Adapazarı Belediyesinin çalışkan başkanı Mutlu Işıksu’yu mutsuz eden olaylar var mıdır bilemesem de olduğuna dair kafama takılan birtakım duyumlar var…
Şu sıralarda hayli müşkül de olsa başarmak zorunda olduğu gerçeğinden hareketle, işlerinin zor olduğunu belirtmek zor değil…
İçinde bulunduğu belediye binası ve etrafındaki binaların yıkmanın çeşitli zorlukları var…
Başkan Işıksu, “sorunlar halledildi” dese de kazın ayağının öyle olmadığını görüyoruz…
Yaşantılarını, yıkılması gereken yıllanmış binalardan gelen gelirle temin eden ailelerin beklentileri ile Mutlu Başkanın düşündükleri arasında, halli gereken ve çözüm bekleyen ayrılıklar var…
Sanırım ne kadar zor olsa da sorunların çözümünde belediyenin oynayacağı rol “baba rolü” olmalı…
Benzer olaylarda eski belediye başkanları nasıl hareket ettiyse, Mutlu başkanın yaklaşımı da öyle olmalıdır…
Mağdur ailelerin yalnız rızasını değil, duasını da almak zorunda olduğu gerçeğinden hareketle, ortak noktada buluşmak şarttır…
Olayı bu yönüyle değerlendirdiğimizde, baba ve analarından yadigar konutlarında hayatlarını idame ettirmekten gayrı bir başka imkanı olmayan ailelerin beklentisi ile Mutlu başkanın yaklaşımı arasında fark olsa da bina sahipleri “Toplum yararına hareket etmenin bir bedeli olmalı” görüşü içerisinde…
İşte bu noktada Mutlu Işıksu’nun vicdanî sorumluluk ile işin hakkını teslimde adil ve olumlu bir yaklaşım içerisinde, şehr-ül emin olarak sorunları çözmesi gerektiği görüşü hakim kamuoyunda…
Tanıdığım başarılı ve sağduyulu bir başkan olarak Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’dan beklenen de budur ancak…
Bu düşüncelerle, Ada Hayat Projesinin taraflarına kolaylıklar dileğiyle Bizim Bahçe’den “Zeytin çiçekleri” gitsin istedik…