Ne zaman sıla-i rahim adına yola koyulsam, doğup büyüyüp kopup geldiğim o uzun ince yolların ağası gibi karşıma dikilen Hasan Dağı’nın göğsüne iri beyaz harflerle yazılı “İçki her kötülüğün anasıdır” cümlesi karşılar sınırları içine girince beni Niğde’nin…
İşte öyle bir şeydir insanı geçici de olsa aklından eden, kötülüğe koşturan alkol denilen musibet…
Ramazan ayı gelince kapanan içkili yerler nedeniyle azalan alkol tüketimi bu ayda göze çarpan en önemli özelliklerden biri olarak dikkati çeker…
Sadece mideler değil kapanan meyhaneler ve kepenk indiren bu tür içkili yerler de istirahate çekilir adeta…
İstisnalar dışında cadde sokak, köşe bucak farklı ve huzurlu bir ayın etkisi altına girmedik bir şey kalmaz geride…
Sakin, kavgasız, gürültüsüz gün ve gecelere açılır bu nedenle Ramazan ayı…
Teravih sonrası içilen çayların, yapılan sohbetlerin tadına doyum olmaz adeta…
Şehrin önemli merkezleri iftar akşamı sonrasında içilen sıcak çaylar eşliğinde muhabbete açılır…
Yalnız bu aya ve gecelere mahsus samimi sohbet akşamları ile bambaşka ve sihirli geceler karşılar insanı…
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden azat olan, Yüce Mevla’nın kullarına bir büyük armağanı olan Ramazan ayına kavuşmanın heyecanı var insanın içinde…
Mütedeyyin olsun olmasın tüm insanların adeta bayramı olan Ramazan, bütün kötülüklerin bir ay da olsa el etek çektiği sihirli gecelerden oluşur hiç kuşkusuz…
İşte öyle gün ve gecelerin arifesindeyiz…
Ramazan’ı ruhuna uygun yaşamak adına tüm insanlara, başta okuyucularımız olmak üzere esenlik ve mutluluklar dilerim şimdiden…
Bu doğrultuda hareket edecek herkese ve her kesime sevgi çiçeği “beyaz güller” gönderelim istedim…