Dünyanın her noktasında, büyük bir özveri ile görevlerini yapmakta olan sağlık çalışanları, pandemiye karşı amansız bir mücadele verirken; salgın tüm hızıyla yayılmaya ve can almaya devam ediyor.
Viral kabusun, küresel boyutta ortaya çıkardığı ağır tablo, giderek daha da kötü bir hal alıyor.
Uluslararası Af Örgütü (AI), ekim ayında yayımlamış olduğu pandemi raporunda, dünya genelinde, 7 bini aşkın sağlık çalışanının, salgın nedeni ile hayatını kaybettiğini açıkladı.
Eğer, pandeminin önüne bir an önce geçilmezse, bu sayı giderek daha da artabilir ve insanlık tahminlerin çok ötesinde büyük bir trajedi ile karşı karşıya kalabilir.
Bu nedenle, genişletilmiş bağışıklama çalışmalarının, ivedilikle başlaması ve aşılamanın tüm dünyada yaygınlaştırılması gerekiyor.
Gerçi, İsrail, Rusya, ABD, İngiltere, Kanada başta olmak üzere birçok ülke, aralık ayı itibariyle kitlesel aşılama çalışmalarına başladıklarını açıkladılar.
Özellikle ekonomik açıdan güçlü olan bu devletler, kendi ihtiyaçlarına oranla, çok daha fazla Covid-19 aşısı sipariş ederken; İranlı ve Filistinli yetkililer ise ülkelerine uygulanan ambargo/tecrit nedeniyle, yurt dışından aşı satın alamadıklarını ve bu konuda büyük zorluklar yaşadıklarını uluslararası kamuoyuna duyurdular.
İran Sağlık Bakanlığı'nın, her dört dakika bir vatandaşımız, salgından dolayı hayatını kaybediyor uyarılarına rağmen; ABD' nin Tahran' a yönelik yaptırımları esnetmemesi, sivil toplum kuruluşları tarafından tepki ile karşılanınca, Beyaz Saray, İran Merkez Bankası' nın, sadece Covid-19 aşısı satın almak koşuluyla, yabancı finans kuruluşlarına para transfer etmesine onay vereceğini açıkladı.
Her ne kadar, Washington' un Tahran' a uyguladığı ambargo, sağlık sektörünü kapsamasa da, ABD'nin tepkisinden çekinen birçok ilaç şirketi, İran' a ilaç ve sağlık materyali satmak istemiyor.
Doğal olarak bu durum, İran' ın ilaç temini konusunda büyük zorluklar yaşamasına neden oluyor.
Buna benzer bir sorun, Filistin' de de yaşanıyor. Uzun yıllardır İsrail tarafından abluka altında tutulan Filistin halkı, Tel Aviv' in rızası olmadan dışarıdan hiçbir şey satın alamazken; bu ülkede de ciddi manada bir ilaç ve sağlık malzemesi sıkıntısı yaşanıyor.
İsrail, tüm uyarı ve kınamalara rağmen, Filistin halkının sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkını, pervasızca gasp ediyor.
Hatta ; İsrail Devleti, uyguladığı bu zulmü bir adım daha ileri götürerek; kendi hapishanelerinde tutuklu bulunan Filistinli mahkumları da aşıdan mahrum edeceğini, hükümetin yabancı mahkumları aşılamak gibi bir sorumluluğunun olmadığını ve bu konuda herhangi bir zorunluluk hissetmediklerini açıkladı.
ABD ve İsrail' in, dünya kamuoyunun tüm itirazlarına rağmen, insan hayatını hiçe sayan bu gayriahlaki tavrı, tarihe kara bir leke olarak geçecektir.
**
Genetik materyali sadece RNA' dan oluşan Covid-19, Ebola, Sars benzeri birçok virüs, mutasyon geçirebilme özelliğine sahip olduğu için, bu tür patojenlerin yol açtığı salgınlar, daha bulaşıcı ve öldürücü olabiliyor.
Nitekim, ABD, Danimarka, Hollanda, İtalya ve İngiltere, Covid-19 virüsünün mutasyona uğradığını, buna bağlı olarak, yeni tip Covid varyantlarının, ülkelerinde görülmeye başlandığını açıkladılar.
Bu konuda en net açıklama, kitlesel aşılama çalışmalarında başı çeken, Birleşik Krallık' tan geldi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, mutasyona uğramış yeni tip Covid-19 virüsünün, eskisine göre %70 oranında daha bulaşıcı bir yapıda olduğunu, ülkelerinde bu tip yeni covid vakaları tespit ettiklerini, acil önlemler alınmazsa son derece kritik bir sürecin kendilerini beklediğini, aşının genetik yapısı değişmiş yeni tip virüse karşı nasıl bir etki yapacağını tam olarak bilemediklerini, yaşanan gelişmeleri anlık olarak Dünya Sağlık Örgütü ile paylaştıklarını bildirdi.
Yapılan bu açıklamanın hemen akabinde , Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülke, İngiltere uçuşlarını durdurken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 14 Aralık' tan bu yana, İngiltere' den Türkiye' ye giriş yapmış olan 4.603 kişinin, tedbir amaçlı olarak izolasyona tabi tutulduğunu açıkladı.
Ayrıca, Danimarka' daki bazı çiftlik hayvanlarında da, mutasyon geçirmiş Covid-19 virüsü tespit edildiği bertildi.
Özellikle, vizonlarda görülen bu virüs, ülke genelinde paniğe yol açarken; Danimarka Hükümeti aldığı radikal bir kararla, hastalıklı hayvanların hepsini itlaf ettirdi.
Türkiye, İngiltere' nin yanı sıra Danimarka, Güney Afrika ve Hollanda uçuşlarını da bir süreliğine askıya alarak; dış hat seferlerine ciddi anlamda bir sınırlama getirdi.
**
Virüsün, insan vücudunda ileriye dönük, ne tür hasarlar bırakabileceğinin tam olarak bilinememesi, akıllarda birçok soru işareti ve vehim oluşmasına neden oluyor.
Bir kısım bilim insanları, bazı covid vakalarında pıhtılaşma problemleri, kalıcı akciğer hasarları, kalp ritminde bozulma, bağırsak alışkanlıklarında farklılaşma, dermatolojik rahatsızlıklar, kısmi felç, hareket kabiliyetinde azalma, tat ve koku alma yetisinin kaybolması gibi, çeşitli komplikasyonlar görüldüğünü, bu tür etkilerin virüsün, insan bedeninde kalıcı hasarlar bırakabilme özelliğine sahip olduğunun, bir göstergesi olabileceğini belirtiyor.
Nitekim, Yale Üniversitesi öğretim üyesi kardiyolog Dr. Harlan Krumholz, virüsün sadece solunum yolunu değil, diğer organları da etkileyebilme potansiyeline sahip olduğunu açıkladı.
**
Halk sağlığı uzmanları, Kuzey yarımkürede havaların soğuması ile beraber, vaka sayılarında ciddi bir artışın söz konusu olabileceğini belirtiyor.
Kış mevsiminin gelmesi ile beraber, influenza (grip) ile pnömoni (zatürre) vakalarında gözle görülür bir artışın olacağı, bilinen bir gerçek...
Her yıl, dünya genelinde ortalama olarak 6 yüz bin kişi mevsimsel gripten; 4 milyon kişi ise zatürreden hayatını kaybediyor.
İnfluenza, son derece ölümcül bir patojen olup; üç farklı türe (İnfluenza A/B/C) sahip, hayvanlarda da görülebilen, solunum yollarını enfekte eden, viral kökenli bir rahatsızlıkken; zatürre ise; virüs, bakteri veya parazitlerin yol açtığı, ekseriyetle çocukları ve ileri yaştaki kişileri etkileyen, her yıl milyonlarca insanın ölümüne yol açan, bulaşıcı bir hastalıktır.
Özellikle, kronik hastalıkları olanların, hamilelerin ve 65 yaş üstü yetişkinlerin bu hastalıklara karşı çok dikkatli olması ve aşılarını (Covid, zatürre, influenza) bir an önce yaptırmaları gerekiyor.
Sonuç olarak, havaların soğuması ile beraber, bizleri çok kritik ve zorlu bir dönem bekliyor.
Aşı olsak bile, yetkili merciler tarafından '' Tamam! Tehlike geçti, pandemi kontrol altına alındı.'' açıklaması yapılana dek; tedbiri elden bırakmamalı; özellikle sosyal mesafe ve hijyen kurallarına, titizlikle riayet etmeliyiz.
**
Soru? Neden ekonomik olarak güçlü olan devletler, (ABD, Japonya, İngiltere, AB, Avustralya, Kanada, Rusya, İsrail, G. Kore, Yeni Zelanda, Vatikan vd.) Çin tarafından üretilen covid aşılarını tercih etmezken; az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler, bu aşıları tercih ediyor...
**
Covid-19 Salgınının Bilançosu:
- Dünya Geneli Ölçeğinde;
Toplam Vaka Sayısı: 85.7 milyon
İyileşen Vaka Sayısı: 48.2 milyon
Ölümlü Vaka Sayısı: 1.85 milyon
Vaka Sayısı En Yüksek Olan Ülkeler: ABD- Hindistan-Brezilya-Rusya-Fransa
Vaka Sayısı En Düşük Olan Ülkeler: Vanuatu- Grönland-Marshall Adaları-Samoa
Türkiye Geneli Ölçeğinde;
Toplam Vaka Sayısı: 2.26 milyon
İyileşen Vaka Sayısı: 2.15 milyon
Ölümlü Vaka Sayısı: 21.685
Tedavisi Devam Eden Ağır Hasta Sayısı: 3.522
Dünya Sağlık Örgütü' nün verilerine göre, Türkiye vaka sayısı açısından, dünyada 7. sırada yer almaktadır.
Her ne kadar ülkemizin tıp alanındaki başarısı, bir kesim tarafından taktir edilmese de, dünya basını Türkiye'nin sağlık alt yapısından övgü ile bahsetmektedir.
Kaynak: Dünya Sağlık Örgütü, T. C. Sağlık Bakanlığı, Uluslararası Af Örgütü, Jhons Hopkins Universtiy (CSSE), T.C. Cumhurbaşkanlığı DDO