Millet olarak evimizin içine temizlik konusunda gösterdiğimiz özeni, itinayı, her nedense dışarı çıktığımızda ya da bir yerlere pikniğe, tatile gittiğimizde ortak kullanım alanlarımıza göstermeyiz…
Halkın bu önemli konuya dikkatini çekecek formüller üzerine aklıma gelen gelmeyen çok şey olur…
Örneğin kendimi gün gelir belediye başkanı yerine koyarım, zaman zaman da ünlü biri olarak yaklaşırım temizlik konusuna…
Şehirler ortak yaşam alanlarımız olarak bizim bakış açımızı, yaşam tarzımızı göstermesi yönüyle önem arz eder hiç kuşkusuz…
Adapazarı Belediye Başkan vekilliği yaptığım yıllarda (1994-99) sabahın seherinde arşınladığımız şehir içi yolların acımasızca kirletildiğini görünce, rahmetli Dr. Sadık Canlı ile yaptığımız söyleşi gelir aklıma…
Yıllarca Avrupa’da yaşamış olmanın tecrübesi ile mukayese ederdi, iki halkın bu konudaki şehircilik anlayışını ve temizlik konusundaki tutumunu…
Millet olarak halkın hizmetine sunulan şehir mobilyaları ve etrafını temiz tutmak bir yana kırıp dökmede de utanılacak manzaralara rastlamak insanı üzmüyor, adeta perişan ediyor…
Bu anlayıştan yola çıkıp uygar olmanın ilk şartı olarak çevre temizliği konusunda halkımızı etkileyecek önlemler almak, kampanyalar düzenlemek gelirdi aklımıza…
Bayram günlerinde Cebeci’nin mavi bayraklı sahilinin yürekleri sızlatan hali, o güzelim çimlerin ve kumsalın çöplük haline getirilişi ne kadar anlayışsız bir toplum olduğumuzu ortaya koyuyor…
Bu konuda yazıp çizmek ya da lafla halkı eğitmek yerine, görsel ve ilgi çekici uygulamalara gitmenin, çok daha etkili olacağına inanıyorum…
Belediye başkanları şehrin dinamiklerini harekete geçirecek bir oluşum gerçekleştirse ve ayın belli günlerinde bir mahalle ya da caddeyi sabah vakti, Meclis üyeleriyle birlikte ellerinde eldivenler ve torbalar olduğu halde çöpten arındırsa ve sürse böyle bir tablo birkaç kez ayrı ayrı yerlerde, bunu gören halk bir daha kirletir mi caddesini ve ortak kullanım alanlarını…
Sadece belediye başkanları değil, ünlü-ünsüz, sporcu, müzisyen, sanatçı ve siyasetçilerin de bu toplumsal soruna bu yolla çare olacağına yönelik düşünceler geçer her zaman aklımdan…
Önceki gün ulusal gazetelerde rastladım, birçok ünlünün, bir piknik alanını çöplerden arındırma girişimine…
Prof. Dr. Selçuk Şirin de “Gelin Türkiye’ye bir günde temizleyelim” diyerek böylesi bir uygulamanın yolunu açmış oluyor…
Evet…
Yapılan kampanyalar, bilgilendirmeler, duyurular bir yana farklı bir uygulama ki yukarda anlatmaya çalıştığım türden çok daha görsel ve etkileyici olur…
Bugün ülkenin, ilin ve şehrin her köşesini alabildiğine kirleten halk etkilenir ve kötü alışkanlığından vazgeçer sanırım…
Bu konuda sivil toplum kuruluşlarına da görev düşüyor elbette…
Evlerimize olduğu kadar sokaklarımıza, denizlerimize, ormanlarımıza, her nevi piknik alanlarımıza sahip çıkmada bir başlangıç olacağına inandığım eylemleriyle topluma farklı bir mesaj sunan ünlü sanatçılara selam olsun deyip, herkesi ve her kesimi bu anlamlı ve gerekli konuya önem verip özen göstermeleri adına harekete geçmeye davet etmek istedim kez daha “Kardelenler” eşliğinde…