Bir önceki yazımızda(1), 27 madde de sıraladığımız taleplerimize devam edelim:
28- Üniversite sayısının ihtiyaçlara göre belirlenmesi, mevcutların eğitim ve ilmi yönden güçlendirilmesi, çoğaltmak yerine “kalite”nin artırılması, bölmek yerine, iyi yönetimin öncelenmesi, “yüksek lise” konumundaki birçok üniversitenin daraltılarak, eğitim, araştırma ve bilimsel bilgi üretebilecek, piyasaya yol gösterebilecek ve öncü olabilecek konuma getirilmesi, MYO’nın gözden geçirilmesi ve ihtiyaç olan sayıya düşürülmesi, her yere MYO açma uygulamasından vazgeçilmesi. E.M.L’nin güçlendirilmesi, her birini teknik lise yapacak ve uygulamayı burada öğrenip mühendis olabilecek seviyeye getirilmesi, ara eleman ihtiyacını karşılayacak ve üniversitelere yığılmayı önleyecek tedbirlerin süratle alınması.
29-Rektör seçimlerinin tamamen üniversitelere bırakılması, YÖK’nun, sadece, eğitim, ilim ve teknik yönden pilanlama, pıroje ve denetim kurumu haline getirilmesi.
30-Tarihimizin tartışılır olmaktan kurtarılması, siyasi ve ideolojik amaçlara malzeme yapılmasını ve istismar edilmesini önleyecek, tüm görüşlerden oluşacak bir “Tarihçi komisyonu” kurularak, tartışmalı tarihi konuların aydınlığa kavuşturacak, tek bir sonuca varılarak gerçek tarihin yazılmasını sağlayacak bir çalışmanın yapılması.
31- Yaşayan yüzlerce yıllık Türkçemizi koruyacak, yabancı kelime istilasından ve uydurukçadan kurtarılması. Batıdan gelen kelimelere mutlaka Türkçe karşılık bulunması, bulunamayanların Türkçe okuma ve yazma kurallarına uygun hale getirilmesi.
32- Memleketimizi istila etmiş yabancı kelime ve kavramlardan oluşan isim ve tabela uygulamasından, tedrici olarak vazgeçilmesi ve bir dönüşümün yapılması.
33- Yozlaşan “milli kültürümüzü” koruyacak ve yaşatacak tüm tedbirlerin alınması, kültür ile ilgili resmi kuruluşların ölü vaziyetten, aktif hale getirilmesi, bir “milli kültür” seferberliği yapılması.
34- Diyanet teşkilatının, siyasetin ve siyasi hükümetlerin memuru olmaktan çıkarılıp, “özerk” ve kendi içinde seçimli bir idari yapıya kavuşturulması, kendi gayrimenkul ve gelirleriyle, halkın katkılarıyla ayakta durabilecek hale getirilmesi.
35-Milli piyango ve benzeri “şans oyunu” olan “kura” ile “Hac” sisteminden vazgeçilip, her yerde geçerli, adil ve hukuki olan ve uygulanan “sıra” sistemine geçilmesi.
36- İlahiyat ilmine vakıf hocaların, her birinin bir köşede, işportacı ve pazarcı yöntemi ile din anlatmasına,”din satmasına,”reyting peşinde koşmasına, hepsinin farklı fetvalar vermesine, hizmet etmek yerine kafaları karıştırma, şüphe tohumları ekme ve İslam’ı tartılır hale getirmelerine son verilerek, bir “Alimler meclisi, şurası” oluşturup, ilmi konuların orada tartışılıp, ortak neticenin halka arzedilmesinin sağlanması.
37-Diyanet görevlilerinin asla siyasetin içinde olmaması, “gökkubbe” kadar geniş bir “şemsiye” olan İslam’ın, küçücük parti şemsiyeleri altına sokulmasının önlenmesi, İslam’a en büyük zararın da, parti şemsiyesi altına sokulmasının olduğu bilincinden hareketle, bağımsız ve bağlantısız olması, beşeri hiçbir sistemin değil, sadece Kur’an ve sünnetin kendi mesajını, millet ve ümmet bilincinin ilke ve çözümlerini anlatacak bir yapıya kavuşturulması.
38—
39- Dernek, vakıf, sendika ve oda gibi tüm STK’ nın, gerçekten devletten bağımsız, “devlet ve kurumlarından beslenmeyen,” her birinin bir “partinin yan kuruluşu olmasını” önleyen, tarafsız, bağımsız ve gerçek sivil bir yapıya kavuşturulması.
40- Basının, halkın gözü ve kulağı olmasını önceleyen, ahlaki, tarafsız ve özgür bir yapıya kavuşturulması. Başta TV. lar olmak üzere, tüm basının Türk aile yapısına, inanç, kültür ve diline, milli ve manevi değerlerine yabancı yayınlardan men edilmesi.
41-Başta belediyeler ve tüm kurumların, sadece evrak ve mevzuat yönünden değil, fiziki işlerini de etkin denetleyen bir “teftiş ve denetim” yapısının kurulup, işletilmesi.
42- İşçi ve memur ayrımına son verilerek, “kamu çalışanları” sıtatüsü altında toplanması, kamu çalışanlarının siyasetten uzak tutulması, çok çalışana çok ücret verilmesi, performansa göre ücretin belirlenmesi.
43- Atamalarda “ehliyet ve liyakatin, hizmet süresinin, çalışkanlığın, doğruluk, dürüstlük ve adaletin” ölçü alınması.
44- Tüm şehirlerimizde yerel ve milli mimariye geçecek, tedrici bir uygulama ile dönüşüm sağlayacak karar ve tedbirlerin alınması.
45-Bedelli askerliğin kaldırılarak, herkesin temel askerlik eğitimini alması ve ondan sonraki sürede bedelli askerliğin gündeme gelebilmesinin sağlanması.
46-Pırensip olarak “af”fın hiç gündeme gelmemesi, olacaksa, Devletin kendine karşı işlene suçlarda, teröre, vatana ihanete bulaşmayan suçlarda “af” yetkisine sahip olması, bunun dışında affın, mağdur varislerinin tercih ve iradesine bırakılması.
47- Ordu, Emniyet ve Diyanet mensuplarının, politikadan tamamen uzak tutulması. Ortak paydamız olan bu kurumların tarafsız bir konumda bulunması.
48- Tüm kamu görevlilerinin asla siyasetin kıyısında köşesinde bile bulunmasına fırsat ve imkan verilmemesi, siyaset düşünen kamu görevlilerinin, ya emekliliği beklemesi ya da istifa etmesi.
49-Futbol ve tüm sıpor dallarında reform yapılması, ilkokuldan başlayan kabiliyet tespiti yapılması, topluma yaygınlaştırılması, kulüplerde, hakemlerde dönen şike, kara paralar, antrenör ve yabancı futbolculara ödenen astıronomik rakamların, tırilyonlar harcanarak yapılan kapitalizmin “futbol tapınakları” arena sıtadların yapılmasına son verilmesi, kulüplerin kendi içinde mali döngü yapması, kamudan beslenmemesinin sağlanması, milletin paralarının yaygın sıpor altyapıya harcanması, seyretme değil, herkesin sıpor yapmasına imkan sağlanması.
50- “Eyalet” ve benzeri, ülkemizin bütünlüğünü bozacak girişimlere asla ve kat’a tevessül edilmemesi, üniter yapımızın korunması, 81 milyonu kardeş yapacak, tam bağımsız ve Türk-İslam Alemine önder olacak bir büyük Türkiye seferberliğinin başlatılması. Vatanın, devletin, bayrağın ve millet bir ve bütünlüğünün, her türlü keyfiyetin üstünde tutulması
51- Tüm işlerimizde “İslami, milli ve yerli” bir anlayışın hakim kılınması.
52-Hukuk içinde kişilerin, basın, STK, parti ve benzeri tüm muhalefet kesimlerinin, muhalefet edebilmesine imkan tanınması, muhalefetin gerekli görülmesi ve itibarlı hale getirilmesi. İfade özgürlüğünün teminat altına alınması.
53- En alttan en üste kadar kamu idarecilerinin ve hususen siyasilerin, yanlarında “yağcı ve yalaka” danışmanlar değil, tenkit eden, yanlışı gösteren danışmanlar bulundurması. Yağcılık ve yalakalığa en küçük itibar gösterilmemesi.
Gelecek yazımızda da, bu mevzuya, yurt dışında, dış politikada isteklerimizi yazmaya devam edeceğiz inşallah.