“Filistinliler İsraillilerle hak ettikleri barış, özgürlük, adalet ve itibar içinde bir arada yaşamaya başlayana -ki hiç şüphesiz o gün gelecek- kadar İsrail'de çalmayı reddetmek hakkımızdır.” R. Waters
İsrail Terör Devleti’nin Gazze’de yaptığı soykırıma, dünyanın dört bir yanından tepkiler gelmeye devam ediyor. Avrupa'dan Afrika'ya, milyonlarca insan sokaklara dökülerek cenin ve bebek katili İsrail’i protesto ediyor.
Bu protesto gösterileri, insani değerlerin ayaklar altına alındığı şu günlerde, vicdan ve merhamet sahibi tüm insanlara, bir nebze de olsa teselli kaynağı oluyor. Elbette sadece sokaklarda değil sanal dünyada da siyonizme yönelik tepkiler, her türlü engelleme ve kısıtlamalara rağmen çığ gibi büyümeye devam ediyor.
Yüzbinlerce takipçisi olan bazı internet fenomenleri, İsrail aleyhine paylaşım yaptıkları için kimliklerini bilmedikleri kişiler tarafından tehdit edildiklerini, hatta bazı çevrelerce bu tür yayınları durdurmaları şartıyla kendilerine yüksek miktarda para teklif edildiğini açıkladılar.
Yahudi lobisinin çok uzun yıllardır şantaj, tehdit, itibarsızlaştırma ve rüşvet gibi gayrimeşru yöntemleri kullanarak dünyaca ünlü sanatçıları, siyasetçileri, sporcuları yani kitleler üzerinde etkisi olan önemli kişileri baskı altına alarak susturmaya çalıştığı bilinen bir durum...
Bu şeytani lobinin baskı ve boykotuna maruz kalanlar arasında, efsanevi rock müzik grubu Pink Floyd'un İngiliz asıllı eski gitaristi ve solisti Roger Waters da bulunuyor.
Nitekim ünlü sanatçı, Filistin halkına destek mesajları verdiği için uzun yıllardır siyonist gruplar tarafından baskı gördüğünü ve çoğu zaman susturulmak istendiğini çeşitli platformlarda açıkça dile getirmişti.
R. Waters’ın İsrail’e karşı başlattığı bu amansız mücadelenin hikayesi, 2005 yılına kadar uzanıyor. Batı Şeria’da 2005 yılında düzenlenen yerel bir müzik festivaline katılan Filistinli gençler, Pink Floyd’un "Another Brick in the Wall Part 2" şarkısını söyleyerek; İsrail’in Filistin’de inşa ettiği utanç duvarını protesto etmişlerdi.
Bu festivalden bir yıl sonra ise R. Waters, “Dark Side of the Moon” isimli konser turnesi kapsamında İsrail’in başkenti Tel Aviv’e gelecekti.
Bu haber bölgede duyulur duyulmaz Filistinli aktivist bir grup, R. Waters ile hemen irtibata geçmiş ve ünlü sanatçıya - İsrail yaptığı insanlık dışı uygulamalar nedeniyle kültürel ve akademik olarak boykot edilmeli, lütfen sizler de konser anlaşmasını tekrar gözden geçirin.- serzenişinde bulunmuştu.
R. Waters, İsrail’e yönelik bir konser boykotunun çok da doğru bir yöntem olduğunu düşünmediği için konserini iptal etmemişti.
Konserin iptal edilmediğini öğrenen aktivist gençler, Waters’a tekrar ulaşarak yeni bir teklifte bulunmuşlardı: -Tel Aviv’de yapacağınız konserden önce İsrail’in yaptığı utanç duvarını ve Filistin halkının yaşadığı büyük zulmü kendi gözlerinizle görmek ister misiniz?-
Filistinli gençlerin bu daveti, daha doğrusu meydan okuması, ünlü sanatçının Ortadoğu hakkındaki düşüncelerini tamamen değiştirecekti.
Daveti kabul eden Waters, Tel Aviv’e gider gitmez, Filistinli aktivist gençlerle bir araya gelerek, Beytüllahim ve Kudüs’e bir ziyarette bulundu.
Gördükleri karşısında oldukça şaşıran sanatçı, duygularını ise şu sözlerle açıklamıştı: “Gerçekten de burada büyük bir insanlık dramı yaşanıyordu. Özellikle Batı Şeria’ya yapılan duvar mutlaka görülmesi gereken korkunç bir yapıttı. Bir yabancı olarak bu duvar beni bu kadar etkiliyorsa Filistin halkının neler hissettiğini anlamak çok da zor değildi. İsrail askerlerinin yabancılara karşı bile takındıkları küstah ve kibirli tavır anlamakta zorluk çekmiştik.”
R. Waters, canlı olarak ilk defa gördüğü Beytüllahim’deki utanç duvarına -Tear down the Wall (Yıkın Bu Duvarı)- yazarak o dönem dünya basınında büyük ses getirmişti.
Sanatçı, bu kısa gezisinin hemen ardından turne organizatörleriyle bir toplantı yaparak onlara başkent Tel Aviv’de vereceği konserin, Filistin halkının yaşadığı zulmü meşrulaştıracağı için konser yerinin bir Arap-Yahudi köyü olan Neve Shalom’a taşınması gerektiğini söyledi. Bu konuda son derece ısrarcı olan İngiliz sanatçı, değişiklik teklifini organizatörlere kabul ettirmeyi de başardı.
60 binin üzerinde insanın katıldığı ve uluslararası basında manşet olan tarihi Neve Shalom konserinde, bir de konuşma yapan sanatçı, Filistin halkının vatandaşlık haklarına mutlaka saygı duyulması gerektiğini söyleyerek, barış adına çok önemli mesajlar da vermişti.
Waters, bu konserden sonra kendi adına çarpıcı bir karara imza atarak, ömrünün sonuna kadar mazlum Filistin halkının amansız bir savunucusu olacağını açıklamıştı. 8o yaşındaki yaşlı kurt, 2006'dan bu yana her türlü engellemelere rağmen dediğini inatla yapmaya devam ediyor.
