Anadolu’muzun her tarafında, ülkemizin her il ve ilçesinde olduğu gibi, Sakarya’mızda, tabii ve tarihi zenginliklerle dolu, müstesna bir coğrafyaya sahiptir.
1.Derece deprem bölgesi olması dışında bir dezavantajı olmayan ( tedbir alındığında bu dezavantaj da büyük ölçüde ortadan kalkabilecektir), tarihi ve tabii nimetlerle ve her çeşit güzelliklerle donatılmış nadide bir ilimiz, Anadolu’yu İstanbul’a bağlayan yollar üzerinde ve ülkemizin en büyük merkezlerine günübirlik gidip gelinebilecek bir ulaşım ağında çok mühim bir yerleşim bölgemizdir.
İlin her tarafına yayılmış tarihi değerler yanında, bütün bir Sakarya’ya , vilayetin hemen her köşesine kadar nakış nakış işlenmiş tabiat güzelliklerine malik bir vatan köşesi durumundadır.
Merkez de ( Adapazarı, Serdivan, Erenler ve Arifiye ) Orhangazi, Orta, Ağa ve Büyük Esence Orhan camileri, 15 asırlık Tarihi Beşköprü ve Eski Sakarya Köprüleri, Sakarya müzesi, tarihi konak ve çeşmeleri,Sakar Baba ve Karakamış türbeleri, her biri bir kartpostal hüviyetinde Poyrazlar, Küçük Akgöl, Çaltıcak ( Taşkısığı ) göl ve havzaları, henüz değerlendirilmemiş Sakarya nehri, çok daha farklı fonksiyonlar ifa edebilecek Çark deresi, Sapanca Gölü’nün Serdivan kıyıları, Serdivan tepelerinden Sapanca göl ve havza manzaraları ve seyir terasları, Sakaryasıporu , kökeni 1970’lere dayanan ve talebe kapasitesi yüzbine doğru giden SAKARYA ÜNİVERSİTESİ,
Sapanca’ da beş asırlık Rüstempaşa camii, iki asırlık Hasan Fehmi Paşa, Rahime Sultan ve Camii Cedid camileri, Vecihi Kapısı, mini bir deniz görünümünde ve dünyada sayılı birkaç gölden olan tabiat harikası Sapanca Gölü, kıyıları, dereleri, alabalık tesisleri, şehrin yaslandığı yüksek tepelerle çevrili , gür ve zümrüt ormanlarla kaplı Samanlı Dağları, yemyeşil ipek gibi doğasıyla Kırkpınar’ı, Kurtköy ve Soğucak yaylası,
Taraklı’da Tarihi Taraklı Evleri, beş asırlık Yunus Paşa ( Kurşunlu ) Camii, yedi asırlık tarihi çınarı, hizmete girmekte olan modern termalleri, yalazası, ormanlarla kaplı yeşil tabiatı, Kaaragöl, Belengerme ve Hamzapınar başta olmak üzere güzel yaylaları,
Hendek’te Büyük Ulu cami, zümrüt gibi Çiğdem ve Dikmen yaylaları, Selman Dede Mesire Alanı, Bayraktepe, Selman Dede, Eren Dede, Keremali Dede, Vahap Dede ve Şeyh İsmail İzzettin türbeleri,
Kaynarca’da beş asırlık Şeyh Müslihiddin camii, eşi az bulunur Acarlar Longozu, Karadeniz sahilleri ve kumsalları,
Söğütlü’de Harmantepe kalesi, Söğütlü Kültür, Sanat, Sıpor, Tarım, Hayvancılık ve Süt Festivali,
Ferizli’de Büyük Akgöl ve Seyifler kalesi,
Karasu’da Sakarya nehrinin denize doğru geniş ve görkemli akışı, nehir boyu tekne gezintisi ve müthiş nehir manzarası, nehrin Karadeniz’e kavuştuğu Yeni Mahalle tabiat alanı,İstiklal madalyalı İpsiz Recep ve anıt mezarı, Karadeniz kıyıları, geniş ve uzun altın kumsalları, Hamam kalıntıları, Büyük Taş, Tuzla’ya kadar Sur kalıntıları, İçme Suyu Sarnıç kalıntıları, mağaralar, Tarihi Aşağı İncilli mezarlığı,
Kocaali’de Maden Deresi, Gümüşoluk ( tarihte Bolazar) köyü, Karadeniz kıyıları ve geniş kumsalları.
Görüldüğü gibi il geneline yayılmış tarih ve tabiat değerleriyle Sakarya, Anadolu’muzun nadide yerlerinden biridir. Tarihi eserleri, dağları, yaylaları, gölleri, ovaları ve engebeli arazileri, denizi, kumsalları, tarımı, hayvancılığı, sanayisi ile her türlü imkan ve potansiyelin, her çeşit nimet ve güzelliğin bulunduğu zengin bir coğrafyadır. Kısaca, bir Tarih, Tabiat, Kültür, Tarım, Hayvancılık, termal, Sanayi ve Üniversite kentidir.
Fındığı, Geyve üzümü, ayvası, pancarı, mısırı, kabağı, kirazı, elması, sebzeleri, kabak tatlısı, böreği ve ıslama köftesi ile bir güzel nimetler diyarıdır.
Bunca tarih ve tabiat zenginliğine rağmen, yerli ve yabancı gezgin yönünden, SAKARYA HAK ETTİĞİ YERDE HİÇ AMA HİÇ DEĞİLDİR. OLMASI GEREKENİN ÇOK ÇOK ALTINDA VE GERİSİNDEDİR.
Yeterli olmamakla birlikte Sapanca, Akyazı- Kuzuluk Termal ve Taraklı dışında bir tanınırlığı maalesef yoktur.
Yapılması gereken, tarih ve tabiat değerlerinin elden geçirilmesi, turizme hazır hale getirilmesi, henüz değerlendirilmemiş birçok tabii değerin, değerlendirilir hale getirilmesi, Turizm Bakanlığı ile etkin temas ile Sakarya’nın tanıtılması, şehrin TERMİNAL, Gar, Üniversite ve şehrin merkezi yerlerine panolar koyularak, tüm tarihi ve tabii değerlerin devamlı olacak şekilde sinevizyonla gösterilmesi, yine önemli yerlere resim tabloların asılması, tur firmaları ile temasa geçilerek, Sakarya’nın da kapsama alınması, ayrıca, Sakarya’nın tüm tarih, kültür ve tabiat değerlerini ihtiva eden “Belgesel” yaptırılması, CD’lerin ülkemize dağıtılması, Tv. larda gösterilmesinin sağlanması ve ile gelen ziyaretçilere verilmesidir.
Sakarya, en azından iç turizimde hak ettiği yere gelmeli, şehrin baş hizmetkarları bu yönde bir seferberlik başlatmalıdır.