Hazreti Peygamberimiz (sav) başka bir hadisinde de şöyle buyurmaktadır: ‘’Cennette bir ev vardır. Oda sevinç evidir. Oraya ancak çocuklarını sevindirenler girer.’’ ( Kenzü l-Ummal, cilt:3, sayfa.172)

Başka bir hadiste de: ‘’ Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.’’ (Tirmizi,  Birr: 15)

Peygamber Efendimiz (sav) hadis-i şerifinde  şöyle buyuruyor: Çocuklarınız arasında adaletli olun, çocuklarınız arasında adaletli olun, çocuklarınız arasında adaletli olun, Allah kalbinden merhameti söküp atmışsa ben ne yapayım!’’ ( İbn-i Mace, Edep,3)Evlatlarımız bize Allah’ın hediyesi ve aynı zamanda emanetidir. Evlatlarımızı her anlamda en iyi şekilde eğitmeli ve onlar arasındaki ilişkinin ömür boyu iyi olması için daha dikkatli davranmalıyız.

Çocuklarımız arasında adaletli olmalıyız. Bazen bu adaletin nasıl olması gerektiğini düşünemeyebiliyoruz. Birine ne alırsak öbürüne de onu almak yeterli olmaz bazen. Kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Kardeşler arasındaki ilişkilerde üzerimize düşen vazifeyi gerçekten dikkatlice yapıyor muyuz acaba?..

Birbirinden nefret eden çocuklar yetiştirdiğimizin farkında bile olmazken, onlar kavga ettiğinde kendimizi sorgulamak yerine yine onlara beddua edip yine onlara buluyoruz suçu…

Üst üste çocuk sahibi oluyoruz ve bazen bu bizi çok yoruyor. Fakat her doğumumuzdan sonra bir önceki evladımızın da çocuk olduğunu unutup yükleyebildiğimiz kadar yüklüyoruz küçücük omuzlarına kardeş sorumluluğunu…Çok görüyorum annelerin bu sorumsuzluğunu. Markette, hastanede, çarşıda, pazarda her yerde, her yerde ‘’kardeşine bak, kardeşinle ilgilen, kardeşini tut, neden ilgilenmiyorsun sorumsuz çocuk?, Bak şu kardeşine! Ceza vereceğim, istediğini yapmayacağım, babana seni şikayet edeceğim…’’ vb. o kadar çok cümle duyuyorum ki annelerin ağzından… Açıkçası bu beni deli ediyor. Bir çok defa anneye söylemeden geçip gidemiyorum. Her seferinde boğazımda düğümleniyor sözcükler.  Sert ve kırıcı biri değilimdir ama çocuklara yapılan haksızlıkları gördüğümde içimden canavar çıkmasından korkarak her defasında yutkunuyorum. Daha kötü olmaması için derin nefes alıyor ve gülümseme ile birlikte şakasına söylüyormuş gibi yapıyorum. Normal zamanlarda hiç öfkeli biri değilim fakat ezilen çocuklar benim kan damarlarımı şişiriyor ve fışkırmamak için kendimi zoraki sakinleştiriyorum. Şu satırları yazarken dahi gözümün önünde beliren sahnelerdeki ezilen çocuklar avazım çıktığı kadar bağırma isteği uyandırıyor…

‘’Yeni bir çocuk doğurduysan bana ne? Bana mı doğurdun? Benim çocuğum mu ? Ben niye bakıyorum? BEN DE ÇOCUĞUM UNUTTUN MU ANNE!..’’ Diye haykıran kuzucukları duyar gibiyim.

Annelerde  çocuklarını  bir diğerine baktırma, kendi çocuğunu diğer çocuğuna musallat etme… Kardeş sorumluluğu sebebi ile abi- abla olduğuna hatta dünyaya geldiğine pişman olan çocuklar…  ‘’Aman kalbini kırma, canını yakma, ne istiyorsa yap, aman kardeşini ağlatma, tuvalete götür, elindekini ver, kaçmasın tut, KARDEŞİNE BAK DEMEDİM Mİ,SENİ GEBERTİCEM!..’’ Hem çocuğa çocuk emanet ediyor hem de bakmasını beğenmiyoruz. Sürekli azarlıyoruz. Sürekli memnuniyetsiziz. Çocuk elinden geleni yapsa da kimseyi memnun edemiyor. Ayrıca küçük olan kardeş onu kullanmayı da öğreniyor ve her suçunun sorumluluğunu abi veya ablasına yüklenmesi sebebi ile bencilleşiyor. Tüm hayatı boyunca bencil ve büyüğüne saygısı olmayan, sadece işi düştüğünde abi-ablasının varlığını hatırlayan biri oluyor. Annesinin fedakarlığını da görmüyor çünkü onun büyümesinde fazlasıyla  emek sahibinin abi ya da ablası olduğunu biliyor. Ne taraftan bakarsak bakalım tümden soruna yol açıyoruz. Düşüncesizce yaptığımız bu davranışlarla ileride oluşacak sorunları kendimizin hazırladığını unutmayalım. Onları birlikte mutlu zaman geçirmesinden başka görev vermeyelim ki anılarında kardeşi ile geçirdiği güzel zamanlar olsun. Hayatları boyunca kardeşler birbirlerini sevsin. Çocuğa çocuk emanet etmeyelim.

 Çocuğunuza kardeşi ile ilgilenmesini söylediğinizde hiç gözlerine baktınız mı? Kesinlikle bir bakın ki kardeşinden ne kadar nefret ettiğini, bıktığını, hatta annesinden ne kadar uzaklaştığını hissedin. İstediğiniz şey gerçekten bu mu karar verin…

İleride çocuklarınızın birbirinden nefret etmesini istiyorsanız, kendi çocuğunuzun sorumluluğunu diğerine yükleyin…