ŞEYTANYAHU,"NÜKLEER SİLAH İRAN’DA OLAMAZ, SADECE BENDE OLACAK" DEDİ!
Trump ile görüşen Netanyahu'dan İran'a tehdit: Askeri seçenek masada!
ABD'nin İran ile yapacağı nükleer silah müzakereleri öncesi Netanyahu'dan tehdit mesajı geldi. Netanyahu, İran'ın nükleer silahlardan vazgeçmesi gerektiğini belirterek, "Anlaşma sağlanamazsa askeri seçeneğe yöneleceğiz" dedi. Basından
HABER TÜRK’DE İHSAN AKTAŞ DEDİ Kİ!
"İran ile Lübnan ve Filistin direniş ekseni arasındaki bağın Suriyede kesilmesi, ABD ve BATI için çok kıymetli.! o yüzden ABD Türkiye'nin Suriye'de bulunmasından rahatsız olmaz.!
ALİYEV’İN İZRAİL DOSTLUĞU!
Aliyev: Türkiye ve İsrail bizi endişelendiriyor!
TÜRKİYE ve İSRAİL'İN, Azerbaycan'ın YAKIN DOSTU olduğunu söyleyen Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, bu iki ülke arasında yaşanacak herhangi bir yanlış anlaşılmanın kendilerini endişelendirdiğini belirtti. Haber7’den alıntı
ALİYEV, TÜRK VE TERÖRİST İZRAİL HEYETLERİNİ AZERBAYCAN’DA BULUŞTURDU
Aliyev’in terörist İzrail sevgisi o kadar çok ki, bizi İzrail ile buluşturuyor, ev sahipliği yapıyor ve çatışmazlık görüşmesini sağlıyor! Görüşme sonundaki açıklama:
“Suriye’de istenmeyen olayların yaşanmaması için bir çatışmasızlık mekanizması kurulması konusunda dün Azerbaycan’da ilk teknik görüşme yapılmıştır. Çatışmasızlık mekanizmasının kurulması için çalışmalara devam edilecektir.” Ve Hakan Fidan, bırakınız Gazze, Lübnan, Yemen için çatışmayı; “Bizim Türkiye olarak tekrar ediyorum, sadece İsrail'le değil, bölgede ilişkin bir ülkeyle Suriye'de çatışma niyetimiz yok.” diyor. Haber’7’den
RAHMETLİ ERBAKAN’IN BASİRETİ
1992 YILINDA RAHMETLİ ERBAKAN’NIN O ZAMANKİ HÜKÜMETE YÖNELİK KONUŞMASI.33 SENE ÖNCE GELECEĞE YÖNELİK BASİRETİ VE FERASETİ.GÜNÜMÜZDE DURUM BİREBİR AYNI VE FIRSAT KAÇIRILDI!
Bakınız hoca ta o zaman neler söyledi:
“Bu dış politikayı değiştireceğiz. Amerika güdümünden çıkacağız. Onlar bizi parçalamak istiyor, siz içlerine gireceğiz diyorsunuz. Temelde bu sakatlık varken, BU İŞİ DÜZELTEMEZSİNİZ. Hem onlara tabi olacaksınız, hem de onların yapmak istediği pilanı önleyeceksiniz. Bu mümkün değil, Bunu Amerika yapıyor, bunu İsrail yapıyor, bunu Batılı emperyalistler yapıyor. Pilanları açık. Onlar İsrail’e ilaveten, ayrıca kendi kontrollerinde bir Kürt devleti kurmak istiyor ve ayrıca bir ikinci İsrail’i de Ermenistan’da kurmak istiyorlar. Bizi parçalamak için 100 senelik pilanları. Osmanlı’yı böyle parçaladılar, bugünde aynı şeyi yapmak istiyorlar. Çünkü demin açıkladım, Türkiye’nin önemi büyüktür, Türkiye güçlenip kuvvetli olduğu zaman, onların pilanları yürümeyecektir. Zira, Türkiye, İran, Irak, Suriye, dördümüz dost olacağız, bir araya geleceğiz, meseleyi biz çözeceğiz, Amerika değil. Amerika’nın ne işi var bu bölgede? Çekiç gücün ne işi var burada? Bu Müslüman ülkelerin meselesi. Ne arıyor Amerika burada?”
ALNI SECDELİ MÜTTEFİKLERİ OLMASAYDI!
Sosyal basında son derece doğru ve isabetli bir paylaşım:
“Alnı secdeli müttefikleri olmasaydı, bu coğrafyada İzrail terör şebekesi olmazdı!”
ERBAKAN HOCA HARİÇ
“ İngilizler bütün Sünni Müslümanların içine sızdı. Bunu en iyi Graham Fuller söyledi. Dedi ki, bütün cemaatlerin içine sızdık, Erbakan Hoca hariç. Erbakan Hocaya sızamadık dedi. Bütün cemaatlere sızdık, bazılarına etkili oldular, bazılarına olamadılar. Ama Erbakan Hocanın yanına yaklaşamadılar.” Emin Gürses, sosyal basında yer alan video
konuşmasından alıntı.
28 ŞUBAT'TAKİ AKIL TUTULMASI, ŞİMDİ KKTC' DE!
Güney Kıbrıs Rum paryaları, Yonan’ı, İzrail terör şebekesini, ABD ve Batı Alemini arkasına almış, KKTC’ni yutma peşinde iken, bakınız neyle uğraşıyorlar!
“KKTC'de boykotçu öğretmenler eğitimi kilitliyor! Sivil toplumdan 'yargı' çağrısı!
KKTC’de başörtüsüne özgürlük tanıyan düzenlemenin yürürlüğe girmesine rağmen bazı öğretmenlerin derse girmeyi reddetmesine sivil toplumdan tepki sesleri yükseliyor.” Basından
HABERLERDE YENİ SİYASET, TAKTİK!
Bir ülkede “Namuslu basın” fevkalade önemli, faydalı ve olmazsa olmazdır.
Maalesef bizim ülkemizde basın ekseriyetle yaslandığı güçten beslenir, güce göre hareket eder, gücün istediğini yazar, istediğini haber yapar. Yalan ve algı, en büyük sermayesidir ve ülkemizde basın ekseriyetle fitne kazanının altına sürekli odun sürer, kazanı kaynatır da kaynatır.
Basın, yaslandığı gücün aleyhine bir haber mi çıktığında, işin kolayını bulur.
Hemen karşı haberi manşet yapar. Manşet şu olur:
“FALANCADAN BİR YALAN HABER DAHA,” “YALANI ORTAYA ÇIKTI,” “YALANI ELİNDE PATLADI.”
İş tamadır zira aynı güçten yana inanacak milyonlar hazırdır.
Kim araştıracak? Araştırıp bulmak mümkün mü? İhtiyaç hissetmez bile! Zira karşıt habere, gazetelere, televizyonlara, siyasilere, yazarlara gözünü ve kulağını kapatmıştır!
MÜNAFIK
Sosyal basında paylaşılan doğru ve önemli bir söz:
“Münafık, kafirden eşeddir. Zira camide seninle, dışarıda kafirle saf tutar.”
MAĞDUR VE MAZLUM AYŞE ATEŞ KONUŞTU!
MHP’NİN O HAMLESİNDEN SONRA SİNAN ATEŞ'İN EŞİ AYŞE ATEŞ'TEN ÇOK SERT TEPKİ: “BABASIZ KALMIŞ İKİ YETİMLE UĞRAŞMAYI BİR AN ÖNCE BIRAKMALI”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), mahkumiyet kararlarının çıktığı Sinan Ateş cinayeti davasına müdahil olmak için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurdu.
Ayrıca, daha önce cinayetle ilgili MHP aleyhinde paylaşımlarda bulunan 154 kişinin tanık olarak dinlenilmesi de talep edildi.
Öte yandan, Sinan Ateş cinayetine ilişkin hakkında soruşturma yürütülen Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın da arasında bulunduğu 22 kişi hakkında verilen takipsizliğe yapılan itirazı da sulh ceza hakimliği reddetti. Böylece bu şüpheliler yönünden dosya resmen kapanmış oldu.
Suikasta uğrayan eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, MHP’nin davaya katılma talebine sert sözlerle tepki gösterdi. Ateş “Babasız kalmış iki yetimle uğraşmayı bir an önce bırakmalı” dedi.
Ayşe Ateş’in açıklaması şöyle:
“10 yaşındaki kızım bir buçuk ay boyunca okuldan her geldiğinde “Anne, adını bile anmak istemediğim malum şahıstan haber var mı” diye sordu. Televizyonda görünce iki kız kardeş birbirlerine sarılıp ağladılar.
Temize çıkmak isteyen, öncelikle buraya baksın.
Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki yazmakla tükenmez.
MHP suçtan zarar gördüyse bunun müsebbibi Ülkücü maskesi ardına saklanıp Ülkücü Hareket’in bütün kutsallarını ayaklar altına alarak Sinan Ateş’i katlettirenlerdir. MHP tarafından tahsis edilen makam aracıyla tetikçinin Ankara’dan İstanbul’a kaçırılması planını yapanlardır.
MHP, bu cinayetin önünde arkasında her kim varsa ortaya çıkması için en az bizim kadar çaba göstermeden kamu vicdanında beraat edemez.
Bugüne dek hiç kimse MHP’nin kurumsal kimliğini suçlamadı. Tam aksine MHP’li yöneticiler eylem ve söylemleriyle bütün gözleri üzerlerine çekmeyi başardı.
Bu sebeple MHP; evladını ve eşini kaybetmiş bir anneyle, kocası katledilmiş bir kadınla, babasız kalmış iki yetimle uğraşmayı bir an önce bırakmalı. Kamu vicdanında mahkûm olduğu gerçeğini unutmadan, “Bize operasyon çekiyorlar” tezinden vazgeçmeli, “Helalleşmeyeceğiz, hesaplaşacağız!” söylemini bir an önce terk etmeli, Ve bu suça karışan her kim varsa yargı önüne çıkarılması için bütün gücünü kullanmalıdır.
Çünkü Sinan’ın evinin fotoğrafını çeken de katledilmeden önce ofisinin önüne araçla giden de, İki yıl boyunca sosyal medya üzerinden sistemli bir karalama kampanyası yürüten de belli. Whatsapp üzerinden kurduğu iletişim ağı ile Sinan hakkında bilgi toplayanda, Sinan’ın arkadaşlarına elçi yollayanda, Sinan katledilmeden birkaç dakika önce X üzerinden tehdit mesajları atan da belli.
Gözaltına alınan, soruşturma geçiren, dün ve bugün yargılanan her kim varsa kiminle, nereyle ilişkili olduğu apaçık ortada. Hesapsa bunlarla görülsün.
Katılma talebinin bir bölümünde “… davaya konu olayla ilgili ilk andan itibaren ‘olayı tüm açıklığıyla bildiğini, failleri tespit ettiğini, cinayetin siyasi cinayet olduğunu’ ifade ederek Milliyetçi Hareket Partisi ve kadrolarını itham eden, yargılayan tüm isimlerin mahkeme huzurunda beyanları alınmalıdır.” şeklinde ifadelere yer vermişler. Sinan’ın her şeyini bilen en yakın arkadaşlarının ifadeleri iddianamede yer almamış, mahkeme heyeti tarafından hiçbiri dinlenmemişti.
Eğer MHP’nin bu talebi haklı bulunursa onlar da dinlenecek mi, kovuşturma genişleyecek mi, üzeri örtülen soruşturma dosyası yeni tanık beyanlarıyla yeniden gündeme gelecek mi? Yargılama sırasında Saniye Anne’nin, Selma Abla’nın ve benim, Sinan’dan dinleyip dile getirdiğimiz gerçekler yok sayılmış, kovuşturma bu yönde genişletilmemişti. Genişletilecek mi?
Son olarak bugüne dek bu siyasi cinayetle ilgili tek kelime etmeyen; susan, korkan, korkutulan, sindirilen bütün Ülkücülere sesleniyorum:
Sinan’ı bir Cuma namazı sonrası katlettirip tetikçiyi Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın tahsisli aracıyla kaçırdılar.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
Adalet arayan, elini göğe açsın.” 08 Nisan 2025 (Basından alıntı)
KAYNAK: https://gazetepencere.com/
DİNİN DİREĞİ
Mehmet Okuyan'ın bir videosunu dinledim. Orada şunları söylüyor:“Namaz Dinin direğidir eyvallah. Ama orda kullanılan kelime, hemen ilk akla geldiği gibi, namaz diyebileceğimiz bir kelime değildir. SALAT DİNİN DİREĞİDİR. Salat, formu şekli belli olan namazdan ibaret değildir. Salat, çok köklü anlamıyla ALLAH’A YASLANMAK DEMEKTİR. YÜREĞİNİ ALLAH’TAN YANA BELİRLEMEK DEMEKTİR. TEVHİDİ İMANINA VE HAYATINA HAKİM KILMAK DEMEKTİR. BU BİLİNÇLE YAPACAĞINIZ HER ŞEY, SİZİN DİNİNİZİ AYAKTA TUTMAYA YARDIM EDECEK BİR DEĞER HALİNİ ALIR.”
İKLİM KANUNU
Düşünsün herkes! Soru şudur? ”ABD, iklim sözleşmelerini Ocak ayında çöpe attı, Rusya ve Çin’in umurunda değil… Biz niye iklim kanunu çıkartmak için çırpınıyoruz?” Ve bu soruya cevap verecek bir hükümet yetkilisi de maalesef yoktur. Şunu da ilave edelim o zaman; Karbon salınımında Çin %32 ile dünya lideri iken, Türkiye %1 ile neden aynı yaptırımların altına giriyor? Bu soruların cevabını biliyorlardır herhalde bizimkiler. Açıklasınlar. Ya da İKLİM KANUNUNU acilen ÇÖPE ATSINLAR. Alıntı