Devridaim makinesi, kelimesi kelimesine alındığında kendi kendine sonsuza dek çalışan makineleri tanımlar. Ancak daha geniş tanımı, enerji girişinden daha fazla enerji çıkışı sağlayan sistemleri kapsar. Bu çeşit makineler, fiziğin temel yasalarından biri olan, enerjinin yoktan var edilemeyeceğini ve yok edilmeyeceğini belirten enerjinin korunumunu ihlal ederler. En sık rastlanan devridaim makineleri, sürtünme ve hava direncine rağmen hareketini sürdürebildiği iddia edilen makinelerdir. Enerjinin korunumu kanununa göre bu tarz makineler çalışamaz.

Bilinen en eski devridaim makinesi 1150 yılında Hint matematikçi ve gökbilimci Bhāskara'nın geliştirdiği dişli çark sistemidir. O zamandan günümüze binlerce devridaim makinesi geliştirilmiş ve hepsinin ortak özelliği olarak uygulamada başarılı olamamışlardır.

BİLİMSEL TEMELLER

Termodinamik

Devridaim makineleri termodinamiğin birinci ve ikinci yasalarına aykırıdır.

Birinci kanun: Enerji yoktan var edilemez ve yok edilemez, sadece bir biçimden diğerine dönüşür yani başlangıçta 100 birim enerji varsa en sonda da değişik biçimlerdeki enerjinin toplamı 100 birimdir.

İkinci kanun: Bir enerji kaynağından enerji çekip buna eşit miktarda iş yapan ve başka hiçbir sonucu olmayan bir döngü elde etmek imkânsızdır. Entropiyi anlatan bu kanun bütün doğal olaylarda düzensizlik artar demektedir. Başlangıçta 100 birim yararlı enerji varsa son durumda kesinlikle 100 birimden az olacaktır.

“Evrene ilişkin yeni bir kuramınızın, Maxwell denklemleriyle uyumsuz olduğu söylenirse, bu durum Maxwell denklemleri için de kötü anlama gelebilir. Hatta yapılmış bazı deneyler ve gözlemlerle de çelişiyor olabilir. Sonuçta deneyciler de insandır ve hata yapabilir. Ama entropi yasasıyla ters düşüyorsa, kuramınızın hiçbir şansı yoktur ve çabalarınızın sonu hüsrandır. Arthur Stanley Eddington„

Kütle Çekim Yasası

Aslında sonsuz ve yoktan gelen enerji kaynağı yoktur. Elde edilen döngüsel enerji makinelerinin kaynakları fizikle açıklanabilmektedir. Bu döngüler genelde kütleçekim yasası içinde ifade edilir. Kütleçekim yasası genel ifadesinin dışında maddenin yapısı, ısıl yükü, elektrostatik dengesiyle değişim gösteren karmaşık bir yapıya sahiptir. Yalın hali ağrlık çarpımının mesafe karesine oranı olarak ifade edilir. Karmaşık yapıda ise ısıl yük, elektron dengesi ile oluşan elektrostatik çekimler ve manyetik etkiler formüle dahil edilir. Esasen alt parçacıkların etkileşimi ile açıklanmaya başlayan kuantum mekaniği ve sicim teorisi fizik yasalarının bazı temel kurallarını derinden sarsmıştır.

Devridaim makinelerinin en basitlerinden biri olan kapiler yükseltme makinesi, sıvıların kapiler yükselmesi ile oluşturulan, ince bir boru içinde sıvı ile boru yüzeyi arasındaki çekim kuvvetiyle sıvı yükselmesi sağlanarak yapılır. Bu yükselme enerjisi tamamen kütleçekim yasasından kaynaklanır. Kapilarite iç içe geçirilmiş borularla ya da lifli dokularla yüzey alanı artırılarak artırılabilir. Kapiler yükselme hızı ile elde edilecek enerji düşük olduğu için tercih edilmemektedir. Bu konuda oluşan paradoks ise yer çekimi ile oluşan kinetik ve potansiyel enerji hesabında yaşanan eksik hesap adımlarıdır. Kütleçekim yasası sadece Yer ile maddeler arasında değil, bütün maddelerin kendi aralarında ayrı ayrı hesaplanmalıdır. Sıvının yükselme kabı ile arasında olan çekim hesaba dahil edilmelidirB

Yandaki temsili kapiler devridaim yapısında aşılamayan damlama noktasında suyun tutunması ve alt kaba aktarılmada sorun oluşturması nano teknoloji gelişimleri ile aşılmıştır. Lotus çiçeği yaprakları gibi yapılar üzerindeki çalışmalar sonucunda aşılmıştır. Suyun nano sivri uçlardan oluşan yüzeylerden itilmesi özelliği gözlenmiştir. Çukur bölgeler tarafından çekilen fakat sivri bölgeler tarafından itilen sıvılar birçok yapıda kendilerini bulurken bu devridaim yapısının daha hızlı olmasını sağlayabilecek önemli bir keşiftir.

Bu keşifler sadece dikeyde değil her yönde çalışabilecek su pompaları ya da motorları için planlanabilecek önü açık konulardır. Girişi çukur nano yüzeylerden oluşan girişe nispeten daha az yüzeye sahip nano sivri tepelerle oluşturulan bir çıkış konisi büyük bir güç oluşumunu ortaya koyar.

Enerjinin Akışı

Süreklilik arz eden her kuvvet aslında birer enerji kaynağıdır. Bu kaynak aslen atomun yapısındaki ısıl değişim enerjisinin sürekliliğinden kaynaklanır. Her ısı kademesinde farklı bir enerji yapısı sürekliliği sağlar. Madde asla durağanlaşamaz ve sürekli bir akışın parçası olmak zorundadır. Madde yapısı serbest bırakıldığında üzerindeki enerjiyi dışarı vermeye eğilimlidir. Evrende enerji kaynakları kapatıldığı anda madde mutlak sıfıra ulaşma isteğini gerçekler. Enerji sürekli madde üzerinden akar. Enerji akışı ışınları farklı yapı ve boyutlarda oluşur. Maddenin titreşmesindeki bu süreklilik mutlak sıfır olarak ifade ettiğimiz kesin donma noktası dışında hep enerji yayılmasına sebep olur. Akkor Olan elektron akışı ışık olarak görünürken, süreklilik arz eden elektrik akışı manyetik ışımayı sağlar. Bu ışıklardan sadece birkaç tanesi isimlendirilmiş ve incelemeye alınmıştır. Çoğu ışıma türü ise isimlendirilmemiş, isimlendirilirler ise ayrıntılı incelemekten henüz uzaktır. Görülebilir ışık yapısındaki odaklanma ve kırılma yapıları gereğince inceleme bilmesine karşı n manyetik ışıma yapısındaki kırılmalar ayrıntıya kavuşmamıştır. Manyetik mercek yapısındaki gelişmeler bir diğer devridaim yapısına açılan kapıyı arayacaktır. Manyetik çekme ve itme güçleri vektörel olarak yönlendirilebilir kütle çekim kuvvetlerini oluşturur. Manyetik alandaki değişimi kontrol edebileceğimiz toplayıcı ya da dağıtıcı elementler mevcuttur. Bu konuda özellikle diyamanyetik konusu dikkate değerdir.

KAYNAK: Wikipedia