ANAP dönemiydi…
Bosna Hersek’in efsaneleşmiş, bilge lideri Aliya İzzetbegoviç henüz yaşamını yitirmemişti, Bosna Müslümanlarına karşı büyük bir kıyım ve soykırım başlatılmış değildi…
Ancak Bosna yalnızlaştırılmış ve büyük bir maddi sıkıntı baş göstermişti…
Rahmetli Başbakan Turgut Özal zamanında milletvekilleri arasında bulunan Yalçın Koçak ve dönemin belediye başkanı rahmetli Ünal Ozan’ın birlikte düzenlediği Bosna’ya yardım kampanyası büyük ilgi görmüş ve toplanan bağışları tırlar almaz olmuştu…
Sakaryalılar’ın böyle durumlarda gösterdiği olağanüstü fedakarlığı ile toplanan yardım tırlarına kılavuzluk edecekler arasında yer almak isteyenlerden biri olan ve daha sonra milletvekili olarak parlamentoya giren Dr. Süleyman Gündüz filonun başına getirilmiş, yardımların Bosna’ya ulaşmasını sağlamıştı…
Süleyman Gündüz o günden sonra Bosna’ya yardımda bulunan her kuruluşa öncülük etti…
Çevre ve pek çok dost edindi Bosna’da…
Bu arada Bosna’nın efsane lideri Aliya İzzetbegoviç ile tanıştı ve dostluğunu ilerletti…
Onun bu halini yakından takip eden, zamanın milletvekili Yalçın Koçak, Bosna konusunda Süleyman Gündüz’ü bir bilgiç kişi olarak Turgut Özal’ın danışman kadrosuna katacak bir buluşma sağladı…
Harbiye Orduevi’nde gerçekleşen buluşma sonrasında Turgut Özal ile Aliya İzzetbegoviç arasındaki özel haberleşme ve dayanışma, hep Süleyman Gündüz üzerinden organize edilir hale geldi…
Ve bu özel durum her iki unutulmaz liderin yaşamı boyunca sürüp gitti…
Srebrenitsa soykırımı öncesi ve sonrasında da bu tür etkinliklerine devam eden Süleyman Gündüz’ün bugün bile bir ayağının Bosna’da olduğu bilinir…
Emperyalist Batı’nın gözü önünde cereyan eden, binlerce Bosnalı Müslüman’ın yüreklerine sığmayan hayat hikayeleri vardır, bu dram ve soykırım sonrasında anlatılan…
Her sene aynı günde gözyaşlarının sel olup akmasına yol açan insanlığın vicdanına sığmayan soykırımın acıları ilk günkü gibi tazedir ve öyle kalacaktır…
26 yıl olmuş soykırımın üstünden geçen süre…
O günlerden kalan 19 şehidin defin töreninde aktı sel olup gözyaşları, bir kez daha önceki gün…
Bu insanlık suçunu, o barbar Batılı ülke zihniyeti unutsa da Bosna halkı ve her defasında yanlarında olup o büyük acıyı paylaşan Türk milleti asla ve kat’a unutamayacak ve unutturmayacaktır…
Her yıl Bosna’da yapılan, hüznün ve gözyaşının kol kola girdiği anma törenlerine Süleyman Gündüz’ü giderken görünce, dalıp gittim o günlere…
Srebrenitsa şehitlerine Mevla rahmet eylesin derken, o ülke adına çıktığı her yolculukta unutulması mümkün olmayan anılarla dönem Dr. Süleyman Gündüz ve aynı duyguları paylaşan herkese ve her kesime Bizim Bahçe’den “Peygamber çiçekleri” gitsin istedik…