AK Parti-MHP ittifakına “cumhur”, CHP ile beş benzemezler ittifakına ise “millet” adı verildi…
Dün bu sütunlarda AK Parti ile MHP cephesinde listeye giren girmeyen adaylar ve onlara yönelik değerlendirmelerden sonra bugün, başını ana muhalefet partisi CHP’nin çektiği millet ittifakına yönelik liste üzerinde duralım…
Önce büyükten başlayalım işe…
CHP’de ülke genelinde partilerinden milletvekili yarışına girecek adaylar ilan edilince koptu kıyamet…
Kılıçdaroğlu-Muharrem İnce liderlik mücadelesinin derin izlerini sırtlayıp gelen bir anlayışın ürünü olarak listede oynanan oyunlar, daha işin başında partide sıkıntı oluşturmuşa benziyor…
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin o görkemli adaylık ilan gününde genel başkanı ile yaşadığı samimi ortamın aksine, listede İnce’ye destek veren adayların buğday başağı gibi budanmasına tepki sert oldu…
İnce’nin tepesini attıran olay parti içerisinde üstü örtülü ya da örtülmeye çalışılsa da gözle görülür, elle tutulur bir gerginliğe yol açmışa benziyor…
CHP’de böylesi ayak oyunları kanayan bir yara halinde devam edegelmiştir günümüze…
İsmet İnönü-Bülent Ecevit gerginliği, Erdal İnönü-Deniz Baykal arasındaki benzer olaylar sıçrayıp geldi ve de buldu Kılıçdaroğlu ile İnce’yi…
CHP bilinir ki horozu bol bir partidir, nice değerli devlet adamları ve politikacılar harcanıp gitti…
Son kurban Deniz Baykal olsa gerek…
Tavandaki bu olumsuzluk her defasında CHP’yi başarıdan eden önemli bir faktör olarak ele alınmıştır…
O nedenle “CHP’ye düşman gerekmez, onlara dostları yeter” diyerek parti içi çekişmelere çekilmiştir tüm dikkatler…
Bugün de öyle olmuşa benziyor, üstü örtülse de Kılıçdaroğlu-İnce gerginliğinin altında böyle gizli bir hesaplaşma yatıyor olmalı…
Hele seçim bitsin ve çıksın sonuçlar ortaya, gör sonra koparılacak gümbürtüyü…
CHP cephesinde sözü sohbeti dinlenir eski tüfek partililerin görüşüdür yukarda izaha çalıştığımız durum tespiti…
Bir hizip halinde hemen ilk kurulduğu günden günümüze uzanıp gelen bu durum ana muhalefet partisinin tedavisi zor kronik bir rahatsızlığı olsa gerek…
Partinin ana kumanda merkezinde vaziyet böyle iken yerelde neler oluyor derseniz, şehrimizde durum Başkent’in aksine sakin…
Adaylık ödentisinin yüksek tutulması aday adayı olma sıkıntısı oluşturdu hiç kuşkusuz partide…
7 adayın belirlenmesi bu açıdan son güne sarktı denilebilir…
CHP böyle bir ortamda seçim çalışmalarına başladı şehrimizde…
Listede ilk sıra; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hararetli ve hareketli bir performans sergileyen yılların deneyimli politikacısı Engin Özkoç’a ait…
Böyle giderse onu tahtından indirmek hiç de kolay olmayacağa benziyor…
Engin Özkoç’un kader birliği ettiği diğer adaylar arasında bilgi, birikim ve yetenek açısından donanımlı birkaç aday olduğunu belirtmeden geçemeyiz…
Zira edindiğimiz bilgiler bu doğrultuda…
Mesleklerinde başarılı birer kişi olarak seçildikleri takdirde partiyi temsilde yolları açık deniliyor…
İlimizdeki seçim matematiği bugünün koşulları içerisinde yine tek kişi olarak Engin Özkoç’u işaret ediyor…
İkinci aday olur mu derseniz nasıl ki top yuvarlaktır denir maçlarda, seçimlerde de sandıktan ne çıkacağını kestirmek öyle kolay değildir hiç kuşkusuz…
Gelelim ittifak içerisinde yer alan Saadet Partisi’ne…
Listede ilk sırada İl Başkanı Eyüp Yıldırım’ın yer alması beklenen bir şeydi…
Bu doğrultuda olumsuz görüş belirten yok sayılır…
İttifakın alacağı toplam oy bölünerek tespit edileceği için vekillik, Saadet Partisi’nin mevcut oy sayısının çok çok üstünde bir oyla sıralamaya girmesi gerekir…
Böyle bakılınca olaya işlerinin hiç de kolay olmadığı gerçeği çıkar ortaya…
Bütün bunlara partililer arasında dolaşan Saadet Partisi’nin bindiği dalı kestiği şeklindeki olumsuz görüş eklenince varın siz düşünün Saadet cephesinde kopacak fırtınayı…
Niyedir, nedendir bu karışıklık ve olumsuz hava yakında çıkar ortaya hiç kuşkusuz deyip bekleniliyor…
Gelelim İyi Parti’ye…
Millet ittifakının gözü kulağı hep onların üzerinde…
Bilinir ki cumhuriyet tarihinde ana gövdeden kopup da başarıyı yakalayan tek siyasi kuruluş olarak AK Parti dışında bir başka parti yok…
İyi Parti’den AK Parti örneği güçlü bir parti çıkar mı derseniz bu görüş doğrultusunda bırakalım sonucu zamana…
Ak koyun kara koyun belli olacak kısa sürede…
Şunun şurasında ne kaldı ki…
Yapılan algı operasyonlarına rağmen seçim sonuçlarının değişmeyeceği üzerine çıkan anket sonuçları bakalım ne derece doğru olacak…
Hani bir söz vardır, “Fala inanma ancak falsız da kalma!”
Her ne kadar ankete inanmasa da anket yapmadan duramıyor partiler…
İşte böyle zorlu fakat renkli ve dahi heyecanı bol bir seçim süreci yaşanacak gibi…
Zira şu sıralardaki sakin hava, fırtına öncesi sessizlikten kaynaklanıyor olsa gerek…
Bu duygularla sandık nihai ve doğru sonucu ortaya çıkarır diyerek ülkeye hizmet adına yola koyulan partilerden hangisi daha yararlı ise deriz olsun o başarılı, Bizim Bahçe’den partilere gidecek “beyaz güller” eşliğinde…