Toplum hayatında unutulmaz yaralar vardır, derin izler bırakan…
Bu konuda en çarpıcı örnek, kısa süre önce Kaynarca’da Suriyeli hamile bir kadını, karnında bebeği ve ayrıca bir çocuğuyla hunharca öldüren insanlıktan nasiplenmemiş iki yaratığın akıllara, vicdanlara sığmayan cinayetidir hiç kuşkusuz…
Sadece ilimizde değil, ülkemizde ve Suriye’de derin infial uyandıran bu hunharca cinayetin faillerinin yargılamasına yönelik iddianame nihayet tamamlanmış…
Olay açık seçik ortada iken iddianamenin bugünlere sarkması dahi insanı üzüyor…
Zira bilinir ki “Gecikmiş adalet, adalet olmaktan çıkar” şeklinde bir inanış hakimdir toplumda…
İnsanın cinayet demeye dahi dili varmayan, vicdanları kanatan, caniliğin zirvesine çıkmış bir vahşetin faillerine yönelik dava uzadıkça yüreklerdeki acısı bir kat daha derinleşiyor olmalı ki gündemden hiç düşmüyor…
Ağırlaştırılmış müebbet istemiyle başlatılan dava, dileğimiz o ki kısa sürede sonuçlanır ve failler layık oldukları cezaya çarptırılır…
Sonuç böyle olursa, hukukçuların gözüyle katillere “idamdan daha ağır” bir ceza verilmiş olur…
Bu durum, bir lokma ekmek ve bir nefes sıhhat uğruna, “emin bir ülke” deyip ailesiyle yurdumuza sığınan Suriyeli babanın da inanıyorum ki yüreğine serinlik katacaktır...
Bilinir ki adalet eninde sonunda tecelli edecek…
Bu duygularla bir kez daha bağrı yanık Suriyeli aileye acılarını paylaşır Mevla’dan sabır; katledilen anne ve bebeğine ise rahmet diliyoruz…