Yaşı dalyaya ulaşan, bu şehrin tarihinde hem siyasi hem ekonomik hem de kültürel açıdan önemli bir yeri olan, yaşayan efsane isimlerden biridir Küçükhamam sokağında bir “ağaç aşığı” olarak kendi ürettiği oturma grupları pazarlayan İş adamı Mehmet Yöntem…
Kendisi gibi benzer özelliklere sahip ulusal ve uluslararası kültürel organizasyonların mimari ve bu ilin 1960-70-80’li yıllarında ülkenin önde gelen tiyatro toplulukları, Ali Sururî ve Toto Karacalı Elhamra; Gülriz Sururî, Engin Cezzar topluluğu, Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü, Dormenler ve nihayet Zeki Alasya-Metin Akpınar ve benzeri tiyatro toplulukları yanında, birbirinden ünlü ses ve saz sanatçılarını ilimiz sanatsever halkının ayağına getiren, bir zamanların en gözde organizatörü Hamdi Özarutan işte o efsane Adapazarlı Mehmet Yöntem’i işyerinde ziyaret etmiş…
Bu ilin neredeyse bir asra yaklaşan mazisi üzerine sohbet etme imkanı bulmuşlar…
Tadına doyum olmaz sohbetten kesitler aktaran Hamdi Özarutan’ın tek dileği, bu şehrin yeniden o havayı yakalaması…
Bunun için de önce o dönemin Melek Sineması gibi bin kişilik bir salona ihtiyacı olduğundan söz etti Hamdi Özarutan…
Atatürk Spor Salonu karşısındaki Abasıyanık bağışı arsanın yerini işaret ederek, Büyükşehir Belediyesine böyle bir salonun yakışacağını da ekledi sözlerine…
Sanırım taş yerini bulur…
Bu il böylece kültürel etkinliklere ev sahipliği yapacak görkemli bir salona kavuşur ve yeniden o özlenen sanatsal ağırlıklı akşamlar oluşur…
Değerli dost, bir kültür fenomeni, eskimeyen ünlü organizatör Hamdi Özarutan olur mutlu, Sakaryalılar ise sevinçli…
Bu duygularla gitsin istedik Bizim Bahçe’nin “Kırmızı gülleri” yaşayan efsaneler Mehmet Yöntem ve Hamdi Özarutan’a…
