Hayli zaman oldu Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce ile öyle rahat bir ortamda uzun soluklu sohbet etmeyeli…
İşte bu özlemi giderdik gazetemizi ziyareti sırasında…
O anlattı, biz dinledik…
Biz anlattık, o dinledi…
Ve rüzgar gibi geçip gidiverdi zaman…
Konuşmanın en can alıcı bölümleri arasında bu şehirde 7’den 70’e herkesin bir an önce gerçekleşmesini istediği bir önemli konuya da değinerek dedi ki Ekrem Başkan;
“Belediye başkanlığı seçimleri öncesi son toplantıda gündeme gelen Ada treni konusu vardı ya…
İşte o gece Zeki abinin bir sözü vardı…
Şu Ada trenini gara getir, o günden sonra da hiç çalışma git otur Büyükşehir başkanlık makamına…
Biz de öyle yaptık…
Geçtik ön tarafa, alıp getirdik treni gara…
O gün oluşan muhteşem tablo, seçimin kazanılacağına yönelik ilk işaretti bizim açımızdan…
Nitekim öyle oldu…”
Ve bu şehrin hasretle, özlemle beklediği trenin gara gelişi ile seçimin rengi değişti…
Büyükşehir belediye başkanı o gün ilan edilmiş gibiydi…
İşte o tabloyu oluşturan sürecin başlangıcında benim iddialı bir şekilde dile getirdiğim, bazı gazetecilerin ise müstehzi bir tebessümle karşıladıkları Ada trenine yönelik sözümü hatırlattı yine Ekrem Başkan aylar sonra…
Sadece bununla yetinmeyip koltuğa oturuşunu takiben geceyi gündüze katıp çalışarak geçirdiği sürede, bu şehir adına neler gerçekleştirdiğini sıralayıverdi bir solukta ve peş peşe…
Kimini gecenin ileri bir saatinde birlikte gezip yerinde gördüğümüz, biten ve bitmesi için yoğun gayret sarf edilen başta hayati kavşaklar olmak üzere, açılan ve büyük ilgi gören satış ofisleri ve dahi şehri bekleyen sürpriz yatırımlardan söz etti Ekrem Başkan…
O yoğunluk içerisinde eşe dosta, partili partisiz kurum ve kuruluşları ziyaret edecek zaman bulamayışına da değinen başkana, gördüm ki geç kalan ziyareti nedeniyle gönül koymamız da boşunaymış…
Şimdi ve bir an önce Ada trenini yeniden gardan hareket edecek hale getirmek adına yoğun gayret içerisinde olduğunu belirten Ekrem Yüce’yi, kolaylıklar dileğiyle “orkideleri” ile uğurladık, yolu ve şansı açık olsun diyerek…