Ve nihayet beklenen gün geldi, tüm partiler önceki gün itibarı ile milletvekili adaylarını belirleyip Yüksek Seçim Kurulu’na bildirdi…
Merakla ve ilgiyle beklenen liste, iktidar partisinin idi hiç kuşkusuz…
Zira yüzer gezer ifadeler ve tahminler “listede büyük budama olacağı ve sürpriz isimlere yer verileceği” şeklinde idi…
Söylene söylene inandırıcı hale gelen haberler tam olmasa da ona yakın bir sürpriz listeyi taşıdı Yüksek Seçim Kurulu’na…
Listenin başında “Bal tutan parmağını yalar” sözünü doğrulayan bir isim olarak, o kurulda görevli Ali İhsan Yavuz’un olacağı önceden belli idi…
Onu takip eden Recep Uncuoğlu değişmeyecek adaylar arasında yüzdesi fazla olan bir milletvekili olarak dolaşıyordu dillerde….
O il başkanlığı sırasında siyaset dünyasının temelini sağlam atmanın kredisi ile yerini korumasını bildi…
Kenan Sofuoğlu sporcu tercihinde futbolcunun önüne geçecek bir performans sergilemenin yanında, her zaman ve zeminde sağlam duruşunun karşılığını aldı…
Çiğdem Erdoğan Atabek hiç gündeme gelmeden, sessiz sedasız fakat emin adımlarla yol almış olmalı ki kadın aday tercihinde ilk sırayı kapıvermiş...
Deneyimi ile yararlı olacaktır sanırım…
Beşinci sıraya Ali İnci’yi oturtmak kimin düşüncesi ise harika, zira ona listeyi taşıma görevi verilmiş…
İnci başkan yarım bıraktığı işi tamamlamak adına tüm gücünü kullanacak, en ideal aday olarak sanırım partisine çok yararlı olacak ve katkı sağlayacaktır…
Ekrem Yüce’yi partisi son derece fonksiyonel ve o derece önemli kurumların başına getirdi...
Ancak o “Bir inat, bir murat” deyip her genel seçim döneminde deneyip de başarılı olamadığı liste girişi vizesini 6. sıraya yerleşerek elde etti.
Ağzı laf yapar…
İkna edicidir… Sanırım bu özellikleriyle yararlı olacak partisine…
Peki AK Parti geçmişte olduğu gibi 7 milletvekili çıkarır mı ya da en azından 6 milletvekilliği kazanır mı!
Bu soruya geçmişte olduğu gibi “evet” deyip geçmek, sanırım pek iyimserlik olur ancak siyaset dünyasında gün doğmadan neler doğmaz ki…
Ayhan Sefer Üstün’ün ilk vekilliğini düşününce “her an her şey olabilir” deyip çalışacağına inandığım Ekrem Yüce, bilmem yerinden memnun mu!
Lütfü Bayraktar’ı pek fazla tanımam ancak Fiskobirlik’teki yapıcı rolü onu listenin içine çekmiş…
“Bu liste ne yapar?” derseniz…
Seveni, beğeneni olduğu kadar aksi görüşü savunanı olan bir listede beş milletvekili üzerine yapılan yorumları zorlayacak bir performans sergilenebilir…
Liste böyle de listeye giremeyip kenara çekilenlerde durum nedir…
Önce Şaban Dişli, Ayhan Sefer Üstün ve Mustafa İsen’den söz edecek olursak…
Hasan Ali Çelik ve Recep Yıldırım örneğinden yola çıkarak, AK Parti’den kendine hizmet edeni diğer partilerde olduğu gibi fırlatıp bir kenara atmasını beklemek yanlış olur...
Partinin değişik kademelerinde değişik görevler, ihtimaldir ki bu anlayışın ürünü olarak onları bekliyordur…
Yeter ki seçim sonuçları arzu edildiği gibi çıksın…
Liste dışı kalan eskilerin yanında, listeye girmesi beklenen ancak giremeyen yeni adaylar arasında olan çok sayıda kişi olduğunu göz ardı edemeyiz…
Genç aday isteniyorsa ön plana çıkması beklenen, hain darbe girişimi sırasında partinin yükünü omuzlayanlar arasında yer alan Avukat Sezai Akyol…
Serbes ailesinin “altın çocuğu” Ender Serbes, genç ve başarılı işadamı Ahmet Orhan, saygın bir yere sahip Ziya Cevherli, Avukat Recep Hacıeyüpoğlu, Mehmet Akyazıcı, Ernur Toç, Osman Çelik, başarılı işadamı Murat Bayrak, partisine hizmette sessiz fakat yararlı faaliyetleriyle ilçe başkanı Mustafa Ak, hep ümit verilen tanınmış Avukat Erhan Dursun ve diğerleri gibi listeye gireceğine kesin gözüyle bakılan adayların hiç birine yer verilmeyişi, “küskünler ordusu oluşturur” endişesine AK Parti’de yer yoktur, görüşü hakim…
İçlerinde son 15 yılda her defasında aday adayı listesinde yer alıp da seçilmemesine rağmen bir nefer misali çalışan, destekte kusur etmeyen idealist partililer olduğu sürece, AK Parti’nin sırtının yere gelmesi zordur…
Sanırım tüm aleyhte koşullara rağmen ülkede siyasi tablonun değişmesi zor olacak…
Bu sadece benim görüşüm değil…
Bu doğrultuda tahmin ve tespitleri geçmişte itibar gören tecrübeli politikacıların görüşü de böyle…
Gelelim MHP’ye…
Cumhur ittifakı ile yeni bir siyasi yola giren MHP’de milletvekili listesi, il başkanı olarak gerek referandum sürecinde gerekse sonrasında sergilediği olumlu, yapıcı ve realist politikası, genç ve başarılı il başkanı Avukat Levent Bülbül, sanırım en ideal milletvekili adayı olarak listenin başına oturtuldu…
Zihni Açba’nın “Benden bu kadar” deyip Sezar’ın hakkının Sezar’a tesliminde oynadığı hakim rol, isterim bu işi meslek halen getiren diğer siyasetçilere de örnek olsun…
Genellikle olumlu bulunan MHP listesinde isterdim ki ilin tanınmış avukatlarından ve partinin ağır toplarından Ali Rıza Acartürk de yer alsın…
Gittiği her yerde farklı duygular uyandırmasını bilen Levent Bülbül ve yol arkadaşlarına yollarının açık olması ve bu amaçla ortaya çıkıp partilere aday adaylığı konusunda enerji ve sinerji sağlayan, seçilen-seçilmeyen hepsi birbirinden değerli aday adaylarına, ayrımı yapmaksızın Bizim Bahçe’den “rengarenk güller” gitsin istedik başarı dileğiyle…
NOT: Yarın CHP ve Saadet Partisi’ni değerlendireceğiz…