Gazetemizin 1970 yılı öncesi sorumlu yazı işleri müdürü olan rahmetli Suat Berköz, bu ilin tanınmış ailelerinden birine mensup, toprak aşığı bir çiftçiydi…

Görevi ondan devralıp bu günlere getirdiğimiz gazetemizde, zaman zaman tarıma yönelik zevkli ve de yararlı sohbetlerimiz olmuştur…

İşte onlardan biriydi telefon görüşmemiz;

“Zeki, bugün Türk tarımında milat olacak bir tanıtım var, bunu senin takip etmen gerekiyor” diyen Berköz’ün daveti üzerine Arifiye Mısır Araştırma Enstitüsü’nde bulmuştum kendimi…

Bir büyük masa üstünde düzgün ve çeşitli renklerde mısırlar vardı…

Konuşmacı, zamanın ziraat teknisyenlerinden biri idi sanırım…

Nasıl da ballandıra ballandıra, o güzelim bereketli toprakların bundan sonra daha da verimli olacağını ve bire on vereceğini dile getiren konuşmasıyla, mısır üretiminin bundan böyle ithal tohumlarla zirveye ulaşacağını anlatıyordu…

Böyle girdi hibrit tohum hayatımıza o günden sonra…

İşte o güzelim lezzetli organik yerli mısır tohumu son sürat ülke gündeminden düşüyor ve yerini ülkemizi kasıp kavuran hibrit denilen, bir defa kullanılıp atılan ve insan sağlığını tehdit eden genetiği ile oynanmış zehre bırakıyordu…

Böyle olduğunu nereden bilebilirdi, o günün şartlarında toprak sahipleri…

O yanlış değişimin yol açtığı tarımsal ve toplumsal bozulma daha da geniş bir şekilde ortaya çıkmaya başlayınca, “Zararın neresinden dönülürse kârdır” anlayışıyla bu alanda geriye dönüşün izlerine rastlanıyor yıllar sonra da olsa şu sıralarda…

Buna ülkemiz, ilimiz, şehrimiz ve çiftçilerimiz adına ne kadar sevinsek de azdır…

Sadece bu alanda değil, yerli tohuma dönüş sinyalleri her alanda kendini hissettirmeye başladı...

Yani toprakla beraber insanımız da uyanıyor yavaş da olsa…

Hani derler ya, “Bir musibet bin nasihate bedeldir.”

“Musibetlerden ders almayanı, nasihatler döve döve dize getirir” der rahmetli Selahattin Şimşek…

Öyle de oldu bugüne kadar…

Pahalı da olsa geri dönüş, çok bedel ödese de çiftçimiz, bundan kârlı çıkacak olan hiç kuşkusuz, topyekûn insanımız olacaktır…

Gelecek nesillerin sağlığı adına yapılmış çok ama çok gerekli dönüş ile aynı zamanda, dövizle elde edilen ithal tohuma bağımlılık da ortadan kalkacak…

Toprağa düştüğü ilk günde bilmeden, düşünmeden işin sonunu, sadece bakarak getireceği gelire, nasıl atladıysak bir bütün halinde hibrit denilen belaya, bugün yerli tohumla başlayan geri dönüşümle çok ama çok daha mutlu olacağımız bir bayramı kutlamanın heyecanı olmalı içimizde…

Arifiye Mısır Araştırma Enstitüsü’nün ürettiği tohumlar hem kaliteli hem de yerli…

Hibrit denilen ve büyük ölçüde sıvı tatlandırıcı elde edilmesinde, ucuzluğu nedeniyle tercih edilen ithal tohumun kısa sürede topraklarımızdan el çekip gitmesi için yola koyulan iradeye alkış tutmamak mümkün değil…

Bu doğrultuda emeği geçen yetkili-etkili herkese ve her kesime, ülkemiz, insanımız ve toprağımız adına demet demet “Orkideler” göndermek de bize…