Bismillahirrahmanirrahim
Allah(c.c.) insanı yalnız kendisine ibadet etmek için yaratmıştır. Başka bir amaç arayan beyhude bir çaba içindedir. İbadet abd kökünden türetilmiş bir kelime olup kul, köle, Abdullah da ki gibi Allah’ın kulu, kölesi manasındadır. Allah’ın halk ettiği her şey O’na kul ve köledir.
Hal böyle ise demek ki insan Allah’tan başka bir şeye kulluk edemez. Bu gerçeğe itiraz edemez. Buna boyun eğer. Sonsuza kadar bu gerçeği içine sindire sindire yaşar. İbadet etmesi ise bir hak gereği vazifesi ve borcudur. Bu gerçeği idrak edenler canı gönülden yaparlar tam bir teslimiyet içinde. Edemeyenler ise bir idrak eksikliği bir şuur eksikliği içinde bocalayanlardır. Bocalamak bilgi eksikliği veya yanlış bilgilenmenin sürüklenişidir. Bu sürükleniş sonuçları itibarı ile insanı koskocaman bir zan heyulasına, aslından hakikatinden uzak bir serap peşinden gitmesine sebep olur.
Kulluk demek bir kuşatılmışlığı ifade eder her tarafından, her şeyiyle. Tam bir teslimiyet gerektirir. Zaten teslim olmaktan başka bir seçenek yoktur kulun önünde. Batıl şeylere uymak saçmadır. İnsan çoğu zaman zanlarına uyar. Batıl aslı astarı olmayan şey demektir. Aslı astarı olmayan şeylerden Allah’a sığınmak tek O’na kul olmak kurtuluş çaresidir.