Ana kuzularımız, evlatlarımız, analarımız, canparelerimiz, yiğitlerimiz ağlamasın, üzülmesin, hep mutlu olsunlar, gülelim, eğlenelim, savaşlar olmasın, şehitler olmasın, her şey güzel olsun diyorlar…
Sizin o dediğinize biz cennet diyoruz…
Ona da cennete ve sahibine inananlar gidiyor, inanmayanlar için de sorun yok…
İnanıyorsanız ağlayacaksınız, üzüleceksiniz, öleceksiniz çünkü dünya imtihandır ve imtihan güllük gülistanlık bir şekilde geçmez…
Cennete de gülerek değil ölerek gidilir…
Cennettin makamları da ölümün şekline göredir ama bunların hepsi inananlar içindir…
İnanmayan, sadece konuşanlar için “Yazılarımızı herkes okumasın” dedik zaten...
Şehitlik manevi bir makamdır, Allah’a inanmayan, itaat etmeyen, peygambere tabi olmayanların, “şehittir, şehadettir” bunları diline dolaması cehaletten başka bir şey değildir…
İmanlı tarafında evlatlarının yüksek makamlara gelmesine olan sevinçleri, yüksek tahsillerine olan gururlarının yanında peygamberler ile birlikte anılacak evlatlarının olmasına üzülmek kadar da iman zaafiyeti gösterip yazık oldu demek büyük bir gaflettir…
Madem öyle şehitsiz bir Türkiye nasıl olur söyleyelim, devlet hemen uygulasın, neticesi garantidir daha elli- altmış yıl öncesinde uygulanmış ve netice alınmıştır, anında savaşlar biter, faizler düşer, dolar iner, akın akın para gelir, evlat acısı, gözyaşı da görmezsiniz…
Öncelikle İMF’den yüklü miktar borç alacaksınız, öyle borç ki yedi nesil size sövecek, şimdikilerin sövdükleri gibi…
Sonra istedikleri dili öğreneceksiniz, istedikleri dini dininize uyarlayacaksınız, dinleri serbest bırakacaksınız ama İslam’dan bahis etmeyeceksiniz, ateistlere, Budistlere mabedler, katedraller, tapınakları en gözde yerlere yapacaksınız…
Okullardaki derslere derin abiler karar verecek, hangi filmleri izleyeceğinizi onlar söyleyecek, Suriye’den çıkacaksınız, Pakistan, Katar, Azerbaycan gibi ülkelerle alışverişi keseceksiniz, Müslüman kardeşinizin kardeş olmadığını bilecek, ırz, namus aramayacaksınız, vaad edilmiş toprakları İsrail’e hediye edeceksiniz, boğazları Ruslar’a bırakacaksınız, İzmir’i Yunanlı kardeşlerle paylaşacaksınız, Kıbrıs’ı yok sayacaksınız…
Yerli üretime hiç gerek yok, daha önce yaptıkları gibi onlar araba, uçak, tren, motor ve bisikleti size verecekler; hem de en ucuzundan…
Ekmeye biçmeye hiç gerek yok, en ucuz buğday, en ucuz meyve, en iyi gıdalar hemen sizlere sunulacaktır…
Bor madenini çıkarıp istedikleri yere göndereceksiniz, yeraltı kaynağı, petrol havzaları yeniden açılacak sizler için…
Şişelenmiş kendi kaynak suyunuzu bolca içeceksiniz, buna izin vereceksiniz, hayat daha ucuz olacak, Fatihler, Ahmedler, Yavuzlar, Mustafaları artık isim olarak kullanmayacaksınız, tarih yeniden yazılacak, eskileri unutacaksınız, gel dediklerinde gelecek, git dediklerinizde gideceksiniz...
Tüm teknoloji hizmetinizde olacak, siz sadece isteyeceksiniz onlar verecek ama üretme yok, düşünme yok, yazma, çizme yok sadece istemek yeterli olacak…
Şifalı, helal, sağlıklı gibi gerici yöntemler yok, sadece ilaçlar var…
Aşılar sayesinde virüslerle uğraşmayacaksınız, doğumları düşünmeyeceksiniz, onlar size kaç tane çocuk yapacaksınız, nasıl, ne zaman doğuracaksınız söyleyecekler…
Ne yiyeceksiniz, nerede gezeceksiniz, tatil planınızı nasıl yapacaksınız, onları size hazır olarak verecekler…
Çocuğunuz erkek mi kız mı olacak karışmayacaksınız, düşünmeyeceksiniz, büyüyünce de hangi cinsiyeti seçeceklerini sorgulamayacaksınız…
Evden çıktı mı aramayacaksınız, sistem onları istediği gibi kollayacak, gözetecek…
Ezandan rahatsız olan olursa insan haklarına saygılı olup sesini kısacaksınız, Ramazan’dı bayramdı paşa paşa evinizde yaşayacaksınız…
Sosyal baskı yapmayacaksın, evladım kapan uzun giy demeyecek, çağdaş ve medeni rolleri kabul edeceksiniz…
Gül gibi çağdaş barışçıl kuralları uygulayacaksınız…
Böylece gözyaşı olmayacak herkes mutlu mutlu yaşayacak...
Tek dil, tek devlet, tek vatan, tek yönetim kimin dili, kimin dini, kimin vatanı kimin yönetimi sorgulamayacaksınız, alıp kullanacaksınız…
İşte size şehitsiz, mutlu mesut, refah seviyesi yüksek ülke olmanın formülü…
Çok mu fantastik geldi, o zaman gerçekten cahilsiniz!
Şurada yüz yıl içinde dünya savaşlarından sonra yenilen ülkelere neler yaptıklarını bilmiyorsunuz demektir...
Marshall planı gibi planların altında ülkelere yeni buğday türleri verip yerli buğdayı yok ettiler, süt memleketinde süt tozu içirerek çocukları felç ettiler, felç olanlar için aşı geliştirdik deyip aşılattılar, bir nesli sakat, hasta ettiler, motor, uçak yaptırmadılar hepsini aldırdılar unuttunuz mu?
Sinemalarda ne istiyorlarsa onu izlettiler, hem de kendi dillerinde…
Kılık kıyafet, dil, din mevzusuna hiç girmedim bile insanların rüyalarına bile müdahale ettiler…
Şehitsiz ülke istiyorsanız tasmanızı hazır edecek, kuyruk sallayacaksınız…
Süslü laflar edip havlayacaksınız…
İşte o zaman efendileriniz gelir, siz de mutlu mutlu yaşarsınız…