SP Genel Merkezi ve Millî Görüş üzerine geçen hafta bir yazı yazdım. Yazı üzerine olumlu olumsuz eleştiriler aldım. Saygı sınırını aşmayan eleştiriler için teşekkür ediyorum.
Şimdi de Türkiye’nin umudu olarak gördüğüm Ak Parti Genel Merkezine samimi eleştirilerim olacak.
Her iktidarın, muhalefet tarafından eleştirilmesi gayet normaldir. Bir de muhalif olunmadığı halde yapılan eleştiriler vardır ki; bana göre en değerli eleştirilerdir. Kişi resmin içinden çerçeveyi göremez. Bu âlemde herkes için ayna gerekir.
“Siyasetin sığınılacak tek limanı vardır. O da ahlaktır.” Sözü Ak Partiyi kuran Sayın Cumhurbaşkanımıza aittir. Tayyip Bey, tüm gayretiyle ülkeyi yukarı doğru çekmeye çalışırken ne yazık ki en yakın çalışma arkadaşları tarafından yalnız bırakıldı.
İyiler iyidir. Sözüm yok. Bu milletin geleceği için canını dişine takıp çalışan, ahlaklı siyaset yapan her partiden insanlar ve milyonlar var. Sözüm pirincin içindeki “beyaz taşlar” içindir.
Tayyip Bey, Büyük Türkiye’nin tuğlalarını tek tek örerken muazzam güçlü bir partiyi de inşa etti. Kurumlaştıktan sonra hantallaşan her yapı zaaf gösterir. İçeride çürük elmalar zuhur eder. Teşkilatlarda rehavet, vurdumduymazlık başladı. Tayyip Erdoğan markasının ardına saklanıp, iktidar nimetini şahsi hırsları için kullanan menfaatperestler türedi.
Ak Parti’de; “Reis”çi geçinen fakat “Reis”in Büyük Türkiye idealine gölge düşüren, bilerek veya bilmeyerek Büyük Türkiye davasına çomak sokan bazı tipler türedi. Hasbel kader teşkilatlarda görev yapmış veya yapmakta olan bu kişiler içinde şahsi menfaat peşinde koşan, ihale kapmak için yaşayan, sonradan görme, halka tepeden bakan, cehaletini kartvizitle örtmeye çalışan, bindiği arabanın markası ve kıyafetiyle caka satanlar… İktidar gemisine kapağı atmış bu çıkarcıları seçmeye Türk Milleti mahkûm edilmemeli.
Recep Tayyip Erdoğan‘ın başkan adayı olduğu Cumhur ittifakı Allah’ın izniyle bu seçimleri kazanacak. Şüphemiz yoktur Duamız da budur.
Tayyip Bey’in en büyük zorluğu Milletvekili Aday Listelerindeki isimlerden olacak. Küsecek olanlar, “çürük elma”dır zaten.
Milletin, iktidardan tek beklentisi var. Milletvekili Aday Listelerindeki isimlerin; yaşadığı şehirden, sevdiği, inandığı ve ahlakî yönden kendine yakın gördüğü güvenebileceği dürüst insanlardan oluşması. Tayyip Bey bu beklentinin farkındadır lakin teşkilatlar bunun farkında mı bilmiyorum.
“Kibirli ve arızalı” bu tipler yüzünden Tayyip Erdoğan’ın partisine oy atmayacak çok insan var halk arasında. Tayyip Bey, inandığı ve güvendiği kişilere Türkiye’nin her ilinde vazife vererek halkın gönlünde yatan listeleri oluşturmalı. Halkta tepeden bakan, davası menfaat olan çürük elmalar tespit edilerek listelere girmeleri engellenmeli. Gerçek ve ileri demokrasi için Milletvekili Aday listelerinde tercihli oy sistemine geçilmelidir.
Bu millet, hiç kuşkusuz Tayyip Bey’e sonuna kadar güveniyor lakin teşkilatlarda, belediyelerde görev yapanlar için aynı güveni taşımıyor.
Tayyip Bey, Ak Partiyi Karadenizli Parti görüntüsünden acilen kurtarmalıdır. Özellikle muhacir seçmenlerin yoğun olduğu bölgelerde il teşkilatları, meclis üyeleri, aday listeleri yapılırken nüfusun sosyolojik yapısına uygun temsilcilere yer verilmelidir.
Sakarya’da yerel bir TV kanalında Milletvekili Aday Listesi konusunda hiç utanmadan: “Benim adım birinci sırada olmalı” diyen kafa yapısı, Tayyip Bey’e destek değil, köstek oluyor. Son derece itici olan kibirliye karşı kibir yapmak vaciptir. Bu Azîz Millet, bu kişileri seçmeye daha fazla mecbur edilmemeli.
Futbolcu transfer sezonunda birkaç oyuncu değişir, takımın % 80’i değişmezmiş. Futboldan anlamam ama takımın istikrarı açısından bu karar yerinde olabilir, neticede maç sonucunu belirleyen faktör futbol takımıdır. Seyirciler gol atamaz, iyi veya kötü sadece tezahürat yaparlar.
Siyaseti futboldan ayıran küçücük bir farkı hatırlatayım.
2023 seçimlerinin kaderini belirleyecek olan faktör, sahadaki futbol takımı değil, seyirciler olacak.
Sadece Millî Görüş’ü eleştirmedim. İktidarı da eleştirdim. Henüz “Bay Kemal’e” sıra gelmedi… Temel Karamollaoğlu’nu eleştirdim diye benim imanımı sorgulayanlara, bu yazım cevabımdır.
İbrahim Selamet