Sosyal basında paylaşılarak tarafıma ulaşan, Bilge insan Aliya İzzet Bego’ya( “Viç” ekini ben çıkardım) ait olduğu kaydedilen ve bize, TÜRK MİLLETİ’ne seslenen, bugün en çok muhtaç olduğumuz, uyanıp fark etmemiz gerekenleri söylediği, o müthiş, anlamlı, uyarıcı, ders veren, ilaç mahiyetinde nasihatını aşağıda okuyacaksınız.
MUTLAKA OKUMAMIZ, tekrar tekrar okumamız gereken günümüze ilaç bir konuşma, uyanış, birleşip, tedbir alıp, kurtuluş reçetemiz.
HUSUSEN YÖNETİCİ VE SİYASETÇİLERİMİZE, SİYASİ PARTİLERİMİZE İTHAF OLUNUR!
Aslını internetten, Yutup’dan okuyabilir, sesli olarak dinleyebilirsiniz.
İŞTE O MÜTHİŞ UYARI SESLENİŞİ:
“Merhaba efendim!
Ben Aliya, Aliya İzzet Begoviç.
Bosna Hersek’in cumhurbaşkanıyım.
Sizi, DEVLET-İ ALİYE’ nin (Osmanlı imparatorluğu demiyor. O ifade Batılılara ait ve Osmanlı imparatorluk değil, ismi,’Devlet_i Aliye) en güzel şehirlerinden birinde, Bosna Sarayı’ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna’dan selamlıyorum.
Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa’dan, Avrupa’nın, Batı’nın, aslında ne olduğuna dair bazı tecrübelerimden bahsetmek istiyorum.
Unutma, Türk’ün evladı!
Sömürgeciler, bütün ilkeleri kendi menfaatleri için koyuyorlar ve kendi çıkarlarını korumak için denklem kuruyorlar.
Onların demokrasi dedikleri, hürriyet dedikleri, aidiyet dedikleri, barış ve hoşgörü dedikleri ilkeler, Saraybosna’da, Sreprenitsa’da, Mostar’da toprağın altına gömüldü.
Hem de çok acı hatıralarla…
Biz, kendi çocuklarımız en azından tebessüm edebilsinler diye yaşadıklarımızı yeni nesillere anlatmıyoruz, anlatmayacağız.
AMA SEN BİZİM YAŞADIKLARIMIZI SAKIN UNUTMA!
Onlar askerleriyle, basın ve medyasıyla, kurumlarıyla çok güçlüler.
Onların güçlerinden değil, İKİYÜZLÜ olmalarından kork.
Biz, senin kardeşin olduğumuz için öldürüldük, boğazlandık, tecavüze uğradık.
Senin hafızana sahip olduğumuz için toplu mezarlara gömüldük, yok edildik.
Türk'ün evladı!
BİZİM KORUMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ SANCAK, YEMEN’DE, ÇANAKKALE’DE, FİLİSTİN’DE, KIRIM’DA, AÇE’DE, TÜRKİSTAN’DA KORUNMAK İSTENEN SANCAKTI.
O, ne bir dinin, ne bir ırkın, ne bir dilin, ne bir mezhebin sancağıydı.
İnsanlığın, tek başına insan olmanın temsiliydi.
SÖMÜRGECİLERİN KARŞISINDA SAKIN YERE DÜŞME.
BİZ, ÇANAKKALE’DEN SONRA DİRENİŞİ DEVAM ETTİREN NESİLİZ.
Sen, direnişin değil, dirilişin nesli olacaksın. Korumak için değil, düzen kurmak için çalışacaksın.
Sen varsan biz olacağız. Sen ayaktaysan biz yaşayacağız.
Ama unutma!
SÖMÜRGECİLER (HAÇLILAR) SENİ TAMAMEN ASYA’YA SÜRMEK İÇİN PİLANLARINI ADIM ADIM İŞLETECEKLER.
BİR GÜN SIRA SANA DA GELECEK.
SENİ YOK ETMEK İÇİN BİN YILDIR HAZIRLANANLAR, BİR GÜN BİLE DURMADAN ÇALIŞIYORLAR.
Sen Türk'sün.
BİR IRK, BİR DİN, BİR MEZHEP DEĞİLSİN, OLAMAZSIN.
BATI, HAÇLI SEFERLERİNİ DÜZENLERKEN ARAPLARA ARAP DEMİYORDU, TÜRK DİYORDU. .
ÇANAKKALE’DE KÜRTLERİ BOĞAZLARKEN ONLARA KÜRT DEMİYORDU, TÜRK DİYORDU.
Ne zaman ki onların çıkarı için yeni devletlere ihtiyaç duydu, Arap'a Arap demeye başladı. Seni ondan, onu senden ayırdı.
BUGÜN DE, KÜRT’Ü SENDEN, SENİ KÜRT’TEN AYIRMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYOR.
Türk'ün Evladı, Biz BOŞNAK’IZ AMA TÜRK’ÜZ DE.
Sen de kalbimde taşıdığım acıyı taşıdığın kadar Boşnak'sın.
Utanacak tarihimiz, saklayacak hafızamız yok.
Sırp'a karşı sorumlu olduğumuz için değil, yasayla zorunlu kılındığı için değil, kimimiz dinimiz, kimimiz milletimiz, kimimiz Kitabımız, kimimiz ahlakımız sebebiyle vicdan sahibi olduk.
Birileri öyle istediği için değil, vicdan bunu tarif ettiği için hiçbir milletin diline, dinine, mezhebine karışmadık. Mezarlarını çiğnemedik, ibadethanelerini yıkmadık, kadınlarına tecavüz etmedik, bebeklerini boğazlamadık.
SEN VAR OLMAK ZORUNDASIN.
BU YÜZDEN BİR VE BERABER OLMAK ZORUNDASIN.
SÖMÜRGECİLERİN TEZGAHIYLA SAFLARA AYRIŞMAMALISIN.
Türk'ün Evladı!
Bizi, onların bize yaptıklarını ve sorumluluğunu sakın unutma.”