Ulusal gazetelerin en çok satanı, Kaynarca vahşetini ülkenin öfkesi kabarmışken biperva, tutup farklı bir şekilde yansıtınca, duyulan acı ve üzüntüler bir kat daha artmış oldu.
Ne demek “Kadın güzelmiş de ilgi çekmiş!”
O nedenle canilerin gözü dönmüş ve bu insanlık dışı katliama kalkışmışlar…
Böyle ya da benzer hiçbir haber ve yorumun geçerli olamayacağı ve yeryüzünde hiçbir canlının bir başka yapamayacağı bir büyük vahşeti getirip böyle sulandırmak en hafifinden izansızlıktır!
Yazıktır ve de ayıptır!
Hangi yürek, hangi vicdan, duyanı insanlığından utandıran bir katliamı kalkıp böyle ulu orta bir anlayışla sulandırabilir!
Bu ayıp sadece Kaynarca’nın değil, ilimizin ve ülkemizin dışına taşıp tüm Dünya’da nefret uyandıracak boyutta ise olayı mecrasından çıkarıp farklı bir yöne kanalize etmek ayıplara ayıp eklemekten başka bir şey olamaz elbette!
Bu vahşeti hazırlayan yayınlar, hareketler ve olaylar olmadı değil ülkemizde…
Ancak böylesine büyük bir facia, hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği bir vahşeti koydu önümüze…
“Ben insanım” diyebilen her vicdanı kanatan barbarlığa duyulan kin, nefret ve öfkenin yangınını yeryüzünde mevcut hiçbir itfaiye teşkilatı ve eri söndüremez sanırım…
Artık olan olmuş…
Geri dönüşü de yok bu alçaklığın, adiliğin…
Yapılacak şey birbirimizi yemekle suçlamak yerine dikkatli bir yol takibiyle bir daha böyle elim bir olay yaşanmasın diye alınacak tedbirler üzerine yoğunlaşıp insanlığı bütünüyle yasa boğan, canavarlaşmış iki yaratığa hak ettiği cezayı vermek olmalıdır.
Gördük ki hükümet, yurdumuza sığınan ailenin reisini teskin ve teselli edecek ne varsa tedbir olarak alıp, gerekeni yaptı.
Kendi öz vatanında toprağa verilen, biri karnında iki bebeğiyle aramızdan ayrılan o talihsiz ananın bu dünyada yüzü gülmedi elbet…
Bari o ölümsüz alemde gülsün yüzü, ardından gidecek dualarla…
O şimdi bizden önce bunu, sonra kendisine acımasızca kıyan canavar iki yaratığın hesap alemine gelmesini bekliyor…
Dünyadaki değil, oradaki ceza ancak o güzel ananın yüreğini serinletir…
Düşüncemize katılan herkesten, birer Fatiha beklediğimin altını önemle ve özenle çizmek isterim…
Evet…
Bu konuda birbirimizi suçlamak hiçbir şey ifade etmiyor…
Başka diyecek sözümüz yok…
