Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:’’Gençlerimizin hayırlısı (olgunluk ve kemalde) yaşlılarınıza benzeyen, yaşlılarınızın şerlileri de (azgınlık ve şımarıklıkta)gençlere benzeyenlerdir. (Ramuz 281/15)
Biz istesek de istemesek de evladımız, fiziksel dönemlere uygun davranışlar sergileyecektir. Bu dönemler zaten genci sarsan dönemlerdir. Bir de en yakınlarının genci anlamaya çalışmak ve gencin zor dönemlerini hasarsız atlatmasına yardımcı olmak yerine, gencin elinde olmayan davranışları yapmasına tepki göstermesi genci bunalıma sürükler. Gençlik bunalımlarının, intihara teşebbüs etmesi ile sonuçlanması onu anlayamayan yakınlarının sebep olma ihtimalini yükseltir.
Kızların sekiz yaşında başlayan ergenlik serüveni on iki ile on sekiz yaş aralığında hızlanır. Erkeklerde dokuz yaşında başlayan ergenlik on sekiz yaşına kadar, hızlı fiziksel ve buna bağlı olarak hızlı psikolojik gelişim olarak devam eder. Seslerinde büyük değişimler olur. Kalın ve gür sese sahiptir, bedeninde bir çok değişiklik olmuştur ve bu durumla nasıl baş edeceğini bilemez. Seslerindeki çatallaşma ve kalınlaşma genci tedirgin eder. Bu sebeple kendisi gibi kişilerle birlikte olmaktan hoşlanır. Sesine hakim olamaz. ‘’ Bağırmadan konuş evladım’’ desek ‘’bağırmıyorum ‘’diye bağırarak cevap verir. Gerçekten de bağırmıyordur. Ebeveynlerle tartışma sebebidir çoğunlukla. Anne baba da çocuğunun ses tonuna alışık olmadıklarından saygısızlık sebebi ile yüksek sesli konuştuğunu düşünerek tepki gösterirler. Bir de ses tonunun yanında telaşlı ve sabırsız bir evlat varsa karşısında çoğunlukla ipler kopartılır. Genç bu dönemlerde ailesinden destek ve anlayış bulamayınca dışarıya yönelir. Aidiyet duygusunu yitirmiş olduğu için onu anlayabilen gruplara üye olmak ister. Kendi gibi gürültülü, asi, yüksek sesli müzik dinleyenlerle birlikte olmaktan hoşlanır.
Ergenlik dönemindeki somut düşünce tarzı gençte yerini soyut düşünmeye bırakır. Bu yaşlarda matematik, felsefe , kişi hakları, empati kurabilme, mantıklı düşünebilme gibi konuları artık anlayabilir. Bu sebeple geleceğe yönelik planlar yapmaya başlar. Çok alıngan, hassas ve kırılgandırlar. Bu dönemler en tehlikeli dönemlerdir. Evladınızın fiziksel ve hormonel değişikliklerinin zorluklarının farkında olmak gerekir. Eğer evladımızın fiziksel gelişimindeki değişimleri sebebi ile farklı psikolojilere girdiğini anlayabilirsek onlara normal zamanlardan daha fazla hoşgörü ve sevgi gösterebiliriz. Aradaki ipleri koparmadan onlara yumuşak ve kontrollü esneklik göstermemiz kolaylaşır. Sorgulamadan onlarla sohbet etmek iyi gelir. Sert çıkışan ebeveynlerin evlatları onlardan uzaklaşarak onu anlayabilecek veya kendisi gibi anlaşılamamışların kurduğu başı boş gruplarla yanlış üzerine yanlış yapar hale gelirler.
Bu dönemlerde mümkün olduğunca evladınıza daha çok zaman ayırmaya çalışmak, onun okuduğu kitapları okumak, onun yerine kendimizi koymak gerekir. Dışarı açılma isteğinde ona ortam hazırlamak gerekir ki tanımadığınız insanlarla birlikte olmaya karar vermesin. Genç siz ne yaparsanız yapın dışarıya yönelecektir. Sizin sözünüz yerine dışarıdakinin sözünü doğru bulacaktır. Bu duruma takılmayın. Bunun için yapacağınız en etkili önemli şey onun kendi yaşlarında veya ona motif olabilecek, onu anlayabilen ve onu etkileyebilen doğru insanları ona yönlendirmektir.
Unutmamak gerekir ki boş bırakılan çocuk mutlaka boşluğu dolduracak bir şey bulur. Onun kendini başarılı birey olarak hissedeceği bir aktivite bulunmalıdır. Bu günlerin geleceğini bilerek çocukluk dönemlerinde başlanmalıdır. Her çocuğun uğraştığı, ilgisini çekecek bir zanaatı olmalı. Padişahların dahi uğraştıkları bir zanaat vardı. Kişi boş kaldığında kurmaya başlar ve sıkılarak bunalım takılmaya başlar. Evladımızı boş bırakmamalıyız. Zanaat, spor, sanat gibi bir ilgi alanı mutlaka oluşturulmalı. Birlikte vakit geçirecek güvenli bir grup bulunmalı. Kızlar için Lalezar gibi gençlik kulüpleri, erkekler için İslami yurtlar benim evlatlarımı desteklemiş oldu. Dini ve ahlaki eğitimi önemseyen okullar evlatlarımın dışarıya olan ihtiyacını gidererek güvende olmalarına yardım etti. Henüz doğmadan önce başladığım İslami eğitimine hiç ara vermediğim ve gençlik döneminde de islamı yaşamaya gayretli insanlarla buluşturduğum için sıkıntı yaşamadık. Kişi bilmediği şeyi sevmez.Baştan istekli değillerdi fakat alıştılar ve gelecek için de güzel arkadaşlıklar kurdular. Buralarda gençleri anlayan insanların yardımları çok oldu. Rabbim hepsinden razı olsun. Evlatlarının yanlışlarla geleceğini kaybederek tecrübe kazanmasına razı isen onu başı boş bırak.