İlimiz, özellikle de şehir merkezi Adapazarı; meydanları, park ve bahçeleri yönüyle diğer pek çok ile göre daha zengindir ve de bu nedenle halkı şanslıdır…
Aziz Duran Parkı, Millet Bahçesi ilk akla gelenlerdendir…
Ancak bir tanesi var ki 1950’li, 60’lı ve dahi her dönemin hafızası olarak, her Adapazarlı’nın gönlünde farklı bir yeri olan, herkesin anılarındaki bir mekanın adıdır; Şemsiyeli Bahçe…
Hafızası olan mekanların başında gelen Şemsiyeli Park, herkesin bir nefeslik soluklanmak için uğradığı, eski dostların çay eşliğinde sohbet edip söyleştiği, kiminin yeni dostluklar kurduğu, çay kokusunun şehrin kokuna karıştığı, böylece bir çaydan daha fazla anlam kazandığı, şemsiyelerinin konuklarını yalnızca güneşten, yağmurdan koruyan bir eşya değil, parkın simgesi olarak anıldığı yerdir…
Ünlü Alman edebiyatçı Goethe’nin, Kiev için “İçinde parklar olan şehirler gördüm ama parkın içinde şehri ilk kez görüyorum.” dediği gibi, Şemsiyeli Bahçe de “içinde bir şehir barındırır” aslında…
Bir okuyucumuzdan geldi, içinde şehir barındıran Şemsiyeli Park ile ilgili bir şikayet…
“Yaz Zeki ağabey…
Güzelim Şemsiyeli Park, tarihine de adına da yakışmayacak durumda…
İsteriz ki temizlensin…
Bakımsız ve kötü kokan hali, içimizi acıtıyor. Gelip bir bardak çay içmek isteyeni üzüyor, rahatsız ediyor…”
Ekledi okuyucumuz; “Eskiden Bulvar’da şadırvanlar vardı…
Zengini fakiri, genci yaşlısı bir yudum su içmek için koşardı başına…
Nedendir bilinmez, zamanla kaldırıldı bulvarı bereketlendiren çeşmeler…
Yeniden böyle bir hizmet bekleriz belediyeden…”
Okurumuzun taleplerini iletip, çekilelim istedik aradan…
Halkın taleplerini ve ihtiyaçlarını karşılamada titizlikle çalışan belediye birimlerinin, bu sese de en kısa sürede kulak verip gereğini yerine getireceğine olan inancımız tamdır…
Bu duygu ve düşüncelerle, tüm okuyucularımıza ve vatandaşın sesine ses veren belediyelerimize, Bizim Bahçe’den “Begonyalar” gönderelim istedik…