“KÜLTÜR BAKANLIĞININ GÖREVİ, HALKA POP KONSERLERİ DİNLETMEK MİDİR?

                  “Erzurum tarihinin en kalabalık etkinliği, Kültür Yolu Festivali kapsamında gerçekleştirilen Ebru Yaşar konseri olmuş.”

                  “Merkez nüfusu 348.000 olan Erzurum'da Ebru Yaşar konserini 120.000 kişi izlemiş.” (Haberler’den)

                  Yolunu ve pusulasını şaşırmış Kültür Bakanlığına sorular:

                 -Kültür Bakanlığının kültürden anladığı ve devletin kendisine yüklediği sorumluluk, kent meydanlarında topladığı yüzbinlere, POP konserleri dinletmek midir?

                 -Halkın kültürünü arttırmakla bir ilgisi olmayan ve herkesin TV veya YouTube kanallarından rahatlıkla izleyebileceği bu konserlere tüm ülkede toplam kaç para harcanmıştır? (Sadece büyük şehirler için yüz milyonlarca liradan söz ediliyor)

                 -Büyük bir ekonomik dar boğazdan geçtiğimiz, yüksek enflasyon, cari açık ve bütçe açığı yaşadığımız, tasarrufa her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, yüz milyonların havaya saçıldığı bu konserlerin sırası mıdır?

                  -Devletin kültürü geliştirme ve destekleme bağlamında yapması gereken şey, pop konserlerine büyük paralar akıtmak yerine, daha düşük miktarlı kaynaklarla, gerçekten elle tutulur ve kalıcı kültür ve sanat faaliyetlerinde bulunan çok daha fazla sayıdaki küçük ve imkânları yetersiz girişimcileri desteklemek değil midir?

                  -Bin bir güçlükle ve yüksek maliyetlerle elde edilen kamu kaynağının bir gecede havaya savrulduğu bu konserlerle kimler zengin edilmektedir?”

                    Pırof. Dr. Ulvi Saran Bey’in sosyal basında paylaştığı ve oradan alıntıladığımız bu sorulara tümüyle katılarak,

                     Bizde şu soruları ilave ediyoruz:

                    -Tasarruf tedbirleri ne oldu?  Bu tedbirler kapsamında % 70’in altında gerçekleşmesi olan işlerle, yeni başlayan iş ve yatırımları tasarruf tedbirleri nedeniyle durdurmuşken,

                      Yeni hiçbir yatırıma izin vermezken,

                      ‘Kültür Yolu’ adı altında eğlenceye bunca para nasıl harcanabiliyor?

                       Milyonlarca işsiz, asgari ücrete talim eden milyonlar varken ve asgari ücret 17 bin lira iken, milyonlarca emekli sadece kira parasını karşılayabilecek maaş alırken,

                       Ülke nüfusunun yarısından fazlası ve belki daha fazlasının açlık ve yoksulluk sınırı altında iken,

                       ‘Kültür Yolu’ eğlencelerine bu para neden harcanıyor  ve nereden bulunuyor?

                      -Hiç olmazsa bir yıl bu tür etkinlikleri, hem tasarruf tedbirleri açısından, hem de GAZZE, G. LÜBNAN ve YEMEN ile D. TÜRKİSTAN MEZALİM ve SOYKIRIMLARI nedeniyle erteleseniz olmaz mı?

                       -Gazze’de kan gövdeyi götürürken ve feryatla arşa yükselmişken bizim eğlenmemiz mi lazım? İslami yönü bir tarafa, hangi insani erdem buna izin verir?

                       -Yoksa birileri mi zengin ediliyor?

                       -Kültür Bakanlığının işi kültür adına pop mu?

                       -Kültür Bakanlığı milli ve yerli kültür ve sanat adına hangi faaliyetleri yaptı ve ne kadar harcama yaptı?

                        -Kültür Bakanlığı pop müziğine mi, yoksa Türk Halk, Türk Sanat ve İlahi musiki gibi yerli ve milli müzik çeşitlerine mi ağırlıklı destek vermelidir?

                        -Kültür Bakanlığının öncelikli işi, MİLLİ KÜLTÜR BU KADAR YOZLAŞMIŞKEN,  milli ve yerli kültürümüzü desteklemek,  geliştirmek ve yaşatmak değil midir?

                        -Konserlere para saçıp savuracağına, milli ve yerli kültür yanında, ilk mektepten başlayarak okullarda, amatör çevre ve oluşumlarda, halkın genelinde  milli ve yerli müzik ile kültürel sanatları, müzik aletlerini ve müziğimizi öğretmede yaygın ve kitlesel kapsamda destek vermesi ve yeni yeni sanatçıların çekirdekten yetişmesine imkan tanıması esas görevi değil midir?

                        -Yoksa, pop müziklerle halkı meşgul edip, halkın gerçek sorunları unutması ve düşünmemesi mi sağlanıyor? Yakıcı dahili ve harici sorunları görmemesi, sorup sorgulamaması mı hedefleniyor?

                          -Yoka mevcut sisteme, kapitalizme ve küresel sisteme mi entegre ediliyoruz?

                          -Yoksa Müslüman Türk milleti değiştirilip dönüştürülüyor mu? Bütün bunlar İslami hassasiyetleri bilinen bir taban ve onların yönetime taşıdığı milliyetçi muhafazakarlar eliyle mi yapılıyor ve bunlarla daha mı kolay oluyor?

                           -Yoksa Portekizli, dönemin diktatör lideri olan Salazar'ın halkının baskıcı yönetimine isyan etmemesi uğruna oluşturduğu 3F ( Football, Fiesta, Fado. Yani: FUTBOL, FESTİVAL ve KADIIN, ya da İspanya Kralı Franco’nun “3-F” formülü ile iktidarını, uzun yıllar koruduğu söylenir. ) yöntemi, sözde de olsa dimoskratialarda da mı uygulanıyor?

                       Evet bu sorular cevap bekliyor.

                       Aynı festivalleri BELEDİYELER yapıyor ve tüm ülkede tasarruf tedbirleri hiçe sayılıyor. Milli kültür yerle yeksan olmuşken bunlar yapılıyor! Kültür Bakanlığı da, belediyeler de milli kültürümüzü korumak ve ona hizmet etmek görevleri varken bunlar yapılıyor!

                       Aklınızı başınıza alın artık!