On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’i idrak ettik. Allah’ım kabul etsin.
O sultan ki içinde bin aydan daha değerli Kadir Gecesi'ni barındırıyor… Yani rahmetin içinde rahmet var. Aslında anlayabilene üç bayramı birden yaşadık.
Çok şükür bayrama eriştik ama… Bu ama bağlacının içerisinde neler var, size onlardan bahsedeceğim değerli okurlarım.
Biz Müslüman Türkler bir sınavın içine yaratılmışız. Zulüm bir yanda, Müslüman Türkleri hor görme bir yanda. Biz Ramazan-ı Şerif’i ve ramazan bayramını layıkıyla yaşadık elhamdülillah. Peki ya Gazze? Onlar yaşadı mı ramazanı ve bayramı? Ateşkesi bozup bombaladılar yine. Yağmur yerine bomba yağıyor Gazze’nin üzerine.
Çocuklar annesiz, anneler evlatsız kalıyor ve biz Müslüman kardeşlerinin elinden dua etmekten başka bir şey gelmiyor. Veya elimizden bir şey getirmek istemiyor muyuz?
Boykot konusuna dikkat edelim değerli okurlarım… Boykot konusunda sanki biraz gevşedik gibime geliyor. Boykot ipini gevşetmeyelim, daha da sıkalım. Çünkü bu bir haktır. Mesela İsrail’in bir ürününü alsak bile o ürün Müslüman kardeşlerimize bomba olarak geri dönüyor. Bunu göz önünde bulunduralım lütfen. Biraz empati yeteneğimizi kullanarak kendimizi Gazzeli kardeşlerimizin yerine koyarak düşünelim. Acaba bizim üzerimize bomba atılsaydı ve onlar Siyonistlerin ürünlerini alsalardı bizler ne hissederdik, aklımızı yorup bunu düşünelim bir.
Bir de şu konudan bahsetmek isterim. Bazı kesim ‘bir ürünle mi Gazze kurtulacak?’ zihniyetindeler. Elbette yanlış bir düşünce şekli bu. Bu ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın,’ zihniyeti. Fakat şunu hiçbir zaman unutmayalım ki o yılan bir gün bizi de sokabilir ve biz de bir gün tıpkı Gazze gibi olabiliriz. Eğer o çocukların feryatlarına vicdanlarımız sağırsa, biz insanlıktan çıkmışız demektir. Çünkü bizi biz yapan vicdanımızdır. İnsanı en iyi yansıtan vicdandır tıpkı bir ayna misali.
Bayram yaşadık ama… Şeker tadında bir bayram değildi benim için. 2023’ten beri bayramlar benim için acı biber tadında geçmeye başladı. Şeker bayramı deyince çocuklar geliyor aklıma. O sokaklarda cıvıldayarak koşuşturan çocuklar.
Ben biriyle her bayramlaştığımda Gazzeli kardeşim geldi aklıma. Çünkü biz ailemizle bayramlaşırken Gazzeli kardeşlerimizin kimisinin ailesi, kimsinin çocukları, kimsinin de anne babası şehit oldu. Onları düşünürken bayramlaşmak günah gibi geldi bana bu bayram.
Ne zaman bitecek bu soysuzların zulmü, inanın sizler kadar ben de merak ediyorum. Yüceler yücesi Allah’ım belki bizlerin eliyle bu savaşı durdurmak istiyor. Sn. Cumhurbaşkanımızın bunun için birilerini yetkilendirip Gazze’ye göndermesi gerekli. Hatta ben yatalak engeliyim ben bile Gazze’ye gitmek isterim tıpkı bir karınca misali.
Ben bu hikâyeyi çok severim. Hikâye dediğime bakmayın gerçek yaşanmış bir olay. Bu güzel ve anlamlı kıssayı siz değerli okurlarıma hatırlatmak isterim…
Hz. İbrahim peygamber, her şeye hükmedeceğini sanan Kral Nemrut’a İslam dininin güzelliklerini anlatmaya gider. Hz. İbrahim peygamberin anlattıkları melun Nemrut’un işine gelmez ve en az onun kadar kötü olan adamlarına odun toplatıp herkesin görebileceği bir meydanda koskoca, neredeyse alevi insan boyunu aşan bir ateş yaktırır. Karar verilmiştir Hz. İbrahim’i o ateşe atacaklardır. Herkes alevlerden korkup kaçarken, bir tek küçücük bir karınca ağzında bir damla su ile ateşe koşarken görülür. Alevlerden korkup kaçan diğer hayvanlardan biri önüne geçerek: “Ne yapıyorsun, herkes ateşin lavlarından kaçarken, sen ateşe koşuyorsun.” Der. Ağzında su olan karınca, suyu başının üzerindeki iki telin arasına alarak: “Önemli olan safını belli etmek, nerede, hangi tarafta olduğunu göstermektir. Ben safımı belli edeyim de yanmaya razıyım.” Diye cevap verir.
Peki ya biz değerli okurlarım, biz o karınca kadar olabiliyor muyuz? Biz de o karınca gibi safımızı belli etme adına yanmaya razı mıyız? Yani boykotu düzgün yapıyor muyuz? Önce ülkemize alınmasın demeden. Benim düşüncem, bizler elimizden geldiğince İsrail ürünlerini almamaya özen gösterip dikkat edelim, başkasının yaptıklarının günahları bizleri ilgilendirmez. Çünkü ahirette herkes kendi günahından sorguya çekilecek.
