Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gerçek fatihi, rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın şu meşhur sözü gelir akla; dinleyince Amerika'nın ünlü siyaset, ekonomi ve tarih yazarlarından William Engdahl’ın değerlendirmesini; “Hans anladı da Hasan anlamadı… Dün Osmanlı’nın yıkılışında ortaya konan o büyük senaryonun benzeri şu sıralarda ülkemizin başına örülmek istenmektedir.”

Gerçekten Amerikalı Engdahl (Hans) anlarken ülkemize kurulan tuzağı ve dile getirirken gerçeği, Prof. Dr. Erbakan hocayı rahmetle anmamak mümkün mü! Ruhu şad olsun…

Önce Amerikalı Hans’ın değerlendirmesini okuyalım; sonra diyelim son sözümüzü;

“Amerika artık yol ayrımına geldi. İpekyolu projesi hayata geçerse bu ABD’nin sonu anlamına gelecek. Bunu engellemek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Akdeniz ve Kıbrıs açıkları dünyadaki en büyük doğalgaz rezervine sahip. Bu bölgeye sahip olan dünyanın süper gücü olacak. Özellikle Türkiye ve Kıbrıs’ın olduğu bölgede dünyanın en büyük serveti yatıyor.
Buna sahip olmak için Amerika, engel olacak ülkeleri belirledi. Bunların birçoğunu dize getirdi, ancak Türkiye çetin ceviz çıktı. Aşamadığı ve en çok uğraşmak zorunda kaldığı ülke Türkiye oldu. ABD’nin planlarının sürekli ertelenmesine neden oldu. Türkiye engelini aşmak için birçok operasyon yapıldı. FETÖ bunun için kullanılan araçlardan biri…

Türkiye’yi hem dışardan hem de içerden dize getirmek için birçok yol denendi ve hala da denenmeye devam ediyor.

Başkanlık seçimlerinde bizim en büyük adayımız Abdullah Gül idi…

Ancak Amerika içinde de büyük iktidar savaşı olduğu için bu planımız işlemedi. Abdullah Gül’ün ortak adaylığı için her şey hazırdı. Ancak bunu engelleyen bir dönem Hıllary Clinton’un da danışmanlığını yapan Jacob Jeremiah Sullivan oldu.   

Abdullah Gül adaylığını açıklamadan bir gün önce Ankara ve İstanbul’da büyük hareketlilik yaşandı. Ancak Jacob Jeremiah Sullivan etkisiyle Gül’ün adaylığı etrafından ortak görüş sağlanamadı.
Ve Gül 28 Nisan sabahı “Aday değilim” açıklaması yapmak zorunda kaldı. Daha sonra Erdoğan için Trump formülü uygulanmak istendi. Yani etrafını kuşatacak insanlar tarafından önce itibarsızlaştırma, sonra iş yapamama durumuna getirmek istediler.

Kendi istedikleri adayların başkana yakın olmasını istediler ancak Erdoğan yaptığı hamlelerle bu planları suya düşürdü.

Şimdi Amerika 2023 yılında Türkiye’de yapılacak başkanlık seçimleri için çalışmalarına başladı.

Türk siyasetinde kendisine yakın parti liderlerini belirleyip bunlardan biriyle yürümek isteyecektir. Bu liderler kesinlikle Amerika’nın düşmanı olarak kendilerini tanıtacaklar ve öyle öne çıkacaklardır. Ancak durum tam tersi olup, Amerika’nın dostları olacaklardır. Türk medyasındaki adamlarımızla, bunların her türlü propagandasını da yapacaktır. Güler Sabancı ismini Türkiye’de bilmeyen yok gibidir. Garip bir şekilde siyasete itilmeye çalışılıyor. Çok güçlü bir isim, Amerika’da da ilişkiler çok güçlü olan bir hanımefendi… Kendisiyle bir iki kere karşılaşma imkanım oldu. Zekasından etkilendiğimi itiraf etmeliyim. Clinton Global Şehirli ödülü ve David Rockefeller köprü kurucu liderlik ödülü Amerika’da çok önemlidir.

Bunların ikisini birden alan kişi sayısı çok azdır.

Ancak Güler hanım bunların ikisine birden sahip olmuştur.

Kendisinin 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olması için Amerika’da yoğun kulis yapılıyor.

Aday olur mu bilemem ama aday olur ve kazanırsa İstanbul bir anda dünyanın en önemli üç finans merkezinden biri yapılır.Bir sonraki adımda ise kendisine 2023’teki başkanlık seçimlerinde aday olması için kulis yapılır mı bilemem zaman gösterecek.

VE KIBRIS

Türk halkı hala Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ın farkına varamadı. Orada yatan servetin ne derece büyük olduğunu tam anlayamadı ancak Türk Devleti bunun çok iyi farkında… Amerika da bunu Türkler’e bırakmamak için her yolu deniyor. Eğer Türkiye Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarını yapmasaydı, Amerika çoktan tek başına bu servete sahip olacak ve Çin’in İpek Yolu projesini de çöpe atacaktı…

İpek yolu projesinde Çin, yakın bir zamanda en çok Türkiye’ye muhtaç olacak. Çünkü buradaki muhteşem doğalgaz zenginliği, Çin’in doğalgaz ihtiyacını tek başına karşılamaya yetecek. Türkiye de İpek Yolu projesinde aslında Çin ile çalışmaya, Amerika ile stratejik ortaklığı bitirmeye çoktan karar verdi. Amerika da bunun farkında olduğu için elindeki her kozu deniyor. Şu an için Türkiye ile sıcak çatışmaya girmeyi göze alamaz. Pkk olayı Türkiye için büyük sorunlar yarattı ama istemeden de olsa Türk Ordusu’nun dünyada hem gerilla savaşını hem de şehir ve hendek savaşını yapabilen ve kazanabilen tek ordu olmasını sağladı.

Suriye’de tüneller kazarak ve YPG’ye 5 bin TIR dolusu silah vererek Türk Ordusu’na burada büyük kayıplar verdirmeyi hedefledi. Bir anlamda Türkiye’nin gücünü test etmek istedi…

Ancak Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekatı’nı bu kadar tünel ve silaha rağmen 59 gün gibi, dünyada başka bir örneği olmayan rekor bir sürede bitirmesi, Amerika’nın tüm planlarını alt üst etti. Bundan dolayı Amerika, Türkiye ile direkt olarak savaşmayı istemez. Böyle bir durumda çok büyük kayıplar verir ayrıca Türkiye’nin dağlık yapısı onun işgal edilmesini imkansız kılmaktadır. Amerika Türkiye ile savaşmak durumunda kalırsa, tahmin edemeyeceği kadar can ve para kaybına uğrar ve bunu da kendi kamuoyuna anlatamaz; bunu da çok iyi biliyorum. Bundan dolayı YPG ile yoluna devam edecek. Şimdi Fırat’ın doğusunda YPG’ye 20 bin TIR dolusu silah verdi. Son dönemde Türkiye’de başlatılan ekonomik operasyon başarısız olursa, Kuzey Suriye’den YPG ile Türkiye’ye savaş açılacak. Amerika Doğu Akdeniz’deki servete tek başına sahip olmak için Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’ın dahil olduğu bölgeleri birleştirip Akdeniz’e çıkışı olan tamamen kendisine bağlı bir yapı oluşturmak hedefinde.

Eğer burada Türk engelini aşarsa, Amerika’nın karşısında kimse duramaz ama YPG bu sefer de başarısız olursa, bu Türk-Amerikan ilişkilerini tamamen kopmasına, Amerika’nın bu bölgeden tamamen atılmasına ve kendisi için kötü günleri başlamasına neden olur.

Türkiye sonuna kadar direnir. Doğu Akdeniz’deki zenginliğe sahip olursa, İstanbul dünyanın en değerli ve zengin şehri olur.

Türkiye her yıl trilyonlarca parayı yönetecek güce kavuşur.

Sadece Ortadoğu’nun değil, Avrasya ve Avrupa’nın da en önemli çekim merkezi olur. Kıbrıs şu an dünyanın en değerli adası durumunda… Kuzey Kıbrıs’taki Türkiye’nin hakimiyeti, Türkler’in elindeki en büyük kozları… Fransa bile Kıbrıs’ın önemi yüzünden Rum tarafında üs kurma derdinde… Türkiye Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ın öneminin farkında… Gerekirse savaştan kaçınmayacağını ve her şeyi göze aldığını, bizzat Başkan Erdoğan tarafından dünyaya ilan etti. Amerika da buradaki zenginlikten vazgeçmek istemeyecektir. Eğer 3. Dünya Savaşı başlarsa, bunun çıkış noktası kesinlikle Akdeniz olur. Türkiye Kıbrıs’taki haklarından vazgeçmez, onları kesinlikle bırakmaz. Bir Amerikalı stratejist olarak Kıbrıs’ın değerini çok iyi biliyorum.

Keşke elimde bir fırsat olsa bu adaya sahip olmak için gerekirse Los Angeles’ı, hatta Los Angeles’ın bulunduğu California eyaletini bile Türkler’e seve seve verirdim. Kıbrıs’ın ve Türk kıyılarını sahip olduğu değer bir değil, onlarca California eyaletine bedel.”

Şimdi anlaşılıyor mu FETÖ’cü, ütücü senaryolarının altında yatan gerçek…

Varın siz koyun elinizi vicdanınıza ve ülkemiz üzerine oynanan oyunları geçirin bir ince elekten…

Mevla ülkemize şaşı bakan iç ve dış mihrakları bildiği gibi yapsın diyerek, birlik ve beraberlik adına her ne şekilde olursa olsun yola koyulan milletimize, devletimize ve kahraman ordumuza “Peygamber çiçekleri” gönderelim istedik…