Bir 17 Ağustos gecesini daha geride bıraktık. Depremin 18. yıldönümü nedeniyle kent meydanında yine bir anma töreni düzenlendi. Ancak, bu yılki programa katılımın olmayışı üzüntü vericiydi… Oysa günler öncesinden sosyal medya, mesajlar ve paylaşımlarla bir “17 Ağustos” duygusal patlaması yapmıştı… Ne varki o gece meydanda adeta in cin top oynadı! Nedense herkes sözleşmiş gibi anma programında yoktu… Hazırlanan koltuklar bomboştu. Depremde ailesini ve yakınlarını kaybetmiş, o acı dolu günleri unutamayan bir avuç insan vardı sadece meydanda… Kentin ne valisi, ne yerel yönetimi ne sivil toplum kuruluşları ne de vekilleri oradaydı…
Çok az insan katılsa da program iptal edilemezdi… Yahya Bakır yaptığı duygusal sunumda, o felâket gecesine dair hatıraları dile getirirken meydanda, toplanan bir avuç insanın gözyaşları vardı sadece… Davetli hocaefendilerin Kur’an tilaveti ve yapılan duaları yine meydandaki bir avuç depremzede dinledi. Mikrofonu alan bir kaç depremzede vatandaş ise yaşadıkları acıları yine o bir avuç insanla paylaştı… Ardından slayt eşliğinde izlenen deprem fotoğrafları o acı dolu günlere götürdü bizi… Gece saat 22:00’de başlayan program, depremin meydana geliş saati 03:02’de yapılan dualarla sona ererken meydandaki ıssızlık ve yalnızlık daha bir mahzun bıraktı oradaki insanları…
Neredeydi “15 Temmuz”u anan kalabalıklar? Neredeydi depremzedeler? Neredeydi kenti yönetenler? Siz hiç 17 Ağustos’u yaşamadınız mı? Bu duyarsızlığın ya da katılmama nedeninin bir açıklaması olmalı… Amaç, bu memleketin depremde hayatını kaybetmiş insanlarını dualarla anmak… Bir daha böyle acılar yaşamamak için deprem bilinci oluşturmak…
CHP Sakarya Örgütü de kendi binası önünde 17 Ağustos’u anmak için ayrı bir program yaptı. Deprem saatinde Milletvekili Engin Özkoç ile bir arayan gelen partililer verdikleri mesajda; deprem öncesi alınması gereken tedbirler konusunda çok önemli uyarılarda bulundu. Çok güzel… Ancak bu paylaşımları neden meydanda yapmıyorsunuz. Halkın tek toplanma yeri Kent Meydanı değil mi? Programı kimin ya da hangi kuruluşun düzenlediğinin ne önemi var. Oraya gelmek için engel ne? Hani birlik ve beraberlik? Tabi bu herkes için geçerli...
Programı düzenleyen Sakarya İmam Hatip Mezunları Derneği’nin (SİMDER) Başkanı Başkanı Nafi Özdin günler öncesinden, ”Devletimizin okullarında eğitim görmüş İmam Hatipliler olarak, deprem şehitlerimizi dua ve Kuran-ı Kerim ile anmayı görev biliyoruz ve bu sorumluluğu bundan sonraki yıllarda da devam ettirmek istediğimiz anma programlarında, tüm hemşehrilerimizi yanımızda görmek isteriz” çağrısında bulunmuştu. Bu program bir kuruluşun değil bir şehrin programıydı. Ortak meselelerde düşünce ve görüş ayrılığı bir kenara koyulmalı. Deprem vurduğunda bir ayrım yapıyor mu?..
Sakarya artık bu hastalıktan kurtulmalı.