Katıksız yaşanır da susuz yaşayabilir mi insan…

Yaşanmaz elbet…
O nedenle “aziz”dir su…

Bu aziz nimet yönüyle ilimiz Mevla’nın bizleri adeta ödüllendirdiği bir özel kaynağa sahiptir; Sapanca Gölü…

Dünyanın suyu içilebilir nitelikte olan sayılı gölleri arasındaki, bu nedenle adeta pamuklara sarıp saklanması, kollanması elzem Sapanca Gölü ile ilgili yeni kararlar almış, ilimiz Valisi Rahmi Doğan başkanlığında toplanan Tarımsal Kuraklık İl Kriz Merkezi Komisyonu…

Bugün gazetemizin beşinci sayfasının manşetine astığımız bu önemli haberi okurken, hem kendim hem de tüm ilimiz adına memnuniyet duydum…

“TÜPRAŞ’ın Sapanca gölünden çekmekte olduğu proses suyu alımının alternatif (Deniz suyu, arıtılmış evsel Atıksu gibi) kaynaklardan temin etmesi, kayıp-kaçak denetiminin artırılması, bahçe sulaması aboneliklerinin verilmemesi” gibi kararlar, elbette yerinde, doğru ve isabetlidir…

Toplantıda ayrıca su tasarrufuna da vurgu yapılmış…

Gel de hak verme buna!

Zira sokaklarda esnafı dükkanlarının önünü, vitrinini; evlerinde kadınları balkonlarını hortumlarla yıkarken görünce üzülürüm suyun israfına…

Gölümüzü korumak, kollamak, israf etmemek sadece vatandaşlık görevi değil, ibadettir aslında…

Çünkü Sapanca, vazgeçilmesi mümkün olmayan bir sevgili gibidir…

Ne demiş Tarancı…

“Sen benim için hava kadar lazım,

Ekmek kadar mübarek,

Su gibi aziz bir şeysin

Nimettensin, nimetten.”

Bu büyük nimet adına kim ki üzerine düşen görevi yerine getirir, işte onun beşeri ve uhrevi kazancı, ancak böyle çarpıcı bir dille ifade edilebilir...

Bu duygu ve düşüncelerle, başta ilimiz Valisi Rahmi Doğan olmak üzere, Sapanca Gölü ile diğer su kaynaklarının korunup kollanması adına kafa yoran, mesai harcayan resmi özel herkese ve her kesime Bizim Bahçe’den “Orkideler” gitsin istedik…