Rahmetli babamla birlikte geldi Adapazarı’na 1945-50’li yıllarda…
Aynı köyün yazın buz gibi, kışın ılık akan kaynak suyundan içip, rutubet denilen illetin zerresine rastlanmayan, başta Ömer Halisdemirler olmak üzere, bu vatan için canını kanını hiçe sayan Çanakkale şehitlerinin yaşadığı bir köyün evladı, iki hemşehriden biriydi Soğanpazarı Emniyet Oteli altındaki Halıcı Zati Yazaroğlu…
O da bizim aile gibi halı ve mobilya ticareti yapardı…
İki oğlu vardı…
Birini kendi mesleğinde yetiştirdi esnaf olarak, diğerini okutup yüksek inşaat mühendisi yaptı…
Birinin adı Kuddusi, diğerininki ise Mustafa idi…
Mustafa şehirde mühendis olarak saygı gördü, sevildi, hayır kurumlarına yaptığı sayısız yardımlarla tanınırdı…
Tam böylesine hizmet ve dahi eserler vermeye başladığı bir dönemde, genç yaşta aramızdan ayrıldı, Rahmet-i Rahman’a kavuştu…
İş hayatına, meslek değiştirip kuyumcu olarak devam eden Kuddusi Yazaroğlu kaldı geride, ailenin tek evladı olarak…
Serdivan’da Tunatan Tesisleri’nin arkasındaki caddede yükselen ve nefis bir mimarinin ürünü olarak yavaş fakat görkemli bir şekilde yapılaşmaya duran cami, nihayet törenle ve de dualarla ibadete açıldı kısa süre önce…
Cami, rahmetli halıcı Zati Yazaroğlu’nun eşi, Kuddusi ve merhum Mustafa’nın anaları, Hacı Zehra Yazaroğlu’nun adını taşıyor…
Niğde’nin Koyunlu köyü, bu vatan için Çanakkale’de ve son olarak da 15 Temmuz darbe girişiminde planları bozan Ömer Halisdemir gibi nice şehitleri ve çalışkan insanları ile tanınır…
Hacı Zehra anayı ölümsüz kılan eserin sahibi ailenin yaşayan tek evladı Kuddusi Yazaroğlu’na “Peygamber çiçekleri” gönderirken Bizim Bahçe’den, Zati baba, hacı Zehra ana ve Mustafa Yazaroğlu ile tüm şehitlerimize yüce Mevla’dan rahmet diliyoruz bir kez daha…