Vatsap’ta, bir dostumuzun paylaşımlarından derlediğimiz, birçoğuna katıldığım, katılmadıklarımı da üzerinde düşünmeye değer bulduğum, bilinen ezberlere tamamen aykırı tespitler:
*Başkalarını yönetmeye talip bir kişi kendini yönetmekten aciz bir zavallıdır.
*İnsanoğlu bir gariptir, çalışarak elde edilebilecek erdem ve ahlaki değerler için sadece dua eder de, çalışmakla değişmeyecek rızk ve dünyalıklar için gecesini gündüzüne katarak çalışır. Oysa çalışmak ve niyet takdir edilenleri elde etmeyi değil, onların helal veya haram olmasını sağlar. Tevhidden uzak insanının gayret ve niyeti ise sadece onu elde edebilmek içindir.
*İslam cemaatinden ayrılan (bütün mezhepler, Selefilik, Ehlisünnet, Şia, cemaatler, Müslümanlık, dernek vakıf, tarikat, tasavvuf, parti ve bütün ekoller) harice çıkmış harici olmuştur. Peygamber "ümmetim 73 fırkaya ayrılacak, biri kurtulacak, 72 si ateştedir" buyurmuş. Bu ümmet 73000 fırkaya ayrılmış ama herkes o kurtulan fırkanın kendi fırkası olduğundan emin. Peygamber çıkıp gelse, hiç biri onu kabul etmez. "Sandıktan çıkan bir oya hepiniz sahip çıkıyorsunuz, peki benim oyum nerede" diyen Züğürt ağa gibi açıkta kalır. Kendini nispet ettiği; Müslüman, Hanefi, Şafii, Hanbeli, Maliki, Selefi, Ehlisünnet, Şia, Tarikat, Tasavvuf, cemaatler, dernek vakıf parti vs. isimlerden, etiketlerden, ekollerden ve bu harice çıkmış gruplarından uzaklaşıp teberri etmedikçe, kimsenin vahdetten, birlikten bahsetmeye hakkı yoktur.
* DİNLER, İDEOLOJİLER, PARTİLER VE TAKIMLAR HOLİGANİST DUYGULARIN TEZAHÜRÜ BİR AŞKLA TUTULUR. Fıtri filtreleri (vicdan, akıl, fıtrat, adalet ve tevhid) esas almadan öncelenen bütün; dinler, ideolojiler, mezhepler, tarikatlar, cemaatler, partiler, milletler, ırklar, siyasi ve dini liderler etrafında fanatiklerinin kümelendiği futbol takımı mesabesindedirler. Bütün bu fanatikler, psikolojik olarak rahatsızdır. Hiçbir taraftarlığın akli ve mantıki bir izahı yoktur. Hepsi aklı devre dışı bırakan duygusal bir aşk çeşididir. Kerem Aslı'ya hangi üstün meziyetinden dolayı aşık olup çöllere düşmüştü? Herkes; dinine, ideolojisine, cemaatine, mezhebine, tarikatına, partisine, siyasi veya dini liderine diğerleriyle mukayese etmeden duygusal bir sunum ve referans sonucu girer. Daha sonra bu tercihini haklı gösterecek kendini ve çevresini ikna edecek meziyetler bulur veya icat ederek vicdanın sesini susturur. Bu tür aşkla yönelinen fanatiksel eğilimler, eşya, hayvan, doğa ve insana zarar verme kaygısı taşımaksızın dininin, ideolojisinin, cemaatinin, mezhebinin, tarikatının, partisinin öğretilerini siyasi ve dini liderinin, âliminin, şeyhinin, mezhep ve cemaat liderinin direktiflerini doğru kabul eder ki bu hal onu takvadan uzak fücura yakın kılar. Bunun sonucunda da kendi dininden ve ideolojisinden olmayanların kanını dökmeyi mubah sayarak dünyayı kana bulamaktan çekinmezler hatta bunu "cihad" etiketiyle ibadet bilinciyle yaparlar.
* Kendi olmak yürekliliğini gösteremeyenler, kınanmaktan korkarak başkalarını taklit etmek zorunda kalırlar.
*Bir toplumun fertleri arasında gelir dağılımı açısından uçurumlar varsa, o toplumda “adalet” bir uçurtmadan başka bir şey değildir. YÖNETİCİLER ZENGİN, YÖNETİLENLER FAKİR İSE, fakirler kendilerini sömürenleri seçiyor demektir.
*Bir yıllık hesap yapanlar ÇİFTÇİ kafasına, On yıllık hesap yapanlar EKONOMİST kafasına, Yüz yıllık hesap yapanlar EĞİTİMCİ kafasına, Ebedilik hesap yapanlar MÜMİN kafasına sahiptir.
*Yeryüzünde nadir bulunan insan tipinin bazı özellikleri:
1-Üzerinde siyasi, dini, toplumsal ve nefsi bir otorite yoktur.
2- Hayatını; vicdan, akıl, fıtrat, adalet ve tevhid üzere bina eder.
3- Kendi aleyhine olacak olsa bile yalan söylemez.
4- Kimseye hakaret etmez.
5- Müşfiktir.
6- Başkalarının eziyetlerine katlanır ama kendisi kimseye eziyet etmez.
7- İnsanları dinlemeyi bilir, konuşanın sözünü kesmez.
8- Dini öğretileri değil insani öğretileri esas alır.
9- Hiç bir konuda kimseyi taklit etmez ama herkesten istifade eder.
10- Özgürlüğüne helal gelmesindense ölümü tercih eder. Köle ruhlu değildir. Kimse tarafından kullanılamaz ve güdülemez.
11- Başkalarının hakları kendi hakkından önce gelir.
12- Allah'tan başkasından korkmaz, ondan başkasına sığınmaz, ondan başkasına güvenmez, kimseden yardım istemez, Allah ona yeter.
13- Allah'tan başkasına itaat etmez, vicdan, akıl, fıtrat, adalet ve tevhide aykırı kimsenin koyduğu kurallara uymaz.
* Ülkenin kaderini siyasi partilerden bilmek onları yaratıcı kabul etmektir.
* Bir insanın kendisini bir; dine, ideolojiye, cemaate, partiye, tarikata, şeyhe, mezhebe, âlime, takıma vs. nispet etmesi, henüz kendi ayakları üzerinde duracak bilinç, iman ve gücü olamadığındandır.
*CAHİLİYENİN KURTARICILARI TOPLUMLARI ANCAK İSLAM’DAN UZAKLAŞTIRIR. Saltanat, istibdat, bid'at, hurafe, tasavvuf ve taassupla; İslam'la alakası hiç olmamış dinden, gına gelmiş topluma birilerinin eliyle, saltanat ve dini yıkarak onu kurtarıcı ve …. yaptılar. İslam'la alakası kalmamış Müslümanlık dinine özlem duyanlara, önce hikayeden Türkçe yaptıkları ezanı, Menderes’e Arapça yaptırarak kahraman ve evliya yaptılar. Kamusal alandan göstermelik olarak ihraç ettikleri başörtüsünü sanki Din ondan ibaret) geri vererek, birilerini kahraman ve kurtarıcı yaptılar. Her seferinde sistem güçlendi, Ziyonizmin hakimiyeti arttı, toplum İSLAM’a girme ihtimalinden daha da uzaklaştı. Halkın kulluğu, ülkenin dış borçları ve dışa bağımlılığı tavan yaptı. Şimdi soruyorum; bu üç kurtarıcı ülkeyi İSLAM’ dan başka neden kurtardı? Efendi değişince kölelik bitmiyor, çünkü ahmaklık kadim.