MİLLET BAHÇESİ: Eski Sakarya sıtadı yıkıldı ve yerine “Millet Bahçesi” yapılacak.
Yıkılmalı mıydı, yıkılmamalı mıydı, elbette tartışılır.
Şahsi kanaatim odur ki, en az 25-30 sene daha hizmet verir, ihtiyacı karşılardı.
Sakaryasıpor’un finalde elenmesine herkesden çok üzülenlerden, milyonu aşkın nüfusu ve futboldaki geçmişi olarak, en azından 1.lig de olması gerektiğini düşünenlerden, SS’u çok sevenlerden biri olarak bunu söylüyor ve inanıyorum.
Birçok ilimizde eski sıtadlar yıkıldı ve yerlerine dev yeni sıtadlar yapıldı. Ülkemizin zaruri ihtiyaçları ve öncelikleri dikkate alındığında, bir de buna ekonomik darboğaz eklendiğinde, üretime ve istihdama katkıları olmaması da dikkate alındığında, bu kadar sıtad ve bu kadar masrafı kaldıramayız diye hep düşünmüşümdür.
Bir vebal varsa, aynı kulvar da olduğum ve baştan beri destek verdiğimiz için, bizim de bu vebal de çok küçük de olsa payımız var mıdır?
Evet, sıtadlar-kapitalizmin futbol abideleri ve AVM’ler- kapitalizmin ticari abideleri ( bendeniz “tapınakları” da diyorum)memleketi istila etti.
Olan oldu, giden gitti, biz bundan sonrasına bakalım!
Sıtadın yerinin yeşil alan-Millet Bahçesi olması, kaybettiklerimiz yanında bir kazanç. Pırojesini görmedim, ama umarız tamamen yeşil ağırlıklı olur.
Şehirlerimiz parklardan ziyade, yeşile, tümüyle yeşil olan alanlara ihtiyacı vardır.
Parklar tümüyle yeşil olmadığı, yollar, sosyal donatı alanları ve yığınla sert zeminle yapıldığından, hem tabii olmaktan çıkıyor, hem de tümüyle yeşil, yanı kentlere tam akciğer olamıyor.
Onun için, tümüyle yeşil olan, çim, ağaç, ağaççık ve çiçek dışında hiçbir beton yapı ve sert zemin ihtiva etmeyen yeşil alanlara ihtiyaç var. Bu da “kent ormanları” ile karşılanabilir, orman ile yüzde yüz yeşile ve şehirlerimize akciğer olabilecek yerlere kavuşabiliriz.
Artık park yapmaktan ziyade, kent ormanlarına ağırlık vermeli, gelecek yıllarda daralan su potansiyelimiz de dikkate alınarak, daha ziyade “kuraklığa dayanıklı” yani, “daha az su isteyen ağaç türlerine” yönelmeliyiz
Ümit ederiz ki, “Millet Bahçemiz” böyle olur.
İsim olarak ta geçmişi günümüze taşımış olmasından dolayı, ayrı bir önem arzetmekte, tarihi misyon yüklenmekte, bu isme ve geçmiş tarihi özelliğe sahip olması da ayrı bir ehemmiyet taşımaktadır.
Arka tiribünlerin bir bölümünün yıkılmaması ve bir hatıra olarak saklanması da doğru bir karardır. Ancak, halihazır büyüklükte bırakılmasının doğru olmadığı, fuzuli ve işlevsiz büyük bir yapı, fiziki engel ve görüntü kapatmaya havi bir işlev göreceği aşikardır.
Halihazırda hiç yıkılmamış, iş makinesi değmemiş dilim yeterli olup, her iki tarafında yıkılmaya başlanmış ve merdivenleri yıkılmış olan kısımlar tamamen ortadan kaldırılmalı, dev bir tiribünün, çin seddi gibi orda durmasına ve gereksiz bir görsel ve görüntüyü kapatan bir obje olarak kalmasına imkan verilmemelidir.
Tırabzonsıpor Avni Aker sıtadyumunda da, benzeri bir talep olmuş ve küçük bir parça, Sakarya sıtad tiribünlerinden halen hiç makine değmemiş kısmının bile yarısı kadar bir tiribün hatıra olarak bırakılmıştır. Burada da küçük bir parça, hiç yıkıma uğramamış arka tiribünün kalan kısmı bırakılmalıdır. Amaç için yeterlidir.
Ayrıca, Donatım parkta ( eski Kentpark) yaşanan su birikintileri ve dırenaj yetersizliği dikkate alınarak, buradaki dolgu, meyil ve dırenaj sağlıklı yapılmalı, su birikmesine fırsat verilmemelidir.
ÇARK MESİRE: Sakarya kent merkezinin en eski parklarından, yeşil alanlarından, mesire yerlerinden biri olan “Çark Mesire,” tarihi bir hüviyet taşımakta, Merkez Adapazarı ilçemiz için özel önem arzetmektedir.
Bu nedenle, tamamen ayrı tutulmalı, MUHAFAZA EDİLMELİ, İSMİ VE TARİHİ MİSYONU İLE YAŞATILMALI, Millet Bahçesine katılmamalı, karıştırılmamalıdır.
Tamamen eski fonksiyonları ile restore edilmeli, tarihi kimliği bozulmamalı ve ÇARK MESİRE olarak, Millet Bahçesi’nin yanında, yeşil olarak aynı hizmeti verirken, fonksiyon ve tarih olarak farklı bir kimlikle yaşatılmalıdır. Çark Mesire’yi Millet Bahçesi’ne katmak, fevkalade yanlış olup, bir tarihi yok etmek demektir.
Yanlış bir pilanlamayla içine kondurulan düğün salonu da, yıkılması büyük bir israf olacağından, Zeki Aydıntepe beyin de yazdığı gibi, “SAKARYASIPOR MÜZESİ” olarak ve kapasitesi yeterli ise, “SAKARYA TARİH VE KÜLTÜR MÜZESİ”de eklenerek değerlendirilmelidir. Çark Deresi’ de, Mesire alanı boyunca şişirilmeli, temiz bir çevre ve düzenleme ile bu tarihi mekana ayrı bir güzellik olarak katılmalıdır.
ZİRAİ DONATIM MÜZESİ: Geçmiş tarihlerde yazdığım, “Donatımpark,” eski adıyla “Kentpark” ın uygun bir yerine de, Sakarya’da oldukça eski, tarihi ve iktisadi önemi olan, “Zirai Donatım Müessesesine” ait olmak üzere “Zirai Donatım müzesi” yapılmalı, en eski, ilk kuruluş tarihinden itibaren, ürettiği makine ve malzemelerden birer tane sergilenmeli, ne kadar resim toplanabilirse müze de yer almalı, anılar ve hizmeti geçenlerin fotoğrafları gibi, bu fabrika ile ilgili ne varsa orada teşhir edilmelidir.
Sakarya kent merkezine: çok mühim bir tarih, turizm ve kültür mirası olarak bu müze yakışacak ve hizmet verecektir.
Ünivesiteden tertibim, kulvar arkadaş ve kardeşim olan Başkan, kulak verirse, Sakarya için kolay, paha da ucuz, ama fonksiyon da çok mühim tavsiye ve önerilerimiz olacaktır. İstişare ve “Danışma ve Danışman’ın” sayısız faydaları olan çok ehemmiyetli umdelerdir!