Hafta sonu bir dost düğününe katılmak için Sapanca’daydım…
Son zamanlarda Sapanca, Belediye Başkanı Aydın Yılmazer’in farklı bir ivme kattığı göl kenarı dinlenme mekanları, kafeteryaları ile özellikle göl havası almak için gelen yerli-yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldi…
Böyle olunca esnafın kazancı da katlandı ikiye…
Sapanca’ya kattığı katma değer yönüyle de dikkati çeken, bölgenin ilgi odağı haline gelen o güzelim sahildeki işyerlerinin ümidi, beklentisi havaların bir an önce düzelip ısınmasına kenetlenmiş durumdaydı…
Bütün bir kış boyunca bugünlerin özlemiyle yanıp tutuşan esnaf, bu duygularla girdiği yatağından, işyerlerinin yangına kurban gitmesiyle, adeta yıkılarak uyandı sabaha…
Yaklaşık 10 işyeri eş zamanlı kundaklanmış bir yangın izlenimi veren dehşet bir manzara sonucu kullanılamaz hale gelmiş…
Nefretle ve hayretle karşılanan menfur olaydan kaynaklanan üzüntü, dalga dalga ilin ve dahi bölgenin her yanına yayıldı bir anda…
Kim, neden ve niçin böyle toplumsal bir yangına yol açtı, gel de merak etme!
İşyerlerinin yangına kurban gitmesinden kaynaklanan üzüntünün izleri kolay silineceğe benzemiyor…
Eğer bu olay bir kaza değil de maksatlı bir hareketle kundaklamaya kilitlenirse, bilin ki bu işin failini hem bu dünyada hem de ahirette karşılanması güç bir azap bekliyor olmalı…
Yüzlerce ocağın sönmesine ve esnafın işinin bozulmasına yol açan hareketin şüphelisi tutuklanmış…
Bakalım sonuç nereye varıp dayanacak…
Failin kısa sürede yakalanıp cezalandırılması, yalnız işyerleri değil, yürekleri de yanan esnafın tesellisi olur ancak…
Bu duygularla her geçen gün yapılan yatırımlarla ilin turistik cazibe merkezi haline gelen Sapanca’ya ve halkına geçmiş olsun dileğiyle “Beyaz güller” gidiyor, “Sabrın sonu selamettir” diyerek…