Hep kilo vermek isteriz. İdeal kilosunda olduğunu düşündüğümüz kişilerin bile vermek istedikleri birkaç kiloları olur. Aslında herkesin, sağlıklı olduğu bir kilosu vardır. Oysaki insanlar; hep kilolarının fazla olduğu yönünde bir algı oluşturmuşlardır.

“İdeal kilo” olarak neyi tanımladığımıza bakalım: İdeal kilonuzu; boy ve kilo, yaş, cinsiyet ile ilgili cetvellerle belirleyemezsiniz. “İdeal” bir vücut şekli veya vücut boyutu yoktur. Vücudunuz nasıl size özgü ise; ideal ya da normal kilonuz da öyledir. Sizinle aynı boyda, aynı yaşta ve aynı kiloda olsa bile, arkadaşınızla görüntü ve beden ölçünüz aynı olmak zorunda değildir. Çünkü ikinizin de vücut tipi, şekli, kemik yoğunluğu, kas/yağ oranı ve vücut yağının dağılımı, metabolizma hızlarınız farklıdır.

ZAYIF VEYA ŞİŞMAN OLMAK

Aşırı şişmanlık ne kadar güzel değilse, aşırı zayıflık da o kadar güzel değildir ve sağlıksızdır. Herkesin olması gereken, her yaşın sağlıklı olduğu bir kilosu vardır. Vücudunuzda biraz yağ olması, ilerleyen yaşlarda inanın konfor bile sayılabilir. Hiç şüphesiz burada, “normal” sınırlarda olmak kaydıyla, notunu düşmek gerekir. Kilonun sebebi tek başına beslenme değildir. Kilo almaya veya kilo verememeye çoğunlukla bir takım hastalıklar eşlik eder. Bir doktor katılımı, gerektiğinde ilaç tedavisi ve bunu tamamlayan beslenme düzeni ile kilo problemini çözmek mümkün olmaktadır.

Kilo vermede “ağırlık” tek gösterge değildir: Kalıtım ve vücut tipinizin, görüntünüzde bir rol oynadığını unutmayın.

Vücut ağırlığımız her zaman tek başına, şişman olduğumuzun göstergesi olmaz; aynı zamanda yağ oranı ve bu yağın toplandığı bölgelerin saptanması da önem taşır. Yağların armut (basende toplanan), elma (karın çevresinde toplanan) olması özelliğini; kalıtımsal özellikleriniz belirler. O halde; kişileri sadece kiloları ile değil, yağ/kas dengesi, su oranı, kemik ağırlığı, bölgesel yağ dağılımı ile değerlendirmek gerekir. Tartı dışında kalça oranı, bel ölçüsü, beden giyim ölçüsü; size daha fazla fikir verecektir. Hedef; ideal olarak anılan tablolarla değil de, kişinin kendini sağlıklı, zinde hissedeceği ağırlık olarak belirlenmelidir.

GENLER KİLOLARI ETKİLER Mİ?

Kilolu olma durumu, genlerimizle kuşaktan kuşağa taşınır ama bunda genlerin mi yoksa yeni nesillerin hareketsiz yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları mı olduğu net değildir. Kötü beslenme alışkanlıkları da aynen genler gibi ailedeki yetişkinlerden çocuklarına geçer, paylaşılır.

Sürekli olarak sağlıklı besleniyor, ılımlı egzersiz yapıyor ve stresi azaltmak için çabalıyorsanız, muhtemelen vücudunuzun rahat olduğu ağırlığı koruduğunu görürsünüz. Kendinizi sağlıklı ve enerjik hissediyor ve uzun bir zaman diliminde hep aynı kalıyorsanız, tartının ibresinde gördüğünüz rakam sizin sağlıklı kiloda olduğunuza işaret eder ve dış görünüşünden çok genel sağlığınızla ilgili verilerinizdir.

KASLAR VE KİLOLAR

Kilolu olmanın göstergesi vücut yağ/su/kas oranlarının saptanması ile mümkün olur. Klasik basküller artık yerini daha profesyonel ölçüm aletlerine bıraktı. Kas kitlesi ve yoğunluğu arttıkça vücut ağırlığı da artar. Bu kesinlikle şişman olduğunuz anlamına gelmez; sahip olduğunuz kas kitlesi avantaj sağlar, fazla kalori yakarsınız, metabolizma hızınız da artacağından yağlarda da gözle görülebilir bir azalma olacaktır. Yağ, kasa göre çok daha fazla yer kapladığından aynı miktarda yağ ya da kas kaybının vücuttaki duruşu çok farklıdır.

Tartıda kilonuzu ölçtüğünüz gibi vücut şeklindeki değişiklikleri de ölçmek gerekir. “Kg” kadar “cm”e de önem vermelisiniz.