Bizim gibi beslenmesinin ana maddesi, ilk tercihi ekmek olan bir ülkede ekmeğin kıymeti, önemi hiç bir zaman değişmez ve dahi kaybolmaz…
Yaşamın kaynağı beslenmede ilk tercih olan ekmeğe verilen önem ve saygı, her zaman ve zeminde öncelik taşır…
Onu amacı dışında kullanmak, hele de sevimsiz görüntülerle reklam aracıymış gibi kullanmak tepki çeker ve kabul edilemez…
Tanınmış bir firmanın, ekmek üzerinden reklama gitmesi, Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı, ilimizin tanınmış iş adamlarından Halil İbrahim Balcı’nın da tepkisine yol açmış…
Balcı, kendi yayın organları bir yana, konuya aynı doğrultuda yaklaşan diğer basın yayın organlarında yer alan haberdeki tepkisiyle, yapılana karşı çıkmış, tepki göstermiş…
Öyle büyük ve vazgeçilmez nimet olan ekmeği, bir ayakkabının altına, üstüne, içine sokarak reklam yapan firma, bu konuda uyarı özelliği taşıyan haklı tepkilerle karşı karşıya kaldı…
Ünlü şair Cahit Sıtkı’nın ölümsüz şiiri “Desem ki”de yer verdiği mübarek nimet ekmeğin böyle ucuz bir şekilde kullanılması, hiç de hoş olmadığı gibi, bir arada tutulması dahi tepkilere yol açabilmektedir…
O nedenle ekmek, bırakın beslenmedeki rolünü, adının dahi özelliğine uygun şekilde gündeme alınması gereken özel bir nimettir…
Cahit Sıtkı;
“Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!”
derken, bu aziz nimeti ucuz bir reklam malzemesi yapmak, en azından hafifliktir…
O nedenledir ki Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı’nın figanı haklı ve dahi yerindedir…
Ona Bizim Bahçe’den “Orkideler” gönderiyoruz…