Tevazu ve saygıyı, hakkaniyetli bir vicdan ile birleştiren; kişisel çıkarları için, ilkelerinden hiçbir zaman ödün vermeyen, kazanmak için her şey mubahtır anlayışından uzak, yapıcı eleştiriye ve diyaloğa açık, rakipleri tarafından bile, saygı ve sevgi ile anılan bir isim olan Şaban YILDIRIM, tekrar Sakaryaspor’ da…

Zor zamanlarda sorumluluk almaktan kaçınmayan, kariyer planlamasının en başına, Sakaryaspor’ un menfaatlerini koyan tecrübeli teknik adam, sıkıntılı bir dönemde göreve gelerek, yeşil siyahlı renklere olan bağlılığını ve tutkusunu bir kez daha ortaya koymuştur.

*****

Kısa bir süre önce, Şaban YILDIRIM ile bir araya gelip, sohbet etme fırsatı bulmuştum. Bu sohbette, spordan siyasete birçok konu hakkında fikir alışverişinde bulunmuş, ülke gündemini değerlendirmiştik. Hoca, her zamanki sakin ve bilge tavrıyla, kendisine yönelttiğim sorulara, samimi cevaplar vermişti.

Keyifli sohbetimiz esnasında, konu bir ara Sakaryaspor’ a gelmiş,   hocanın inanılmaz bir duygu yoğunluğu yaşadığına şahit olmuştum. Açıkçası, Şaban Hoca’ nın Sakaryaspor sevgisinden oldukça etkilendiğimi itiraf etmeliyim.

Şaban Hoca, gerçek anlamda bir Sakaryaspor sevdalısı.

Bu şehri ve takımını, hiçbir menfaat gütmeden canı gönülden seviyor.

Görevde olsun olmasın, kalbi Sakaryaspor için atıyor.

Hocanın hayallerini, Sakaryaspor’ un geleceğini inşa edecek projeler süslüyor.

Bu projeleri hayata geçirebilmek için, adeta sabırsızlanıyor.

Şimdi ise kader, aşık ile maşuku tekrar bir araya getirdi.

İnşaallah, bu beraberlik, yeniden güzel sonuçlar verir; Sakaryaspor,  Şaban YILDIRIM’ ın önderliğinde arzu edilen yerlere bir an önce gelir.

*****

Şaban YILDIRIM, dünya futbolunu yakından takip eden bir teknik adam.

Bu konuda, kendisini oldukça iyi yetiştirmiş.

Başarılı Avrupalı kulüplerinin altyapı sistemlerini yakından takip ediyor.

Futbolda başarının altyapıdan geçtiğine inanıyor.

Özellikle, Sakarya, Eskişehir, Bursa, Trabzon, İzmir gibi futbola ilgili, altyapısı güçlü olan şehirlerin, doğru planlamalar ile büyük başarılar elde edebileceğini söylüyor.

Sakaryaspor’ un kurtuluşunun altyapıda olduğunu ısrarla dile getiriyor.

Bu amaçla, Sakaryaspor için en uygun altyapı modelinin hangisi olduğunu yıllarca araştırmış. Araştırmaları sonucunda Porto/Portekiz sisteminin, Sakaryaspor’ a en uygun model olduğu kanısına varmış.

Eğer, Porto/Portekiz modeli Sakaryaspor’ a uygulanabilirse, kulübün kısa sürede önemli yerlere geleceğine, şehrin bir futbol markası olacağına, maddi sıkıntıların biteceğine, futbolcu satışları ile büyük bir katma  değer elde edilebileceğine inanıyor.

Çünkü hoca, Porto’ nun  yıllardır  başarı ile uyguladığı modern altyapı sistemini; bir ekol bir futbolcu üretim merkezi, bir kurtuluş reçetesi olarak görüyor…

Altyapıda yetişecek yıldız futbolcuların, dışarıya satılması ile maddi kaynak probleminin de biteceğini belirten tecrübeli teknik adam, bu konuda Altınordu Kulübü’ nü örnek alıyor.

******

Sakaryaspor’ un büyük bir futbol markası olabilmesi için , şehirdeki tüm paydaşların katkı sağlaması, üzerine düşen görevleri yapması gerekmektedir. Beklenen başarı, ancak  kolektif bir çalışma ile elde edilebilir. Bu bağlamda, medya mensuplarından, siyasetçilere, bürokratlardan, sermaye sahiplerine şehrin tüm etkili ve yetkili kesimleri, saha sonuçlarına bakmaksızın, Şaban Hoca’ ya ve kulüp yönetimine destek olmak zorundadır.

Şehir ve yönetim, hocanın arkasında sabırla durmalı,  hocanın oluşturmak istediği sisteme ve futbol felsefesine odaklanmalıdır. Taraftarlarımız da , Şaban Hoca ile yapılan üç yıllık sözleşme dönemini, bir yeniden yapılanma süreci olarak görmeli, şartlar ve sonuçlar ne olursa olsun, hocaya sahip çıkmalıdır.

Başarı birliktelikten ve sebattan geçer. Hoca, kısa vadeli başarılardan ziyade, kulüpte bir futbol kültürü ve altyapı sistemi oluşturmak istiyor. Eğer, düşündüğü yapıyı oluşturabilir, anlayış devrimini/değişikliğini yapabilirse, hepimizin arzu ettiği saha  sonuçları da, doğal olarak kendiliğinden gelecektir zaten…

******

Sonuç olarak; Sakaryaspor yönetimi Şaban YILDIRIM’ ı sıradan bir teknik direktör olarak görmemeli, onu bir futbol koordinatörü olarak değerlendirmelidir. Hoca, sadece bir taktisyen değil aynı zamanda futbol felsefesine ve kültürüne hakim, organizasyon yeteneği olan bir spor adamıdır.

Oluşturmak istediği Porto modeli, Sakaryaspor’ un kurtuluş reçetesi olacaktır. Bunun için yönetim, saha sonuçlarına bakmaksızın, kayıtsız şartsız hocanın arkasında durmak zorundadır.

Sakaryaspor yönetimi, günübirlik kararlardan, popülist siyasetten, gereksiz harcamalardan uzak durmalı, şehrin tüm dinamikleri harekete geçirerek büyük bir sinerji oluşturmalıdır.

Başarının yolu oluşturulacak bu sinerjiden ve sabırla çalışmaktan geçmektedir.