Âmir hükmümüzü buradan tekrar edelim. Münir Derman Hazretleri’ne ait kelâm-ı kibârı geçen günlerde bu köşede sizinle paylaşmıştım. Tekrar yazıyorum çünkü hikmetli söz kalbe gıda ve nasihattir.
“Eğrinin doğrusu doğrudur, doğrunun eğrisi yine eğridir.” Bu söz ser levha olarak hatırınızda dursun.
Hatırlayalım. Ülkemizde 1980 yılında askeri darbe yapılmış, darbecilerin reisi Kenan Evren’in direktifiyle dönemin hükümeti tarafından dindarlar üzerinde cadı avı başlatılmıştı. Müslüman ülke Türkiye’de Milletimizin kız evlatlarına güya laiklik ve çağdaşlık adına sistematik olarak yapılan zulüm ve baskılar sonucunda üniversitelerde kızların başörtüsüyle eğitim hakkı gasp edildi. Yüz binlerce genç kızın hayalleri yıkıldı ve aileler perişan edildi.
Yasağı kaldırmak için yapılan yasa teklifine rağmen yine de başörtüsüyle okuma hakkı engellenmeye devam etti. TBMM oylaması ertesi günü dönemin beşli çete tetikçisi Ertuğrul Özkök yönetimindeki Hürriyet Gazetesi’ne “411 el kaosa kalktı” başlığı atılmıştı.
Müslüman ülkemize yakışmayan antidemokratik kanunlarla ülkemizde kız çocukların eğitim hürriyetinin kısıtlanmasına, eğitim hakkının gasp edilmesine sonuna kadar karşı çıktık. Yapılan hak arama eylemlerinde binlerce kişi tutuklanıp zindana atıldı ama yasaklar yine de uygulandı. Erbakan Hoca’nın çok muzdarip olduğu bu yasağı kaldırmak Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesiyle gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarı sayesinde yasak kalkabildi.
Şimdi gelelim madalyonun diğer yüzüne.
Ne yazık ki Taliban yönetimindeki Afganistan'da kız öğrencilerin üniversiteye gitmesi yasaklandı. Ardından yasağa, ilkokul eğitimi alan kız çocukları da dâhil edildi. Buna göre yetkililer, kadın öğretmenlerin ve personelin okullarda çalışmasını da yasakladılar.
Taliban yönetiminin kız çocuklarının eğitimine yönelik aldığı karara haklı olarak Müslüman Türkiye tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı Mevlüd Çavuşoğlu, Taliban'ın kararına ilişkin yaptığı açıklamada "Bu yasak İslami de değil insani de. Bu kararı reddediyoruz ve doğru bulmuyoruz. Biz Afganlı kardeşlerimize eğitim, burs vermeye devam edeceğiz." dedi.
Birkaç ay önce İran sonra Afganistan’daki son gelişmeler şunu gösteriyor. Nedense güya İslam adına hareket eden İran ve Afganistan rejimleri ümmetin kızlarını eziyor. Ümmetin kızları ve kadınları üzerinden erkek egemen baskı dayatarak İslam’a hizmet ettiklerini düşünüyorlar ama çok fena yanılıyorlar.
İslam’ın pratik yaşama dair muamelatında ruhsuz, merhametsiz, aşksız, sevgisiz “fıkıh kafası” ancak bu kadar yapabilirdi zaten. Rejimin kızlarla erkeklerin bir arada okumasını yasaklaması mümkündür, doğaldır. Bunu yapmak yerine kız çocuklarının eğitim hakkını tamamen elinden almak insani, vicdani ve İslâmi değil. Fiziki şartları düzenlemek yerine kız çocuklarına okumayı yasak etmek asla ve asla İslam’ın emri değildir. Türkiye’de kızlara uygulanan eğitim yasağına nasıl karşı çıktıysam aynı şekilde Afganistan’daki anlamsız yasaklara da karşıyım. Peygamber Efendimiz (sav) “İlim talep etmek her Müslüman erkek ve kadına farzdır” buyurmuştur.
Bir zamanlar Sovyet Rusya’ya karşı savaşırken Hindikuş dağlarında destan yazanlar, başkent Kabil’i ele geçirince birbiriyle savaşmaya başladılar.
Başörtülü kızları Türkiye’de laiklik adına coplayanlar ile Afganistan’da İslam adına coplayan kafa nazarımızda aynı yobaz kafadır.
Peygamberimiz (sav) “Kolaylaştırın zorlaştırmayın, müjdeleyin nefret ettirmeyin” buyurmuştu hâlbuki…
Yazıklar olsun. İran ve Afganistan’daki ham softalar, önce kendi evlatlarını sonra da tüm dünyayı İslam’dan soğutuyor.