avantajını kullanmamız gerekiyor bazen.

Beklenmedik bir mağlubiyet aldık. Gerçeklerle yüzleşmek lazım. İki ileri, bir geri… Yeni transferlerin bir an önce takıma monte edilmesi gerekiyor. Belki oyun sistemi değişmeli. Zor bir süreçten geçtiğimiz bir gerçek. Artık kaybetme lüksümüz kalmadı. Her maçımız final havasında olacak. Acil toparlanmamız lazım, zaman daralıyor… Üç puan kaybetsek de umudumuzu kaybetmedik. Teknik heyete duyurulur...