Muhteşem kitabımızda şöyle bir emir vardır.

Mü’minlerin kalplerine, îmânlarını îmân ile artırsınlar diye sekîneti indiren, O’dur…” (Fetih, 4)                      

Sözlükte "vakar, ağırbaşlılık, huzur, güven, rahatlık" gibi anlamlara gelen sekînet, tasavvufta, gaybın ve manevî feyzin gelişi anında kalbin bulduğu iç barış ve huzur haline denir.

Toplumumuzda veya dünyada diyebiliriz ki insanların eskiye göre dünya nimetlerinden istifade oranı ve imkanı çok daha fazla olmasına rağmen çevremizde huzurlu ve mutlu insanların adedi parmakla gösterilecek kadar azalmıştır. Sebebi ne olabilir ? Çıkardığım sonuçları sizlerle paylaşmak istedim. Bilmem katılır mısınız ?

Mülkün sahibi insanı iki parçadan yaratmış diyebiliriz. Beden ve ruh . İkisinin de ana hammaddeleri farklı . Beden toprak kaynaklı ruh İlahi kaynaklı. İnsan bu iki kaynağın özellikleri ile donatılmış muhteşem bir sistemi ifade etmektedir. İnsanın da her yaratılan gibi beslenmeye ihtiyacı vardır. Muhtaçtır.

Beden ve ruh Yaratanın istediği kaynaklardan beslenmediği için aralarındaki tartışma ve çatışma insanda huzur bırakmamıştır.

İnsan, bedenini toprak kaynaklı, ruhunu da İlahi kaynaklı gıdalarla beslemesi farz kılınmıştır. İkisini de ayni gıda ile beslemeye kalkarsak sonuç iç çekişme , huzursuzluk ve mutsuzluk olarak tezahür etmektedir. Aklımızı istendiği ve emredildiği gibi farzları eda etmekte kullansak sorunun çözüleceği müjdelenmiştir. İnanıyoruz ki istendiği şekilde farzları yerine getiren kimseleri melekler kuşatır , onları rahmet kaplar üzerlerine sükunet ve vakar iner . Yani sekinet .

Bedeni güzel göstermeye yönelik harcadığımız enerjiyi ruhu da İlahi kaynaklı gıdalarla beslemek için kullanmak mecburiyetinde değil miyiz ?

İfa ettiğimiz ibadetlerde Allah ile bağlantı kurmayıp, ruhunu beslemeyenler, Efendimizin (sav) ifadesiyle ibadetlerinden yalnızca yorgunluk elde edenlerdir.

Böyle de bir uyarı varken neleri ne için yaptığımızı çok düşünmek ve öğrendiklerimizi sırf malumatımız fazla olsun diye değil uygulamamıza faydalı olur bakış açısı ile görmemiz lazım.

Zira Müslüman, teslim olmuş ve kurtulmuş insan demektir.