“Duy sesimizi Ankara! Bakanlık istiyoruz” başlıklı dünkü manşet haberimiz hayli ses getirdi…
“Hiçbir gazetede böyle ses getirecek güzellikte bir haber görmedik şu sıralarda, sizi tebrik ederiz” şeklinde gelişen mesaj ve telefonlar, dün gün boyu devam etti...
Buna, “Sakarya vefalı şehir… Böyle olduğunu gösterir tavrını bir kez daha ortaya koydu, yüzde 68 oy vererek AK Parti’ye” diyenleri de katarsak, Engin Arapoğlu’nun haberinin önemi çıkar ortaya…
Ve dileyelim ilimize bir değil, iki bakan birden getirecek bir hareket gelişsin...
Öyle ya, bu il gösterdiği vefanın karşılığını belirli bir oranda görmese de ne tavrını ne de oyunu değiştiriyor…
Artık istiyor ki bu koca il, Başkent’te bir bakanı olsun…
Daha önce, kısa süre de olsa bir bakana sahip olmanın getirdiği mutluluğu, tadına varamadan kaybeden bir il olarak, sevincimiz kursağımızda kalmıştı…
Her gelişinde çıkıp kürsüye “Sakarya saf çocuğu masum Anadolu’nun” dizeleriyle halkın yüreğine su serpen Cumhurbaşkanı ve başbakanlar gördü bu il…
Sıra geldi bu şehrin eksiklerini gidermeye, sorunlarını halletmeye…
-Şehir hastanesi başta olmak üzere…
-Trenin Gar’dan kalkmasına değin tüm eksiklerini gidermek, böyle vefalı bir şehir için, çok mu zor!
Şu söze hiç katılmıyorum; “Milletvekillerimiz arasında bakan olacak kalitede ve bakanlık ağırlığını taşıyacak kapasitede parlamenter yok.”
Milletvekillerimizin tümü; Ayhan Sefer Üstün, Ali İhsan Yavuz, Prof. Dr. Mustafa İsen, Şaban Dişli ve en genci Recep Uncuoğlu; bakıp mevcut bakanlara, bakan olacak özelliklere sahip olduğu gibi, göreve getirildiğinde çok başarılı olacaklarını söylemek hiç de zor değil…
Yeter ki, Ankara’daki güçlü Sakarya lobisi ve milletvekilleri kendi aralarında işin önemini kavrayıp yola çıksınlar…
Bıçak sırtında kazanılan bir referandumda, vefasını bir kez daha ortaya koyan ilimiz bunu ziyadesiyle hak ediyor…
Bu duygularla takip ediyoruz siyasi platformdaki gelişmeleri, heyecanla…
Bakalım bu defa gösterdiği fedakarlığın karşılığını alabilecek mi masum Anadolu’nun saf çocuğu…