*Bir kez yalanını yakaladığın birinin bin kez doğrusunu sorgularsın.
*Yalan, korkunun tortusudur.
*Abartma, dürüst insanların yalanıdır.
*BU ALEM, KOSKOCA BİR YALANDIR.
*İnsanların aşktan öldüğü yalandır.
*Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.
*Yalan söyleyen, unutkan olmamalı.
*Yalanın dostu, gerçeğin de düşmanı çoktur.*
*YALAN ÖLÜMLÜ (geçici), DOĞRU ÖLÜMSÜZDÜR (ebedidir).
*Yalan, iyi söylenmemiş bir doğrudur.
*Bir yalancı, iyi bir hafızaya sahip olmalıdır.
*Kaygı ömür bitirir, yalan bahtı bitirir.
*DÜNYAYI İDARE EDEN TEK KUVVET VARDIR; YALAN.
*Yalan ile kurulan yuvanın saadeti de yalandır.
*SUÇLARIN EN BÜYÜĞÜ YALAN SÖYLEMEKTİR.
*Hıyanet olarak da en önde yalan gelir.
*Doğru pabucunu giymeden, yalan dünyayı dolaşır.
*Söylediğin yalanı kaydet ki, unutmayasın.
*Kendi kendine inanmayan her zaman yalan söyler.
*YALAN KADAR, İNSANI ALÇALTAN BİR ŞEY YOKTUR.
*Ramazan da yalan söyleyenin yüzü, bayramda kara olur.
*Yalan, güven ve emniyeti, huzur ve itimadı yok eder.
*Yalan söylemeye kalkanın önce kendini inandırması gerekir.
*AZ YALAN SÖYLENMEZ; YALAN SÖYLEYEN HER YALANI SÖYLER.
*İnanılmayacak şeylere inanıyorum demek, yalan söylemektir.
*Gerçek ayakkabılarını giymeden, yalan dünyayı üç kez dolaşır.
*En zalim yalanlar, genellikle sessizlik içinde söylenir.
*Her şeyi genelleştirmeyi seven insan, genellikle yalan söyler.
*AH! NİCE ÜSTÜN GÖRÜNÜMLER ALTINDA YALAN DOLAN VARDIR.
*Bir kez yalan söyleyenler, ikincisini de söyleyebilirler.
*Kalıcı dostlar istiyorsan, yalanla olan dostluğunu bitir.
*Beyaz yalan; ama unutmamalı ki, en kolay kirlenen renkte beyazdır.
*BİR İNSAN, HİÇBİR DURUMDA YALAN SÖYLEMEK ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP DEĞİLDİR.
*Yalana borçlu olduğumuz saadet, gerçek saadet gibidir.
*Yıkmak düzeltmekten, yalan söylemek ispatlamaktan daha kolaydır.
*Her aptal yalan söyleyebilir, iş yalan söyleyebilmekte.
*YALANCI, ALLAH’A KARŞI KAFA TUTAN, FAKAT İNSANLARDAN KORKAN BİR SERSERİDİR.
*Ayran içinde yağ nasıl gizliyse, doğruluk cevherinde de yalan gizlidir.
*Her şeye özür dileme hakkınız olabilir ama yalana asla.
*İnsanlar, yalan söylemek zorunda kaldıkları kimselerden nefret ederler.
*HAYIR İÇİN SÖYLENEN YALAN, FİTNE ÇIKARAN DOĞRUDAN İYİDİR.
*Sanat, gerçekleri tanımamıza yardımcı olan bir yalandır.
*Ozanlar da yalan söyler, yalan söylemeyen gerçeğin ne olduğunu bilmez.
*Gerçek, çizmelerini giyerken, yalan bütün dünyayı dolaşır.
*YALAN SÖYLEYEN HERKES, MUTLAKA NEFSİNİN ALÇAKLIĞINI ORTAYA ATMIŞTIR.
*Yalan dörtnala gider, gerçek adım adım yürür fakat gene de vaktinde yetişir.
*Yalan pek tatlı bir şey olmalı ki, bu günahı dilimizle işleriz.
*Yalan kadar hiçbir hayvan, velûd değildir; bir yalan en aşağı on yalan doğurur.
*ÜÇ TÜRLÜ YALAN VARDIR: BASİT YALAN, KUYRUKLU YALAN VE İSTATİSTİK.
*Yalancının cezası, kendisine inanılmaması değil, onun kimseye inanmamasıdır.
*Yanlış anlayanlar tarafından söylenen bir doğrudan daha kötü hiç bir yalan yoktur.
*Doğru söylediğin zaman kimse inanmayacak. İşte, yalan söylemenin cezası budur.
*BİR YALAN NE KADAR HIZLI OLURSA OLSUN, HAKİKAT ONU YETİŞİP GEÇER.
*İnsanın kendi vatanı için yalan söylemesi, bir vatanseverlik sanatıdır. Buna diplomasi denir.
*Yalan, kadınların korunma aracıdır; erkekler yanlarında silah taşır, kadınlar da yalanla dolaşır.
*Günah işlemenin birçok araçları vardır, fakat yalan bunların hepsine uyan bir saptır.
*EN ÇİRKİN YALAN, ÇOCUĞA VE HALKA SÖYLENEN YALANDIR. ÇÜNKÜ HER İKİSİ DE KOLAY KANAR.
*Hayatımda hiç yalan söylemedim diyenler, o dakikada bir katmerli yalan daha söylemiş olurlar.
*Hoşumuza giden yalanları avuç dolusu yutarız da, acı gerçekleri yudum yudum içeriz.
*Ekonomik eşitlik olmaksızın verilen politik eşitlik bir teranedir, bir sahtekârlıktır, bir yalandır ve işçiler yalan istemiyorlar.
*EŞYANIN VE HADİSELERİN KENDİLERİYLE UĞRAŞINIZ, ÇÜNKÜ ONLAR YALAN SÖYLEMRESİNİ BİLMEZLER.
*İnsan başkalarından ziyade kendisini aldatmaya uğraşan bir mahlûktur, önce kendi nefsine karşı yalan söylemekle vaktini geçirir.
*Asla yalan söyleme. Yalan söyleyen, yakalanmak korkusu içinde yaşayan hırsız gibidir.
*Ömründe hiç yalan söylememiş adama yalan söylemeğe, hiç kimse cesaret edemez. Herkesin yalana cüreti, öyle adam bulunmadığı içindir.
*Belli bir amaçla söylenen yalan, en ahlaksız yalan biçimidir. Ama en çok da o işe yarar.
*İşe yalan karıştırmak, altın ve gümüş paralar için bir halita kullanmaya benzer. Halita, madene sağlamlık verir ama kıymetini de düşürür.
KAYNAK: İ.net sitelerinden derlenmiştir.